"Paris'te bir şey unutmadığından emin misin?"
Felix, Hyunjin'e bakmadan kafasını sallayıp elinde ki çatalı dudaklarına götürmüştü. Hyunjin, tatlılığına gülümsemiş ve dirseklerini masaya koyup, parmaklarını birbirinin içine geçirip Felix'e bakmıştı.
"Ne oldu?"
Felix yemeğinden kafasını kaldırıp, Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin ciddileşmiş ve dudaklarını birbirine bastırıp, konuşmuştu.
"Bugün özel bir misafir gelecek, odandan çıkma. Tamam mı?"
"Kim gelecek?"
Hyunjin derin nefes alıp, elini Felix'in yanağına koymuş ve okşamıştı.
"Kim olduğunu söyleyemem. Sen sadece odandan çıkma, olur mu?"
"Çıkmam."
Dedikten sonra omzunu silkip, kafasını geri yemeğine götürmüştü. Hyunjin ise gülümseyerek elini yanağından çekip, bilgisayara götürmüştü.
"Kız arkadaşın gelecek, kim gelecek tabikii."
"Felix. Sence benim kız arkadaşım mı var?"
"Yok mu?"
Şaşkınca kafasını kaldırıp, Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin gözü bilgisayardayken, gülümseyip kafasını iki tarafa sallamıştı.
"Şaşırdım. Senin gibi yakışıklı adamların kız arkadaşı çok oluyor genelde."
"Bana ikinci defa yakışıklı diyorsun, farkında mısın bilmem ama."
Dudakları daha fazla kıvrılırken, söyleyip Felix'e bakmıştı. Felix gözlerini sonuna kadar açıp, dudaklarını ısırmaya başlamıştı.
"Ben lafın gelişi diyorum onları! Yakışıklı falan değilsin!"
"Tamam o zaman, yanıma gel."
Felix dediği şeyle tek kaşını kaldırıp bakmıştı ona, Hyunjin ise bilgisayarı kapatıp elini bacaklarının üstüne koymuştu.
"Ee, ne bakıyorsun? Gel."
Felix elinde ki çatalı masaya koyup, sandalyeden kalkmış onun sandalyesine doğru adımlamıştı. Niye durduk yere birden yanına gelmesini istemişti diye düşündü. Ama hiçbir neden bulamamıştı.
"Gözüm acıyor, bir baksan mı toz mu kaçmış."
"Toz kaçması imkansız, her yeri biz gelmeden önce kadına sildirttin."
"O zaman bi bak bakalım ne varmış."
Felix omzunu silkip Hyunjin'in suratına eğilmişti. Daha sonra omuzundan destek alarak, gözüne bakmaya başlamıştı. Gözünde hiçbir şey yoktu. Belliydi ki yalan söylüyordu. Gözlerini kısarak bakmaya başladığında, Hyunjin gülümsemiş ve Felix'in belinden tutup kucağına düşürmüştü.
"Ben de neden, seni kaçırdığım gün çok kolay oldu demiştim."
İki elini de Felix'in beline geçirip kendine yakınlaştırmıştı. Felix onun yalan söylediğini anlamıştı, ama ne yapacağını merak ettiği için dediğini yapmıştı sadece.
"Yalancısın sen."
"Ama gözlerimin acıdığı konusunda yalan demedim."
Derken, alayla dudaklarını büzmüş ve Felix'in burnunu öpmüştü.
"Belki de, az önce aynaya baktın ondandır."
Alayla söyleyip gülmüştü, Hyunjin kendi dudaklarını yalayıp küçük kahkaha ardından korkunç bakışlarla Felix'e bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔
Fanfic-Pyrrhic : Bedeli ağır- ❥ ⚠️⚠️⚠️ °yetişkin içerik °düz yazı °daddykink °tamamlanmış hikaye