I can't resist -hyunlix daddyking

31

..

"göstereyim"

"ımm göstermesen?"

"peki affetmedim seni git odana"

kafasını yan tarafına çevirip sigara paketinden bir dal çıkartıp dudaklarının arsına aldığında, kucağındaki küçük olan kaşlarını çatıp elindeki pasta tabağını masaya bırakıp dudağındaki yakmak için çakmağını uzattığı sigarasını kavrayıp almıştı. düşürdüğü kaşlarıyla, ona karşı sert bir şekilde bakan küçük çocuğun yüzüne çıkardı bakışlarını.

"hayırdır sen mi içeceksin?"

"hayır tabi ki de, zaten az önce içtin yeter bu kadar."

"sen mi karar veriyorsun buna da artık?"

"hayır ama daha az önce içtin?"

"ee yani?"

"zararlı"

"yani?"

"içme"

"hmm içmezsem karşılığında ne alacağım?"

"karşılığında?"

"hıhım mesela... öpücük?"

elini küçük çocuğun üzerindeki kısa crop'nun içinden geçirip belini okşamıştı. felix ise alt dudağını dişleyerek ona bakıyordu. kendisi de onu öpmek istiyordu, dört gündür hyunjin'i görmemek zaten yeterince özlemesine de neden olmuştu.

"ımm eğer beni öpersen bu gün başka içmeyeceksin söz mü?"

"küçük bir öpücük için çok şey istiyorsun sanki?"

"büyük bir öpücük olsun o zaman?"

"olsun bakalım"

kavradığı ince belini kendisine doğru çevirip dudaklarına yaklaşmıştı küçük çocuğun. sıcak nefesini verip onun hızla atan kalbine ve kaçırdığı gözleri karşısında pis sırıtışını takınmıştı. kavradığı küçük olanın beliyle kendisine daha çok bastırıp hızla birleştirdi dudaklarını, felix'im alt dudağını dişleri arasına alıp emiyor ve bir yandan da havanın soğukluğunda ateş gibi yanan küçük bedenini okşuyordu. ellerini kalçasına getirip kendisiyle birlikte kucağında kaldırdığında felix de ince bacaklarını beline kollarını ise boynuna dolamıştı. omuzlarındaki ceket kayıp yere düştüğünde, hyunjin üzerinden geçerek aralanmış olan balkon kapısından girdi içeri. arkadan ayağıyla kapattığı kapıyla yatağa adımlarken, kucağındaki küçük beden de nefessiz kaldığı için omuzlarından iterek ayrılmak istediğini belirtmişti.

hyunjin karşı çıkmayıp dudaklarını ayırdığında kucağındaki küçük çocuğu nazikçe yatağın üzerine bırakmış ve boynundaki kravatı çıkardı. gömleğinin bir kaç düğmesini açıp küçük olanın üzerine eğilip dudaklarına yaklaştığında felix kocaman açılmış gözleri ve büzdüğü dudaklarıyla korku dolu bir ifadeyle baktı ona. omuzlarına ellerini yerleştirip ittirmeye çalıştı üzerindeki büyük bedeni.

"h-hayır istemiyorum!"

altındaki bedenin kısa sarı tutamlarına elini daldırıp çillerini incelerken araladı dudaklarını

"hmm neyi istemiyorsun?"

küçük çocuk dolan korku dolu gözleriyle cevap vermişti kısık bir ses tonuyla

"o ş-şeyi yapmak"

"neyi yapmak?"

"o şey işte"

"sadece öpeceğim dediğimi hatırlıyorum?"