26.BÖLÜM
ACARALP
Eve geldiğimizde Asel'i hemen odaya çıkarmıştık. Sürekli ''Onu ben öldürdüm.'' Deyip duruyordu. Arabada her ne kadar ben ve Aybüke ''Hayır, yaşıyor.'' Desek de bize inanmadı. İnanmaması da normaldi. Bende oradaydım. Aldığı silah tutma ve kullanma eğitimi vardı ve silahı kullanmayı çok iyi biliyordu. Yoksa saniyeyle adamı kafasından ve kalbinden vurmayı beceremezdi.
Yatağa oturttuğumuzda Savaş'a ''Doktoru ara, durumu anlat. Hemen buraya gelsin.'' Dedim. ''Tamam'' diyerek odadan çıkarken peşinden gidip sessizce ''Depoyu temizlesinler. İçimizde böcekler var. Babama haber çoktan gitmiştir. Silahı yok et. Bizi A selle tehdit edebilir. Unutma annesi hâlâ o adamın elinde.'' Dedim.
Odaya döndüğümde Aybüke, Asel'e su içiriyordu. O da böyle bir şey beklemediği için bir nevi şoktaydı. Bende böyle hissediyordum. İlk zamanlarda... Ama inanıyordum. Asel er ya da geç bunun altından kalkacaktı. Benim hayatıma girdiğinde kanıtladı bunu. Yanına oturduğumda ağlayarak bana baktı.
''Öldürdüm onu.'' Diyerek sarıldı.
Bir şey demeden sarıldım ilk başta' 'İsteyerek yapmadın. Damarına bastı. Asıl hatalı olan benim. İçeri girerken silahı bırakmalıydım.'' Dedim.
''Hiç değilse annenin intikamını almış oldun. Öyle düşün. Çınar efendi sözünün eriyse annenin yerini bulacak ve bize söyleyecek. Biz de arıyoruz zaten anneni. Er ya da geç bulacağız.'' Dediğimde. ''Yok.'' Dedi. ''Kendime hâkim olmalıyım diyerek gittim oraya ama olamadım. Üstelik annemin yerini de öğrenemedim.'' ondan uzaklaştım ve elini tuttum.
Ağlaması durmamıştı. Bu sırada doktorda gelmişti. Asel'e sakinleştirici yaptıktan sonra koluna da serum takmıştı. Odadan çıkarken' 'Yaşadığı bu durum çok ağır. Acilen bir psikolog görmeli. Bu tür durumlarda sonuç intihara kadar gider. Dikkatli olmanız gerekiyor. Ben sakinleştirici serum taktım şu an. Serum bitinceye kadar uyuyabilir. Serum bitince şu reçetedeki ilacı verin.'' Diyerek reçeteyi uzattı.
Elinden uzattığı reçeteyi aldım ve' 'Tamam dediklerinize dikkat edeceğim.'' Dedim.
''Fenalaşırsa ya da herhangi bir kriz geçirirse bana haber verin.'' Dedikten sonra elini uzattı. Uzattığı elini sıkarak' 'Her şey için teşekkürler.'' Dedim ve Savaş'a dönerek' 'Doktor Bey'i bırak daha sonra bu ilaçları al.'' Diyerek reçeteyi uzattım. Reçeteyi alarak''2 saate buradayım.'' Dedi ve doktorla birlikte merdivenlerden aşağı inmeye başladılar.
Odaya döndüğümde cep telefonuma bir mesaj geldi. Açıp baktığımda mesajın Çınar efendiden geldiğini gördüm.
''Asel'in durumuna çok üzüldüm ama bir haberim var. Babam kadını Beykoz'a götürecek. Sana adresi mesaj atıyorum.'' Yazıyordu. Altında da adres vardı. Hemen adamlarımı arayıp adresi araştırmalarını ve herhangi bir hareketlilik olursa haber vermelerini söyledim. Arkamı döndüğümde Asel uyuyordu. Aybüke'ye' 'Hadi çıkalım. Sende dinlen. Asel de uyusun.'' Dedim ve birlikte odadan çıktık.
Aybüke ona verdiğimiz odaya yönelirken bende salona yönelmiştim. Koltuğa oturduğumda içimde büyük bir pişmanlık vardı.
''Keşke.'' Dedim içimden. ''Keşke silahı aldığında hemen elinden alsaydım.'' Ama alamamıştım. O cümleleri duydukça devam etseydi ben vuracaktım herifi.
Bilseydim götürmezdim onu oraya. Savaş 'Emin misin?'' derken bundan söz etmişti ama ben görememiştim. Sinirle sehpanın üzerinde duran bibloyu alıp duvara fırlattım.
''Göremedin aptal Acaralp. Olacakları göremedin!''
Hatice abla koşarak yanıma geldiğinde' 'Oğlum iyi misin? Ne oldu?'' diye sordu. Ona olan biten her şeyi anlattım.
''Ne olur gözün üzerinde olsun abla.''
''Tamam oğlum. Ama ne olur sen sakin ol. Asel kızımın şu an en çok sana ihtiyacı var.'' Diyerek omzumu sıvazlayıp yanımdan ayrıldı. Ondan sonra oturup bundan sonra neler olacağını, olabileceğini düşünmeye başladım. Asel'i nasıl toparlayacaktım. Yeniden eski hayatımıza nasıl geri dönecektik?
Birde bunun baba tarafı var. Bu durumu kullanarak Asel'i etkilemeye çalışacakları kesindi.
''Abi?''
Savaş gelmişti. ''Asel nasıl?''
O esnada bir çığlık sesi duyuldu yukarıdan.
Savaş' 'Aybüke bu'' diyerek yukarı koşmaya başladı. Yoksa? Yoksa, doktorun dediği şey mi oldu? Bende Savaş'ın peşinden yukarı doğru koşmaya başladım. Ne olur yapmamış olsun.
Odaya girdiğimde onu yerde kanlar içinde görmüştüm. Elindeki bıçakla bileklerini kesmişti. O an donmuş kalmıştım. Ta ki Savaş bana tokat atana kadar.
''Kendine gel! Hastaneye gitmemiz lazım. Ben arabayı hazırlıyorum. Sende Asel'i al ve gel!'' diye bağırarak gitti. Aybüke ağlayarak ve titreyen elleriyle onun ellerini kumaş parçasıyla sararken hızlıca yanına gidip eğildim ve' 'Arabada sarmaya devam ederiz.'' Diyerek Asel'i kucağıma aldım.
1 SENE SONRA
Bugün annesinin yanına gittim. Onu bulduğumda çok kötü bir durumdaydı. Kızına yapılanları gördükçe psikolojisi bozulmuştu kadının. İlk başta psikolojik tedavi gördü. Sonra bu tedaviye fizik tedavi de eklenmişti. Şimdi ise çok iyiydi. Bugün gittiğimde ise bana kek yapmıştı. Konuşması da düzeliyordu. Uzun zamandır konuşamadığı için terapi görüyordu.
''Asel nerede? 1 yıldır gör-göre mi-yorum.'' Diye kekeleyerek sormuştu.
Asel, o günden sonra kendisine gelmesi tam 1 yıl sürmüştü. Daha sonra eskisi gibi gülmeye daha yeni başlamıştı. Mezun olmuştu ve benim yanımda çalışmaya başlamıştı.
''Daha yeni toparlandı. Mezun oldu ve benim yanımda çalışmaya başladı. Benim mimarım oldu.'' Uzanıp elini tuttum.
''Biraz daha toparlansın söz sizi götüreceğim seni onun yanına.'' Dedim. Tuttuğum elini sıkarak' 'Kızım çok şanslı. Senin gibi bir adama sahip.'' Dedi.
Şimdi yoldaydım. Telefonum çalıyordu. Arayan Çınardı.
''Efendim.'' Diyerek açtım telefonu.
''Babamın mahkemesi var bugün. Hâkim kararı açıklayacak.'' Dedi.
''Merak etme geleceğim.'' Dedim.
''Sen bilirsin.'' Dedi. ''Bu arada Reyyan teyze nasıl?''
O olaydan sonra geçirdiğimiz 1 sene içinde Çınar'la aramız tam olmasa da düzelmişti. Dorukla ise 1-2 kere görüşmüştük.
O çoğunlukla yurt dışındaydı. Çınar ona durumu defalarca anlatınca çocuk en sonunda bana karşı yumuşamıştı.
''İyi merak etme. Sadece Asel'i merak ediyor.'' Dedim.
''Normal.'' Dedi. ''kaç yılın üzerine sadece yarım saat görebildi. Onunda üzerinden neredeyse 1 yıl geçti . Ne zaman buluşturacaksın?''
Derin bir nefes alarak' 'Asel biraz daha toparlasın diye bekliyorum. Daha tam olarak psikolojisi bu duruma hazır değil. Yarın psikolog seansı var. Ondan sonra psikoloğu onaylarsa onunla birlikte görüştüreceğim.'' Dedim.
''Yardım edebileceğim bir şey varsa edebilirim.'' Dediğinde' 'Yok, sağ ol. Zaten psikoloğu sen buldun. Biz yokken onunla sen ilgilendin. Teşekkürler.'' Dedim ve kapatmam gerektiğini söyleyerek telefonu kapattım.
Eve gelmiştim çünkü. Arabadan inip eve doğru yürürken kapıyı o açmıştı. Gülümsemesine âşık olduğum kadın şu an karşımda ellerini bana uzatıyordu. Hızla yanına giderek uzattığı elini tuttum.
''Hoş geldin sevgilim.'' Diyerek dudağıma buse kondurdu.
Bende ona' 'Hoş buldum sevgilim.'' Diyerek sarıldım''
Arkadaşlar yaklaşık 1 hafta 10 gün kadar pek buralarda olamayacağım. Malum tercihler başlıyor. Üniversite falan derken kafam onlarla bir tık yoğun olacak. İnşallah giren ve tercih yapan herkes güzel yerler kazanırlar. Kimler hangi mesleği yapmak istiyor???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehvet İle Dans - Kumar +18 (Düzenleniyor)
RomanceBABASININ KUMAR BORCUNU ÖDEMEK İÇİN ÇALIŞAN BİR KIZ VE ONA YILLARCA GİZLİ BİR ŞEKİLDE BAĞLI OLARAK AŞIK BİR ADAM. ASEL VE ACARALP... ASEL, BABASININ BORCUNU ÖDEMEK İÇİN ONA YAPILAN TEKLİFİ KABUL EDECEK Mİ? ACARALP, ASEL'E KENDİSİNİ SEVDİREBİLECEK Mİ...