18

8.9K 661 2.3K
                                    

..

"bay hwang bir süre eve gelmeyecek felix"

"ne?"

"yani rahatça burada oturabilirsin küçük bey"

"neden gelmeyecek ki?"

küçük olan merdivenlerden inip adımlarını tekrar önündeki amerikan mutfağa yöneltmiş ve korumalara merakla bakmıştı.

"bizde bilmiyoruz genelde de çok sık eve uğramaz"

"anladım"

mutlu olması mı gerekiyordu o an? eğer olması gerekiyorsa da neden olmamıştı? evet ona sinirliydi ve çok korkuyordu hala ama nedense yine de eve gelmeyecek olması onu mutlu etmemişti. ayaklarını sertçe yere vurarak oturma odasına adımlayıp koltuğa attı küçük bedenini.

"bu evde yapılacak hiç bir şey yok ki sözde zengin ama bir televizyon bile almamış!"

oturduğu koltukta bir oyana bir buyana dönerken gözüne ilişen kitaba uzattı elini, hyunjin'in okuduğu kitaptı bu. ilgisini çekmezdi genellikle bu tarz kitaplar özellikle bu kadar kalın olanları onun sadece gözünü korkuturdu ama merak etmişti nedense.

geçenlerde okuduğu sayfada görüp sorduğu kelimenin anlamı dahi çok ilginç gelmişti ona. bu kitap iki yabancı insanın hikayesinde oluşuyordu, biri hayata bağlı, neşeli, motivasyonu her zaman yüksek, her şeye iyi tarafından bakan, diğeri ise tam zıttı, ciddi, kaba umursamaz ve bencil.. umutsuz vaka olan adamın içinde öldürdüğü benliğini yeşertmeye çalışan küçük bir çocuk vardı.

fakat her şey o kadar üst üste geliyordu ki hayatlarında o adamın içindeki tanıyamadığı benliğini de yeşertemiyordu.. kitaptan kaç sayfa okumuştu veya kaç saat geçmişti hiç hatırlamıyordu. etrafında gözlerini gezdirdiğinde masanın üzerindeki saate takıldı gözü, neredeyse iki saattir okuyordu elindeki kitabı ve onun ilgisini o kadar çok çekmişti ki bırakmak da istemiyordu okumayı. yine de gözlerinin ağrıdığını hissediyordu yavaşça kapattı ve oturduğu yere daha da çok yayıldı biraz gözlerini dinlendirmekten zarar gelmezdi...

..

nerdeyse bir haftadır eve gelmiyordu hyunjin küçük çocuk ise günlerdir bu sessiz evde oluşundan patlayacak gibi hissediyordu.

önündeki yumurtasına sertçe batırdı çatalını her halinden sıkıldığı belliydi.

"yakında patlayacağım sanırım bu evde hiç ses bile yok ses!"

"biz varız ya küçük bey"

"sizi kast etmiyorum hyung şarkı dinleyebileceğim veya bir şeyler izleyebileceğim hiçbir şey yok cidden çıldıracağım!"

"maalesef alışman gerek felix hwang beyin bu istediğin türde şeyler alacağını sanmıyorum kendisi sesten nefret eder"

"evet belli oluyor zaten ses tonuma bile karışıyor manyak herif"

"kıkıkı fazla takıntılı dimi?"

"hıhım hem de çooook neyse doydum ben hyung odama çıkıyorum"

"ilaçlar"

"pff"

"bugün son gün bundan sonra kullanmayacaksın o yüzden pfflama hiç küçük bey"

"peki..."

küçük çocuk ilaçlarını içip odasına çıkmıştı hızla, kitabın neredeyse sonuna gelmişti ve bitmesini de hiç istemiyordu. hikaye mutlu bir hikaye değildi, tam tersine gereğinden de fazla üzücüydü ve bir çok kez de okurken göz yaşları damlamıştı sayfalara.

I can't resist -hyunlix daddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin