Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔

3

"Gidin uyandırın, asabi çocuğu."

"Efendim, uyandırmaya çalıştık, 5 dakika daha dedi."

Hyunjin dudaklarına götürdüğü bardağı geri masaya koymuş, ve yüzünü eliyle kaplamış başını sağa sola sallamıştı.

"Ve onu dinlediniz mi?"

"Üzgünüz efendim. Uyandırmaya gidiyoruz hemen."

Siyah giyimli adam, ayaklandığında Hyunjin durdurmuştu onu.

"Bekle, ben hallederim. Şimdi, beni çıkarın evden der uyarsınız dediğine."

Hyunjin, söylenerek modern sandalyesinden kalkıp merdivene doğru yönelmişti. Siyah giyimli adam ise, kapıya doğru adımlamıştı. Merdivenleri tek tek çıkarken, yardımcının yaptığı şeyi düşünüyordu hala. Merdivenin bittiği yerin hemen önünde kapısı vardı. Kapının kolunu indirdiği gibi içeri girmişti. Odaya göz gezdirirken yere düşen Felix'i gördüğünde, gülümsemişti. Uyuduğu yataktan düşmüş, yorganı üstüne örtmeye çalışmış, saçları ise yüzüne doğru sepilmişti. Bu hali tatlı gelmişti, Hyunjin'e. Ama belli etmek istemezdi. Yaptığı her hareket Felix'i yumuşatırdı.

Yere eğilmiş ve Felixin kulağına doğru sessizce yakınlaşıp, fısıldamıştı.

"Günaydın."

"5 dakika daha.."

Felix hareket etmeden mırıldandığında, Hyunjinin gülümsemesi artmıştı. Yüzünden uzaklaşıp yatağını süzmüştü. Daha sonra, Felixin belinden tutarak kucağına almış ve yatağa koymuştu. Koyduktan sonra yandaki uzun çalışma masasına yakınlaşıp içi su ile dolu olan bardağı alıp Felixin yanına geri yaklaşmıştı. Su bardağını hızla Felixin yüzüne döktüğünde, soğuk su Felixi sıçratmıştı.

"Aghh! Napıyorsun!"

"Su sağlıklıdır. Laf edeceğine, aşağı in."

"Psikopat orospu çocuğu!"

Adam, odadan çıkmak için kapıya yöneldiğinde, Felix son küfürünü edip eliyle yüzündeki suyu silmişti.

---

"Üstünü neden değişmedin?"

"Beni kaçırırken elbise seçme seçeneği mi verdin psikopat gerizekalı!"

"Dolapta birkaç tane koymuştum."

Derken, kahvesini dudaklarına götürmüştü. Felix ise sonuna geldiği merdivenden bir adım daha, atıp inmişti. Gözü kapıya denk geldiğinde, şansını denemek istemişti. Çünkü siyah giyimli adamlar orada yoktu. Koşarak kapıya ilerleyip kolunu indirmişti ki, kapının kilitli olduğu görene kadar. Gördükten sonra yüzü düşmüş ve donmuştu.

"Bunları yapmaya devam edersen, yemek yeme saatlerini azaltacağım. Ona göre."

"Yemeğini isteyen mi oldu zaten!"

"Aç değil misin?"

"Değilim!"

Öyle bağırmıştı ki, Hyunjin kahvesini dudaklarına yöneltirken duraksamıştı. Bu an ise sessizlik çökmüştü.

"Madem değilsin, odana geri dön."

"Dönmeyeceğim! Hemen şimdi buradan kaçacağım!"

Felix durmadan bağırdığında, adam sinirle elinde'ki bardağı yere koymuş ve ayağa kalkmıştı.

"Sana zarar vermemi, sen de istemezsin değil mi?"

"Psikopat! Psikopat, psikopat, psikopat!"

Derken merdivenlere doğru dönmüş oraya doğru ilerlemişti. Adam aklına geldiği fikirle aniden duraksadığında, konuşmuştu.