"Felix bebeğim, kalk gitmemiz gerek."
"Kalkmak istemiyorum."
Sessiz bir şekilde dediğinde, Hyunjin elini saçlarına atıp saçlarını karıştırmaya başlamıştı.
"Kalkman gerek ama."
"Biraz daha sarılmak istiyorum, lütfen."
Hyunjin bıyık altı gülümseyip, elini saçından çekip beline koymuştu.
"Toplantı var bugün, hadi güzelim kalk."
"Ya banane toplantıdan! Oranın çalışanı değilim ben! Sadece seninle uyumak istiyorum!"
Göğsünden hafif kafasını kaldırıp dediğinde, Hyunjin derin nefes verip elini onun kafasına koymuş ve geri göğsüne çekmişti.
"Peki öyle olsun uyuyalım."
Felix kaşlarını gevşetip, hafifçe gülümsemişti. Hyunjin ise saçlarını okşamaya başlamıştı. Okşarken arada düzgün olmayan saçlarını düzeltiyor ve gözlerine dökülen saçları gözünden çekiyordu. Aniden gelen telefon sesi ile Felix kaşlarını çatarak Hyunjin'in göğsünden ayrılmıştı, Hyunjin ise çekmecenin üstünde olan telefonu götürüp kabul etmişti aramayı.
"Geliyoruz, ama orası çok uzak. Şirketin kafeteryasına çağırsaydınız adamları. Bizde birazdan oraya geleceğiz."
"Ben o kafeterya'ya bir daha gitmeyeceğim!"
Dediğinde, Hyunjin telefonda ki kişiye son defa bir şey diyip kapatmıştı. Geri telefonu çekmecenin üstüne koyup ellerini yatağa koyarak destek almıştı yaslanmak için.
"Gitmeyeceğim."
Felix yine aynı şeylerin başına geleceğini sanıyordu. Ama Hyunjin varken, neden o adam bir şey yapsın ki? Bu yüzden Hyunjin derin nefes verip gülümsemiş ve elini Felix'in zayıf beline koymuştu.
"Ben varken sana yakınlaşmaya cüret edemez."
"Ben yine de gitmeyeceğim! Beni oraya götüremezsin."
"Felix."
"Gitmek istemiyorum dedim!"
"Peki. Sen bilirsin."
Sakince ayağa kalkıp soyunma odasına yönelmişti. Gitmek istememesinin diğer sebebi, sürekli iş konuşmaları. Hyunjin iş konuşurken, Felix'i kontrol etmiyordu bile. Eğer Felix oraya gitseydi, Hyunjin'in yine onu kontrol etmeyeceği ve adamın gelip onu zorla götüreceğini düşünmüştü. Ama aslında düşündüğü şey, tamamen saçmalıktı.
--
"Efendim lütfen, bizim yapmamıza izin verin. Elinizi keserseniz Hyunjin bey-"
"Çek elini! Kirleteceksin salatamı!"
Koruma çaresizce elini çekip Felix'in salatasına bakmıştı. Felix salata yapmak istemişti. Korumalar ne kadar, biz sipariş edelim dese bile inadı inattı. Kendisi yapacaktı diye, tutturmuştu.
"Efendim o bıçak keskin, lütfe-"
"Ya bi sus! Konsantrasyonumu bozuyorsun!"
Felix elinde ki salatalığı ince ince keserken korumaya bakmadan bağırmıştı. Koruma başında dikilmeye devam ettiğinde Felix sinir olup, elinde ki bıçağı masaya koymuş ve korumaya dönmüştü.
"Sen bir gitsene ya! Kaçmak için yaptığım bir şey yok, ne diye dikiliyorsun? Dikilmeye devam edersen, salatama indirim olarak seni de keseceğim!"
"Efendim Hyunjin bey birazdan evde olur, sizi böyle görürse çok kızar. Bırakın biz yapalım."
"Sen bir şey beceremezsin, hem ne anlarsınız siz salata yapmaktan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔
Fanfic-Pyrrhic : Bedeli ağır- ❥ ⚠️⚠️⚠️ °yetişkin içerik °düz yazı °daddykink °tamamlanmış hikaye