4

19.6K 1.4K 3.7K
                                    

"Yavaş ye boğulacaksın."

"Sonono, son kondo yomoğono odoklon!"

Felix durmadan, pişmiş etleri ağzına atarken yanında ki portakal suyundan da içiyordu. Ağzındakileri yuttuktan sonra ardından konuşmaya başlamıştı.

"Sen içki içiyorsun, ben neden içmiyorum?!"

"Sen daha küçüksün."

"Değilim, 16 yaşım var benim!"

"Daha 18'ine basmadın. Yasak."

Felix suratını asdığında, Hyunjin'e arama gelmişti. Telefonun yüzüne bakar bakmaz kulağına götürmüş ve masadan kalkmıştı.

"Ee, ama yemeklerin?"

"Alo, evet Hwang Hyunjin."

Hyunjin dediğini dinlemeyerek elinde ki telefon ile masadan uzaklaşmıştı. Felix ise, omzunu silkip onun tabağını almış ve yemeye başlamıştı. Hyunjin'in tabağı, tam olarak boş gibi bir şeydi. Felixin ki ise doluydu. Ama tabak küçük olduğu için doymamıştı. Bu yüzden fırsat bulup Hyunjinin yemeğini yemeye başlamıştı, çünkü kaç saattir açtı. İnat yapacağım diye sabah bir şey yiyememişti. Şimdi ise sabahın acısını çıkarıyordu.

"Doymadıysan bir tane daha sipariş edelim."

"Katilim misin, sevgilim misin belli değil. Doymadım, yine istiyorum."

Hyunjin, gülümseyip korumalara seslendiğinde Felix yemeğine devam etmişti. Korumalar anında, gelip isteğini sormuş ve dışarı çıkmışlardı.

"Başka bir şey istiyor musun?"

"Buradan ayrılmak istiyorum mesela."

Hyunjin kafasını sağa sola sallayıp derin bir nefes vermişti. Daha sonra ise geri masaya oturup, bilmem kaç saat önceki diz üstü bilgisayarı sandalyeden almış ve açmıştı. Sürekli bir şeyler yazarken Felixin dikkatini çekmişti bu. Adam uzun ince parmaklarıyla, hızla klavyelere basıyor ve yazıyordu. Sayı falan yazıyordu, kod gibi. Tabi kod falan umrunda değildi. İlgisini çeken uzun çekici ve ince parmaklarıydı.

"Çok güzel gözüküyor."

"Eşcinselim demiştin. Bilgisayarımız, erkek değil."

"Bilgisayara mı söyledim?"

Adam aniden duraksayıp klavyelere basmayı bırakmış, ve sırıtarak Felixe dönmüştü.

"O zaman çok güzel gözüken ben miyim?"

"Üstüne alınma hemen, bilgisayarda ki sayılara dedim bi kere."

Dedikten sonra kendi lafına gülmüştü. Hyunjin ilk defa onun gülümsemesini görüyordu, ve bu iç açıcıydı. Sanki, gün doğumunu izliyor gibiydi. Yine izlemek istemişti gülümsemesini.

"Beni öldürmek istememenin sebebi sadece seninle eskiden aynı yaşta olmam, ve o günler kötü zamanlar geçirdiğin için mi?"

Felix aniden gülümsemesini durdurup böyle bir şey söylediğinde, Hyunjinin kaşları çatılmıştı. Ona her şeyi anlatmıştı, ama tek çıkardığı anlam bu muydu?

"18'ine bile basmadın, seni nasıl öldürebilirim? Ayrıca, cinayet işlemeye artık meyilli değilim demiştim."

Felix gözünü ondan ayırmadan kafasını salladığında, Hyunjin geri konuşmuştu.

"Tabii, yaramazlık yaparsan sana her an, her şey yapabilirim."

"Burda sana soru sorurken bile piçlik yapıyorsun!"

Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin