I can't resist -hyunlix daddyking

6

..

"felix?"

"b-ben b-benim b-böbreklerim böbreklerimi a-aldılar!"

"ha? yoksa kabus mu gördün?"

minik olan kafasını olumlu anlamda sallayıp gözlerini ovalayan elini çekip hyunjin'e doğru uzatmış ve biraz yakınlaşmıştı. hyunjin de minik çocuğun  belini kavrayıp yatağa oturtturdu ve o ağlarken göz yaşlarını silmeye başladı. minik olan arada burnunu çekiyor ve sıkıca kapadığı gözlerini de hiç açmıyordu

"şihtt sadece bir rüya ağlama bu kadar"

"ama a-ama ya beni b-bulursalar"

"kimse seni bulamaz bulsa da benden alamaz anladın mı?"

felix kafasını olumlu anlamda sallayıp minik kızaran burnunu çekmişti hyunjin ise onun sarı saçlarını okşuyor ve yüzündeki göz yaşlarını siliyordu. büyük olana en masum bakışlarından birini attı

"sana sarılabilir miyim?"

"hmm... sarıl bakalım"

minik olan gülümsedi ve kolunun altındaki yastığı kenara bırakıp sıkıca sarıldı hyunjin'in beline. büyük olan ise onun belini kavrayıp kucağına çekip oturtturmuştu.

"kucak takıntın mı var senin?"

"o ne?"

"sürkli kucağına oturmamı istiyorsun falan"

"ne o beğenemedin mi? rahat mı değil?"

"yuo rahat sadece meraktan sordum"

"hmm iyi sakinleştiğine göre hadi yatağına"

"istemiyorum! yani şey korkarım da ben civcivim de yok burada seninle uyusam olmaz mı?"

"civcivin?"

"hmhm oyuncak bebeğim çocukluğumdan beri benimleydi hep ona sarılarak uyurdum"

"sen 16 yaşında olduğuna emin misin?"

"neden ya! bir şeylere sarılmadan uyuyamıyorsam bu benim suçum mu?"

"suçun demedim. her neyse nerede uyumak istiyorsan uyu sana kalmış"

büyük olan kollarını küçük çocuğun belinden çekmiş ve kolunu yastığa koyup üzerine de kafasını koymuştu yarı karanlık olan odada yorgun gözlerini kapattı.

"yanında uyuyayım o zaman"

hyunjin tepki vermemiş sadece aynı şekilde durmuştu. felix ise yatağa bıraktığı yastığı kolları arasına almış ve yatağın içerisine girip çıplan olan küçük bacaklarına da battaniyeyi örtmüştü. dümdüz yatan hyunjin'e doğru döndü ve sıcak bir şekilde gülümseyip yastığına sarılarak kapadı gözlerini. hyunjin ise ilk defa yanında hissettiği sıcaklıkla, seslice yutkunmuş ve biraz da olsa gerilmişti.

alışık olduğu bir şey değildi hiç. birisiyle birlikte uyumak bunu da hiç yapmamıştı. felix hyunjin'in sıcaklığından rahatlık ve güven duyduğu için, daha çok ona doğru sokuldu. kafası artık onun kafasının altına koyduğu kolunun altındaydı ve onun kalbinin atış seslerini dahi duyabiliyordu.

 hyunjin gergin hissettiği için felix e sırtını dönmüştü. minik çocuk ise gözlerini aralayıp onun sırtını döndüğünü görünce dudaklarını büzmüş ve oda arkasını dönüp yatakta biraz uzaklaşmıştı içinden ise "her halde rahatsız oldu" diye geçirmişti... yavaşça kapanan minik uykulu gözlerine engel olamadı ve sıcak uykunun kollarına bıraktı kendisini.

hyunjin her sabah olduğu gibi yine 8 de açmıştı gözlerini. alarm gibiydi sanki her gün aynı saatte kalkmaya o kadar alışmıştı ki bedeni artık alarma ihtiyaç bile duymuyordu. fakat farklı olan bir şey vardı, ilk defa kolları arasında olan bir bedenle uyanmıştı.