Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔

32

"Hay!! Of yine yenildim.."

Felix elinde ki telefonu hızla kapatıp koltuğa fırlatmış ve kaşlarını çatmıştı.

"Efendim, bir şey mi oldu?"

"İnanamazsın Kwangsu hyung!! 3 defa ard-arda yenildim!! Bu nasıl adalet ya?!"

Kızgın suratını üzgün bir ifade aldığında, Kwangsu onu teselli etmek için birkaç adım atmıştı ki, gelen yüksek kapı sesi ile duraksamıştı.

"Oh, Hyunjin bey."

Kwangsu direkt yüzünü Hyunjin'e çevirdiğinde, Felix'te merakla yüzünü Hyunjin'e çevirmişti.

"Sen çık Kwangsu, bizim Felix'le bir konu hakkında konuşmamız gerek."

Ceketini çıkarıp koltuğa sakince koymuş, Kwangsu ise Felix'e kaçamak bakışları atarak yavaş adımlarla çıkmıştı. Felix'in içini korku kapladığında, Hyunjin yüzünü ona çevirip maskesini tek eliyle çıkarıp ceketinin üstüne atmıştı.

"Ne hakkında konuşacağız ki?"

"Okul'un hakkında."

Felix'in aklına okulda ki çocuk geldiğinde, kalbi hızla atmaya başlamıştı. İstemiyordu öğrenmesini, eğer Hyunjin öğrenseydi olaylar ciddi anlamda büyürdü.

"Okulda kavga çıkmış. Jeongin ile Minho kızlarla kavga etmiş."

Hyunjin yanına oturup ellerini dizlerine sürtmüş ve arkasına yaslanmıştı. Felix ise sadece endişeyle onu izliyordu.

"Kızlar senin hakkında ileri geri konuşuyormuş, bu yüzden onlarla kavgaya girmişler."

Felix bakışlarını yere indirdikten hemen sonra tek ayağını sallamaya başlamıştı. Hyunjin'de bunu fark edip elini ayağının üstüne koyarak durdurmuştu.

"Bugün öğretmeninin yanına gittim, öğrendim. Neden bana bu dedikoduları hiç söylemedin?"

"Ben de duymamıştım ki."

Dedikten hemen sonra ayağını yeniden sallamaya başlamıştı. Yalan söylemeye çalışsa bile ayağı onu ele vermişti.

"Felix, duymamış olsaydın şimdi böyle tepki vermezdin."

Felix tepkisiz kalmaya devam ettiğinde, Hyunjin nefes vermiş ve elini onu saçına atarak okşamıştı.

"Neden bunu bana anlatmadın?"

Küçük beden omuz silkip koltuğun çarşafını elleriyle sıkmış ve bakışlarını yerden ayırmadan dudaklarını ısırmaya başlamıştı.

"O zaman böyle yapalım."

Hyunjin elini onun saçından çekip diz kapaklarının üstüne koymuş ve tekrardan konuşmuştu.

"Evin kurallarını konuşalım."

"Evin kuralları mı?"

Felix kafasını yerden kaldırıp ona baktığında, Hyunjin gülümsemişti.

"Yoksa böyle şeyler olmaya devam eder."

Gözlerinin içine bakarak dedikten hemen sonra Felix yavaşça kafa sallayıp bedenini ona doğru çevirmişti.

"Neyle başlasak önce.."

Düşünüyormuş gibi yapıp gözlerini etrafta gezdirmiş daha sonra ise gülümsemişti.

"Eve giriş saati?"

"Ne?"

Gülümsemeye devam ederken yaslandığı yerden çekilip kollarını dizlerinin üstüne koymuştu.