Bölüm 18: Verrieres'de Bir Kral

9 0 0
                                    

Si­zi, halk­tan bir ada­mın, da­mar­la­rın­da kan kal­ma­mış, ruh­suz ce­se­di gi­bi ora­ya at­mak mı lazım?

Baş­ka bir şe­ye ya­ra­maz mı­sı­nız?

(Sa­int C­le­ment ki­li­se­sin­de pis­ko­po­sun söy­le­di­ği nu­tuk­tan)

3 Ey­lül sa­lı gü­nü ge­ce sa­at on­da, bir at­lı, cad­de­yi dört na­la ge­çe­rek bü­tün Ver­rie­res hal­kı­nı uyan­dır­dı; Haş­met­li *** kra­lı­nın, er­te­si pa­zar şeh­ri şe­ref­len­di­re­ce­ği ha­be­ri­ni ver­di. Va­li, şe­hir ile­ri ge­len­le­ri­nin mu­ha­fız bö­lü­ğü kur­ma­la­rı­na mü­saa­de edi­yor, ya­ni böy­le bir şey ya­pıl­ma­sı­nı em­re­di­yor­du. El­den gel­di­ğin­ce deb­de­be­li ol­ma­lıy­dı. Vergy'ye bir ulak yol­lan­dı. M. De Re­nal ge­ce­nin ya­rı­sın­da gel­di­ğin­de şeh­ri he­ye­can için­de bul­du. Her­ke­sin bir id­dia­sı var­dı. İş­gü­zar­lık­ta pek de ile­ri git­me­yen­ler, kra­lın şeh­re gi­ri­şi­ni sey­ret­mek için bal­kon ki­ra­lı­yor­lar­dı.

Mu­ha­fız bö­lü­ğü­ne kim ku­man­da ede­cek­ti? M. De Re­nal, bu işin M. De Moi­rod'ya ve­ril­me­si­nin, is­tim­lâk edil­me­si is­te­nen ev­le­rin sa­hip­le­ri­ne çok ya­rar­lı ola­ca­ğı­nı he­men gör­dü. Bu, baş yar­dım­cı­lık için çok iyi bir ba­sa­mak ola­bi­lir­di. Doğ­ru­su M. de Moi­rod'nun bağ­lı­lı­ğı­na bir di­ye­cek yok­tu; o, bu hu­sus­ta, eşi em­sa­li gö­rül­me­miş bir adam­dı, yal­nız ha­ya­tın­da hiç ata bin­me­miş­ti. Otuz al­tı ya­şın­da, her iş­te ve her yer­de çe­kin­gen olan, at­tan düş­mek­ten de, gü­lünç ol­mak­tan da kor­kan bir adam­ca­ğız­dı.

Be­le­di­ye baş­ka­nı onu sa­ba­hın be­şin­de ça­ğır­tıp:

– Gö­rü­yor­su­nuz ya, mon­sie­ur, de­di, şeh­ri­mi­zin bü­tün na­mus­lu, akıl­lı kim­se­le­ri­nin si­zi layık gör­dük­le­ri ma­ka­mı iş­gal et­ti­ği­ni­zi var sa­ya­rak si­ze da­nış­ma­ğı ken­di­me borç bil­dim. Bu baht­sız şe­hir­de kü­çük fab­ri­ka­lar iler­li­yor, li­be­ral­ler par­ti­si mil­yo­ner olu­yor, ik­ti­da­ra geç­me­ye ça­lı­şı­yor, her şe­yi bir si­lâh di­ye kul­lan­ma­nın yo­lu­nu bu­la­cak. Biz, kra­lın, kral­lı­ğın, her şey­den ön­ce kut­sal di­ni­mi­zin çı­kar­la­rı­nı göz önü­ne ge­ti­re­lim. Mu­ha­fız bö­lü­ğü ku­man­dan­lı­ğı­na ki­mi uy­gun gö­rü­yor­su­nuz, Mon­sie­ur?

At­tan son de­re­ce ürk­me­si­ne rağ­men M. de Moi­rod, din ve va­tan uğ­ru­na bu şe­re­fe kat­lan­dı. Be­le­di­ye baş­ka­nı­na: "Yü­zü­nü­zü ağart­ma­ğa ça­lı­şı­rım!" de­di. Ar­tık iş, ye­di yıl ön­ce Fran­sız prens­le­rin­den bi­ri­nin Ver­rie­res'den geç­me­si do­la­yı­sıy­la kul­la­nıl­mış üni­for­ma­la­rın dü­zel­til­me­si­ne kal­mış­tı. Sa­at ye­di­de Ma­da­me de Re­nal, Vergy'den dön­dü. Ço­cuk­lar­la Ju­li­en de ya­nın­da idi. Sa­lo­nu li­be­ral par­ti­nin ka­dın üye­le­riy­le do­lu bul­du; bun­lar, par­ti­le­rin bir­leş­me­si ge­re­ğin­den söz edi­yor ve Ma­da­me de Re­nal'e, mu­ha­fız bö­lü­ğün­de li­be­ral­le­re de iş ve­ril­me­si için, ko­ca­sı­na il­ti­mas et­me­si­ni ri­ca edi­yor­lar­dı, iç­le­rin­den bi­ri ko­ca­sı­nın, bu işe se­çil­mez­se ke­de­rin­den if­lâs ede­ce­ği­ni söy­le­di. Ma­da­me de Re­nal, bu ka­dın­la­rı ça­bu­cak ba­şın­dan sav­dı. Zih­ni pek meş­gul gi­bi gö­zü­kü­yor­du.

Ma­da­me de Re­nal'in, ra­ha­tı­nı ka­çı­ran dü­şün­ce­le­ri­ni giz­le­me­si Ju­li­en'i şaş­kın­lı­ğa dü­şür­dü, da­ha çok kız­dır­dı. Ju­li­en için­den: "Böy­le ola­ca­ğı­nı an­la­mış­tım ya!" di­yor­du; evi­ne bir kra­lın ko­nuk ol­ma­sı mut­lu­lu­ğu, ona aş­kı­nı unut­tu­ru­ve­ri­yor. Bü­tün bu gü­rül­tü pa­tır­tı­dan göz­le­ri ka­ma­şı­ver­di. He­le bu iş­ler bit­sin, soy­lu­luk dü­şün­ce­si zih­ni­ni bir bu­lan­dı­rıp geç­sin, be­ni yi­ne se­ver." Hay­ret edi­le­cek bir şey, Ma­da­me de Re­nal'in bu du­ru­mu Ju­li­en'in sev­gi­si­ni ar­tır­dı.

Kırmızı ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin