"Hyunjin ne zaman gelecek?"
"Geliyor efend-"
Sertçe açılan kapıyla koruma aniden duraksamıştı.
"Hoşgeldiniz."
Koruma Hyunjin'e dönüp elini uzatmıştı ceketi almak için, Hyunjin ise en büyük hızla çıkarıp ona vermişti.
"Hyunjin?"
Hyunjin Felix'e cevap vermemiş hızla koltuğa atmış daha sonra ise telefonunu çıkarmıştı.
"Odana çık."
"Ha? Ama ben sana sarılmak istiyord-"
"Sana odana çık dedim."
Hızla bağırması ile Felix'in çenesi titremişti. Bilerek değildi, bağırdığı gibi kendi kendine titremişti. Korumalar hemen onun sinirli olduğunu anlayıp bir şey demeden odadan çıkmışlardı. Felix ise onu özlediği için sarılmak istiyordu.
"Hyunjin, neden yine böyle sinirlisin.."
Kendi kendine mırıldanıp Hyunjin'i sakinleştirmek adına elini tutmuştu.
"Felix, Birazdan evden ayrılacağım. Odana çık ve ben gelene kadar beni bekle. Eğer dışarı çıkarsan, ve ya eve birini çağırırsan cezan ağır olur. Hatta düşündüğünden daha ağır olur. Şimdi odana çık."
Felix onun nazik olmayan sesini duyar duymaz korkudan bedeni titremiş ve alt dudağını ısırmıştı. Korkudan titrese bile kafa sallayarak kabul etmişti.
"Odam çok karanlık. Bugün koridorun lambası patladı, seni burada bekleyebilir miyim? Lütfen.."
Hyunjin duyduğu şeyle gözlerini merdivene çevirip tek kaşını kaldırmıştı. Yerde her yere saçılmış cam parçaları gördüğünde kafa sallamıştı. Felix ise yutkunarak gülümsemeye çalışıp elini tutmaya çalışmıştı.
"Akşam yemeğini yedin mi."
Kafasını ona çevirmeden dediği için Felix suratını asarak cevap vermişti.
"Hayır.."
"Sana sürekli yemek ye diyorum, beni dinlemiyorsun."
Sesi kalın ve yüksek çıktığında Felix korkarak arkaya atılmış ve yutkunmuştu.
"A-aç değilim henüz."
Kekelememeye çalışsa bile ister istemez söylerken korkudan kekelemişti. Hyunjin sinirlendiğinde, Felix'e kızdığında oldukça korkutucu oluyordu. Felix korumaların buna alıştıklarına emindi. Ama Felix henüz onunla 1 yıl geçirdiği için alışamamıştı. Çünkü Hyunjin hep Felix'e nazik davranıyordu.
"Efendim, geldiler."
Korumanın kapıyı açmasıyla Hyunjin ayağa kalkıp hızla çekmeceyi açmış ve eline kağıtlar alarak, eldivenleri geçirmişti. Felix merakla ne yaptığını izlerken, Hyunjin görünmez derece bir hışınla ayrılmıştı evden.
"Neden sinirliydi acaba?"
Felix kendi kendine mırıldarken ara sıra koltuğa da vuruyordu tatlı tatlı.
"O beni özlemedi mi?.."
Dudaklarını büzdükten hemen sonra saçlarını da kaşımıştı. Hyunjine cidden aşıktı. İlk başlarda inkar etse bile ona deli oluyordu. Saçlarına, giymekten bıkmadığı farklı renklerde takımlarına, yüzüne, sesine, kaslı vücuduna. Her şeyine cidden aşıktı. Onunla konuşmasa, sadece sesini duysa bile sevinirdi. O kadar çok seviyordu onu.
"Ya kötü bir şey yaptığım için küstüyse?"
Kafasını karıştıran fikirleri eliyle kovmaya çalışarak sertçe ayağa kalkmıştı. Kalktığı gibi karnından sesler gelmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔
Fanfic-Pyrrhic : Bedeli ağır- ❥ ⚠️⚠️⚠️ °yetişkin içerik °düz yazı °daddykink °tamamlanmış hikaye