Sözü pek edilen bu dâvanın hatırası memlekette uzun zaman unutulmayacaktır. Sanığa gösterilen ilgi heyecana kadar varıyordu. Bunun sebebi da suçunun hem şaşılacak bir şey olup hem de dehşetli bir şey olmaması idi. Hayattaki yüksek talihi, döner dönmez, kendisine gösterilen sevgiyi arttırıyordu. Kadınlar, tanıdıkları erkeklere cezaya çarpılacak mı? diye soruyor, cevabı beklerken de sapsarı kesildikleri görülüyordu.
SAINTE BEUVE
Madame de Renal'in de, Mathilde'nin de o kadar yürek çarpıntısıyla bekledikleri gün en sonunda gelip çattı. Şehrin hiç alışılmadık görünüşü, onların yılgınlığını bir kat daha artırıyor, Fouque'nin metanetli ruhunu bile hayli heyecana düşürüyordu. O masalları andıran dâvanın cereyanını görmek için çevre kasabalardan herkes Besançon'a koşup gelmişti.
Üç gündür hanlarda yer kalmamıştı. Ceza mahkemesi başkanına, girme kartı koparmak için, dört bir taraftan ricacı geliyordu; şehrin bütün bayanları hüküm verilirken hazır bulunmak istiyordu; sokaklarda bağırarak Julien'in resmi satılıyordu, vs. vs.
Mathilde, tamamıyla *** piskoposunun eliyle yazılmış bir mektubu, o son gün çıkarıp kullanmak üzere saklamıştı. Fransa'da din işlerinin başı olan, piskoposları tâyin eden o büyük papaz, Julien'in beraati için aracılık etmişti. Hüküm verilmesinden bir gün önce Mathilde bu mektubu, o kudret sahibi piskoposun baş muavinine götürdü.
Konuşmanın sonunda Mathilde iki göz iki çeşme ağlayarak çıkarken M. de Frilair, o zamana değin tedbirli davranıp gösterdiği diplomatlıktan vazgeçti; zaten kendisi de âdeta heyecana kapılmış gibi:
– Size söz veriyorum, jürinin vereceği karardan emin olabilirsiniz. Koruduğunuz gencin suçunun şüphe götürüp götürmediği, hele bu işte plan olup olmadığı hakkında hüküm verecek on iki kişi arasında benim ikbalime bağlı altı dostum vardır; piskoposluğa yükselmenin kendi ellerinde olduğunu onlara hissettirdim. M. Valenod'yu Verrieres belediye başkanlığına ben getirttim; M. de Moirod ile M. de Cholin onun sözünden dışarı çıkmaz.
Hakikati isterseniz, talih bu işte karşımıza inancı pek bozuk iki jüri üyesi çıkardı fakat onlar da aşırı hürriyetçi olmakla beraber büyük işlerde benim emirlerimi dinler; onlara da adam gönderip M. Valenod ile beraber oy vermelerini rica ettirdim. Jüri üyelerinden biri de gayetle zengin, geveze, hürriyetçi bir fabrika sahibidir; o da savunma bakanlığına bir müteahhitlik peşindedir; hiç şüphesiz beni darıltmak istemez. Ona da, M. de Valenod'nun benim son sözümü bildiğini söylettim.
Mathilde endişe içinde sordu:
– O.M. Valenod da kim?
– Onu tanısanız, başarılarından hiç şüpheniz kalmazdı. Cüretli, küstah, kaba, çok konuşan bir adamdır; tam budalaları peşinde sürükleyecek bir insan. 1814 onu yoksul, sefil bir halde bulup meydana çıkardı; ben onu albaylığa yükselteceğim. Oylarını onun istediği gibi vermeyecek üyeleri dövmeye kalkabilir.
![](https://img.wattpad.com/cover/294772411-288-k808962.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı ve Siyah
General FictionStendhal'in yaşanmış bir ya da iki olayı birleştirerek kaleme aldığı bu romanın baş kahramanı Julien Sorel'in yazar ile birçok yönden örtüştüğü söylenir. Orta sınıftan bir genç olan Julien, papaz okuluna devam ederken çocuklarına ders verdiği beledi...