I can't resist -hyunlix daddyking

33

..

"ha?"

"kıkıkı şaka yaptımmm!"

küçük çocuk kıkırdayarak arabaya koşup arka koltuğa oturduğunda, arkasındaki adam dilini dudağının kenarında gezdirip kaşlarını kaldırarak bakmıştı ardından. kendisi de arabaya adımlayıp yanında yerini aldığında küçük çocuk öne eğilip woo san'a sorular soruyordu merakla, büyük olan ise sinirli fakat kedisine hakim olmaya çalışır bir şekilde izliyordu onu.

"nereye gidiyoruz hyung?"

"söyleyemem efendim"

"pff bari sen söyle off peki o zaman ne kadar sürede gideriz?"

"emin değilim trafik olabilir efendim"

"hmm orada başka bak bunun gibi kedili biblolarda var mı?"

"ben bilemem efendim"

"peki efendim demeyi ne zaman bırakırsın acaba hyung?"

"üzgünüm efendim ama hiç bir zaman"

"hyunjin!"

hızla arkasını dönüp ciddi bakışıyla bacağı titrerken ona sinirli bir şekilde bakan adama çevirmişti bakışlarını

"sesin-"

"ay pardon şey hyung'un bana efendim demesini istemiyorum lilix desin bana"

"lilix?"

"hıhım efendim çok şey böyle ımm"

"resmi?"

"hıhm ondan çok resmi hoşuma gitmiyor"

"peki woo san bundan sonra felix diyebilirsin"

"hayır ama lilix desin"

"olmaz"

"neden ki?"

"olmaz dedim?"

küçük beden öne doğru eğilip woo san'ın kulağına fısıldadığında hyunjin de öne eğildiği için eteğinden dolayı açılan kalçasına bakmamaya çalışıp camdan dışarıya bakıyordu

"pff peki biz baş başayken bana lilix diyebilirsin hyung"

"siz baş başayken falan hayırdır bu samimiyet?"

hyunjin ince beli kavrayıp titreyen dizine oturtturup kaşlarını düşürerek ona baktığında felix alt dudağını dişlemişti.

"senin kulakların neden bu kadar keskin ki doktora mı gitsek belki zararlıdır?"

"konuyu saptırma"

"pff hyung'un bana samimi davranmasını istiyorum sadece tek arkadaşım o ve seo jun hyung anlarsın ya"

"ee yani?"

"öyle işte neyse ee nereye gidiyoruz?"

"daha kaç kere soracaksın?"

"sen cevap verene kadar?"

"cevap vermeyeceğim?"

"ama vermen gerek?"

"neden?"

"çünkü yoksa hmm yoksa seni ısırırım?"

"tehdit?"

"yok canım ne tehdidi"

"canım?"

"demiyim mi?"

"hmm benim neyi demeni istediğimi biliyorsun bence bebeğim"

belindeki eliyle daha çok kendisine çekip kendi bedenine bastırdığında küçük beden kaşlarını çatıp minik ellerini kulağına getirip fısıldamıştı.