"Uykucu bebeğim çok mu acıkmış?"
"Ovot."
Ağzında ki yemeği çiğnerken birlikte bir şeyler demeye çalıştığında, Hyunjin gülerek kahvesini almıştı eline.
"Dün akşamda bir garip davranıyordun."
"Nyam nyam.."
Hyunjin'in dediklerini görmezden gelerek çatalına sapladığı tüm yemekleri ağzına atıyordu.
"Beni de Jisungların ailesi aradı az önce."
"Hm. Niye."
Soru sormazmış gibi derken hala gözleri yemekteydi.
"Jisung kayıpmış. Dün akşamdan beri."
Hyunjin'in cümlesini duyar duymaz çiğnemeyi duraksatıp, ağır bir şekilde ağzındakini yutmuştu.
"Ne dedin?"
"Kayıpmış dedim. Dün saat akşam 6da evden çıkmış, bir daha da görülmemiş."
Felix yerinden sesli bir şekilde hızla kalktığında, Hyunjin tek kaşını kaldırmıştı ona. Küçük beden ise acele acele montlar olan dolaba ilerleyip dolabın kapağını açmıştı.
"Felix, ne yapıyorsun?"
"Hyunjin.. b-benim acil gitmem.. Jeonginlere gitmem gerekiyor."
Dolaptan kalın montunu almış ve aceleyle kollarını geçirmişti. Üstünü de düzelttiğinde, Hyunjin bir şey demek için ayağa kalkmıştı. Ama Felix çoktan kapıyı açıp çıkmıştı bile. Bu yüzden Hyunjin boş vererek yerine oturmuştu geri.
"Kwangsu hyung!! Hemen Jeonginlere gitmemiz gerekiyor!!"
"Efendim, Hyunjin bey'in izini-"
"Hyung!! Çabuk ol da, çalıştır arabayı hadi!!"
Felix'in acelesini gören koruma şaşırarak bir şey demeden şoför kapısını açarak girmişti içeri. Arabayı çalıştırırken, Felix pantalonun cebinden telefonunu çıkarıp Jeongin'in numarasını tuşlamıştı.
"Jeongin!! Duydun değil mi?"
"Neyi Felix'cim. Kahvaltı yapıyorum şuanda, annem börek yaptı."
Jeongin yavaş yavaş konuşurken, Felix anlık duraksayarak yüzünü ekşitmişti.
"Iy, börek hiç sevmem. Ama konu börek değil."
"Ee noldu?"
"Jisung dünden beri kayıpmış. Hemen o binaya gitmemiz gerekiyor."
Felix pencereden dışarıyı izlerken, koruma dikiz aynasından Felix'e bakarak dediklerini dinliyordu.
"Ne.. kayıp mı?"
"Şuan sizin eve geliyorum. Kwangsu hyung bizi oraya bırakır değil mi?"
"Bı-bırakır'da, dur bi ben tam anlamadım-"
"Kapatıyorum, Jisung'a ulaşmaya çalışacağım."
Jeongin'in lafını keserek telefonu kapattığında, koruma hala sessizce dinliyordu Felix'i. Felix ise acele acele Jisung'un numarasını tuşlamıştı bu defa. Tuşladıktan hemen sonra kulağına götürüp, mırıldanmaya başlamıştı.
"Umarım iyisindir, Jisung.. umarım iyisindir, Jisung.."
Kulağına gelen kapanma sesiyle yüzü düşmüş ve iç çekmişti. Belki bu defa açar umuduyla yeniden denemişti. Ama hala kapanma sesi geliyordu. Ya telefonu kırılmıştı, ya da şarjı bitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔
Fanfiction-Pyrrhic : Bedeli ağır- ❥ ⚠️⚠️⚠️ °yetişkin içerik °düz yazı °daddykink °tamamlanmış hikaye