..
"hani sevgilin değildi?"
kaşlarını kaldırıp telefonu ona doğru uzatan çocuğun elinden aldı hızla çekerek.
"telefonumu karıştırabileceğini söyledim mi?"
"ilk ben sordum!"
"sesini kıs"
"cevap ver o zaman! beni artık kandırma tamam mı? c-cidden senden d-daha da nefret e-ediyorum"
küçük çocuk oturduğu tezgahtan inmek için yeltendiğinde kaşları çatık bir şekilde boşta ola elliyle belini kavrayan adamla durmuştu.
"bırak beni artık sana güvenmeyeceğim!"
"sana yalan söylemek için bir nedenim var mi?"
"varmış demek ki"
"senin gibi birine neden yalan söyleyeyim elime ne geçer?"
"ne?"
"yani sana yalan söyleyip söylemem neyi değiştirir sikimde mi sanıyorsun?"
"i-iğrenç birisin!!
"nıtnıtnıt o sesini kıs dedim sana hem daha pasta yapmadık"
alaycı bir şekilde ona bakan adama dolan gözlerinden yaşlar süzülürken son kez bakıp üzerinden itip atlamıştı tezgahtan. acıyan ayak bileğine aldırış etmeden üst kattaki odasına adımlayacağında arkasından gelen sesle durmak zorunda kalmıştı.
"eğer gidersen o hayvanı kapının önüne koyarım anladın mı? hatta cezan da değişir"
"n-ne yapmamı istiyorsun b-benden?!"
"hmm bir şey istemiyorum pasta isteyen sen-"
"y-yeter! anladın mı?! yeter d-dalga geçme artık b-benime! yalan söyleyip duruyorsun! s-sürekli kalbimi a-acıtıyorsun! a-ağlamaktan gözlerim a-acıyor artık! m-madem, madem sevmiyorsun beni b-başkasını s-seviyorsun diye beni k-kullanıyorsun!"
yan tarata duran siyah biblo atı alıp fırlatmıştı yere bağırarak ağlıyor ve kolunu da gözlerine bastırıyordu. elleri ise titremeye çoktan başlamıştı küçük çocuğun... ne yapacağını bilmiyordu o an üst kattaki odasına yöneldi arkasından gelen bağırma sesiyle
"buraya gel!"
"siktir git!"
"sana buraya gel dedim!"
koşarak odasına çıkıp hızla kapıyı katmış ve titreyen kollarıyla yatağın üzerindeki luncy'i alıp odasındaki banyoya girip kilitlemişti kapıyı. ağlamasını durduramıyordu bir yandan da ölesiye korkuyordu... kendi başına gelecekleri biliyordu adı kadar emindi ama minik kedisini ondan ayırabileceği düşüncesi en çok onu korkutandı... daha bu gün bulduğu kediye çok çabuk bağlanmıştı, belki de en büyük sorunu buydu her şeye çabucak bağlanıp duygular besliyordu masum bir bebek gibi... vurulan kapısıyla eline ağzını bastırmıştı kucağındaki kedisini de bir yandan sevip fısıldayarak sorun olmadığını korkmamasını söylüyordu
"aç su kapıyı!"
kapıya tekme attığında küçük çocuk sırtıyla daha da bastırmıştı kapıya
"l-luncy korkuyor v-vurama"
"sana aç dedim! eğer ben açarsam ne olur sence?! biliyorsun dimi! şimdi aç şu siktiğimin kapısını!"
"a-açmayacağım! açarsam l-luncy'i benden a-alacaksın!"
"açmıyorsun öyle mi? peki bundan sonra sana yüz vermek falan yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I can't resist -hyunlix daddyking
Teen Fictionbununla baş edilebilir mi? Rahatsız olanlar okumasın! ..