I can't resist -hyunlix daddyking

5

..

"daha sütüm bitmedi ki"

minik çocuğun masum bakışlarıyla söylediğine karşılık göz devirdi ve işaret ve orta parayla gel işareti yaptı. felix ise korktuğu için büzmüştü dudaklarını

"ama..."

hyunjin aynı el hareketini tekrarladığında elindeki sütü ve kurabiye paketi ile adımladı yanına yavaşça. dudaklarını büzmüş ve dokunsalar ağlayacak gibi görünüyordu. hyunjin'in önüne gelmesiyle korkudan gözlerini kapatıp burnunu çekti hyunjin ise sağ elini onun beline uzatıp bacak arasına çekmişti.

"zaten bugün yeterince canımı yaktın ki bak bileğim morardı çok ağrıyor. bak boğazıma hep parmaklarının izi var.... sırtımı görmedin değil mi? kanatmışsın orayı da sonra da geldin kaynamış süt içirdin bana şimdi ne yapacaksın hım zaten canım acıyor"

ağlamaklı sesiyle söylediklerinden sonra kapattığı gözlerini açmasıyla bir kaç damla göz yaşı süzülmüştü yanaklarından. bir yandan da elindeki süt bardağını ve kurabiye paketini sıkıp dudaklarını büzüyor ve burnunu çekiyordu

"cidden ağlıyor musun?"

"ama... canım acıyor daha fazla acıtmasan bugün?"

"çok mu acıdı?"

minik olan kafasını olumlu alamda salladığında hyunjin yüzüne pişman olmuş bir ifade takınmıştı ilk defa. gözlerini küçük çocuktan çekip seslice yutkundu. felix'in elindeki sütünü ve kurabiyesini alıp masaya bırakmasıyla küçük çocuğun ağlaması artmıştı ve bu sefer ellerini gözlerine getirip ufalıyordu

"neden ağ-"

"şimdi de sütümü ve kurabiyemi mi alacaksın?! midem bomboş zaten çok açım... bir yerimi mi morartacaksın yine yoksa onlar dökülmesin diye mi aldın elimden..?"

"az sus"

minik bedenin belini kavrayıp kucağına oturtturdu ve masasına doğru dönüp eline geri sütünü verdi

"ben iş yapacağım sende yemeğini ye. yatakta yemene izin veremem o yüzden burada oturup ye"

"peki ya ceza?"

dudaklarını büzüp burnunu çekerek söylediğinde hyunjin ona bakmamak için bilgisayara bakıyordu boş boş

"bu seferlik pas geçiyorum"

minik olan ona cevap vermeyip kurabiyesini süte bandırdı ve ağzına götürdü ardından da büyük bir yudum almıştı sütünden. bilgisayarda program yazan kafasının üzerindeki hyunjin'in işine odaklanmış yüzüne doğru kaldırdı yüzünü

"ister misin?"

"hayır"

"neden? süt sevmez misin?"

"sevmem"

"kurabiye de mi sevmezsin?"

"sevmem"

"sen ne seversin?"

"ben bir şey sevmem sus da yemeğini ye"

"bu yemek değil ki atıştırmalık"

"her neyse işte"

"hmm acaba kahvaltıda ne yiyeceğiz"

"hep böyle boş konuşur musun?"

"ne alaka ya. hani yine önüme maydanozlu ve rokalı ıspanak çıksın istemiyorum sadece o kadar"

"sabah bakarız ona şimdi sus"

"patates kızartması olur dimi? bence sen seviyorsundur"

"sevmiyorum"