6

16.7K 1.2K 2.1K
                                    

"Ee senin telefonun yok mu?"

"Yok."

"16 yaşındasın, ailen almadı mı?"

"Almadı, Jisung."

Okulda, herkes videolar çekerken Felix sessizce durduğu için Jisung dayanamamış ve sormuştu. Aklına kaçırıldığı zaman Changbinle son konuşması gelmişti. Bu yüzden biraz üzülmüştü.

"Ailen'e söylesene alsınlar o zaman."

"Telefon alamayacak kadar fakir misiniz?"

Sınıftan bir kişi dalga geçerek söyleyip gülmüştü. Jisung göz devirip Felix'e geri dönmüştü. Özel okulda olduğu için insanların onunla telefonu olmadığı için dalga geçmesi normaldı. Hepsi şımarık züppeydi. Jisung, Jeongin, Seungmin, ve Minho hariç.

"Boş ver şunu."

"Ailem telefonu yasakladı."

Ailem dediği kişi tabikii'de Hyunjindi. Okula giderken Hyunjin onu iyice tembihlemiş, ve ağzından bir şey kaçırırsa diye tehdit etmişti. Tehdit değildi, aslında. Küçük bir yalandı. Çünkü ona asla zarar veremezdi.

"Niye yasakladı?"

"Özel meseleler."

Dediğin'de Jisung kafasını sallamış ve dudağını ısırmıştı.

"Çıkışta bizim eve gidelim mi? Jeongin'de gelecek."

"Sizin ev mi? Ee.. Benim ailemden izin almam gerekiyor."

"O zaman sizin korumalarla birlikte evinize gideriz ben kapı da beklerim, sen izin alırsın gelip bana söylersin."

Felix gülümseyerek kafa sallayıp, çantasını toplamaya başlamıştı.

--

İçeri geçtiğinde, arkasında kalan Jisung'a göz kırpmış ve Jisung kapıyı kapatıp dışarı da beklemeye başlamıştı.  Koltukta oturan, Hyunjin kahve içiyor ve kitap okuyordu. Nasıl izin alacağını bilmiyordu. Neden birinden izin alınacak duruma geldi diyemezdik. Çünkü eskiden de izin alırdı. Ama ailesi asla izin vermezdi hiçbir şeye.

Kapı kapanma sesi geldiği gibi Hyunjin kafasını çevirip ona doğru gelen Felix'e göz gezdirmişti. Daha sonra kafasını geri kitabına çevirmişti.

"Hyunjin."

İlk defa adıyla seslenmişti. Genelde psikopat, orospu çocuğu, piç diye hitap ederdi. Bu yüzden Hyunjin'e garip gelmişti. Kahvesini masaya koyup, kitabını kapatmış ve evin ortasında duran Felix'e bakmıştı.

"Bir şey mi oldu, bebeğim?"

Bebeğim nadiren hitap ederdi. Felixi tatlı bulduğunda, utangaç bulduğunda, ve çaresiz bulduğunda. Felix dudaklarını birbirine bastırmış ve göz teması kurmamak için başını aşağı eğmişti.

"Jisung, beni evine çağırıyor. Jeongin'de orada olacakmış. Gidebilir miyim?"

Hızlıca söyleyip, başını hareket ettirmemişti. Sinirlenmesinden korkuyordu. Televizyon ve okul konusunun üstünden onu affetmişti. Ama yine sinirlenir her şeyi yasaklardı diye korkuyordu.

Hyunjin'in aniden kaşları çatıldığında kendini sakinleştirmeye çalışmıştı.

"Olmaz."

"Hyunjin, sadece bir kere gitsem? Bir daha gitmeyeceğim. Lütfen."

Felix dünkü bakışlarıyla bakmaya başladığında Hyunjin'in zayıf noktasından vurmuştu. Bu bakışları çok tatlıydı, ama izin veremezdi. Ya o da gelmeliydi, ya da izin vermemeliydi. Çünkü koruma koysaydı yanına bile, evini bilmiyordu ki. Pencereden, kapıdan, bahçeden kaçma ihtimali vardı. Hem arkadaşlarına da güvenmiyordu.

Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin