6.Bölüm
NefesACARALP
Tam tamına 3 gün olmuştu canımdan can gideli. 3 gündür ne sesini duyabiliyor ne de gülüşünü görebiliyordum. O an var ya, o vurulduğu an benim için dünya durmuştu. Beni kurtarmak için kendisi atlamıştı, o lanet kurşunun önüne.
3 GÜN ÖNCE
Ben, ben hiçbir şey yapmamıştım yapamamıştım. Donup kalmak dışında. Sonra gelen korku hissiyatı... Hayatımda yaşadığım hiçbir duygu bu kadar canımı acıtmamıştı. Adeta ömrümden ömür gidiyordu. 3 gün bana 3 asır gibi geldi.
Eğilip başını dizlerime koyduğumda gözleri çoktan kapanmıştı. Tek diyebildiğim şey ise "Ambulans. " olmuştu.
"Ambulansı arayın! "Sonrasında ne olduğu tam bir aşikardı. Ambulans gelmişti. O narin bedeni kanlar içindeyken alıp sedyeye koyarlarken "Bende geleceğim. " demiştim sadece.
Biz tam oradan ayrılırken de bir türlü gelmeyen polisler gelmişlerdi. Gelmişlerdi, ama nafile... Olan olmuş, biten bitmiş, giden çoktan gitmişti artık."Kalbi atmıyor defibrilatörü hazırla, hemen! "
Ambulans doktorunun söylediği şey bir kez daha nefesimi kesti. Ne demek kalbi atmıyor?
"Ne? "dedim ağladığımı fark ederek. "Ne demek kalbi.... "cümleyi tamamlamaya dilim bile gitmemişti.
"Hazır. "Dedi yanımdaki diğer sağlık çalışanı.
"200'e şarj et. " O makinadan çıkan ses bile hâlâ kulağımdaydı. O narin bedeni anlık olarak havalanıp sonra sedyeye düşse de olmamıştı. 2. Deneme için hazırlanıyorlardı.
"300'e şarj et. "
"Hazır "
Bu seferde olmamıştı.
Elini tutmaya devam ederken ona "Beni sensiz bırakma ne olur? Lütfen gitme... "
"350'ye şarj et. " 3. Kez deniyorlardı. Hadi güzelim! Ne olur aç gözlerini.
"hazır. "Ve bedeni bir kez daha anlık havalanıp sedyenin üzerine düştü. O anda monitördeki ses de değişmişti. Üzerinde bir şeyler hareket ediyordu.
Monitörü göstererek "Bu, bu ne demek? " diye sordum.
"Kalp atış grafiği. Hasta'nın kalbi şu an atmaya başladı. " Derin bir nefes aldım. Bırakmamıştı beni meleğim, bırakmamıştı. Tuttuğum elini hafifçe kaldırarak öptüm.
"Teşekkür ederim. Beni sensiz bırakmadığın için çok teşekkür ederim. " dayanamamıştım, başladım hüngür hüngür ağlamaya. Sinirlerim iyice boşalmıştı.
Sonra ise hastaneye gelmiştik zaten. Hemen ameliyata almışlardı onu. Ben ise ameliyathane kapısında beklerken Savaş yanında iki polis memuru ile birlikte gelmişti.
"Abi. " Dedi onu fark edebilmem için "İfadeni almak için geldiler. "kafamı
sallayarak onayladım."Olay tam olarak nasıl oldu? "
"Babası 'nın Nihat AYDEMİR' e 1 milyon TL değerinde bir kumar borcu varmış. Uzun bir süredir hem de. Bende bunu öğrendim. Gittim o adamla konuştum. 3 milyon vermeyi teklif ettim. Ben parayı ödeyecektim o da borcu silecekti. Ama rahat durmamış 2 gün süre demiş ve daha 24 saat dolmadan kapılarına dayanmış. "
Polis ciddiyetle "Vurulma olayı nasıl oldu? " diye sorunca derin bir nefes alarak devam ettim.
"Dedim ya 24 saat bile olmadan kapılarına dayanmış. Asel benim kız arkadaşım aynı zamanda benim kafemindi müdürüydü. Benim evimde kalmaya karar vermişti. Eşyalarını toplamak için kafeden çıkıp benim adamlarımla beraber evine gitmek için yola çıkıyor. Yolda birileri aramış galiba. Beni aradı 'adamlar gelmiş polise haber vermişler, kavga falan çıkmış ne olur hemen gel' diye. Gittim, gittim gitmesine ama o adamın oğlunun yani Demir Aydemir'in Asel'i tutup alnına silah dayadığını gördüm. Ondan sonrası yok bende zaten. En son adamın karnına tekme attığımı hatırlıyorum. Sonra Asel'i de alıp oradan gitmek için arabaya doğru yürüdüğümde o adamın "Ben bitti demeden bitmez. "cümlesini duyduktan sonra Asel hemen benim üzerime atıldı. Sonrası bu işte hastane, ameliyathane önü. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)
RomanceBABASININ KUMAR BORCUNU ÖDEMEK İÇİN ÇALIŞAN BİR KIZ VE ONA YILLARCA GİZLİ BİR ŞEKİLDE BAĞLI OLARAK AŞIK BİR ADAM. ASEL VE ACARALP... ASEL, BABASININ BORCUNU ÖDEMEK İÇİN ONA YAPILAN TEKLİFİ KABUL EDECEK Mİ? ACARALP, ASEL'E KENDİSİNİ SEVDİREBİLECEK Mİ...