16.BÖLÜM: "İDDİA VE PLAN"

722 38 4
                                    

Ruhumun derinliklerinde yer edinen o garip duygu nedeniyle ayaklarımın beni götürdüğü yere doğru gittim.

Ömer'in odasına.

Kapıyı hızla açtığımda hemşirenin işini çoktan bitirdiğini ve ayakta olduğunu fark etmiştim. Dudaklarıma kondurduğum tebessümle asık suratlı hemşireye baktım. "Merhaba," diye mırıldandığımda yüzündeki asık ifade bir anda kayboldu ve yerini samimi bir gülümsemeye bıraktı.

"Merhaba."

"Nasılsınız?"

"İyiyim canım, sen nasılsın?"

Gülümseyip Ömer'e baktım. "İyiyim, teşekkürler." Kadın yanımdan sıyrılıp odadan çıktığında istemsizce tuttuğum nefesimi verdim.

Bana alayla bakıyordu. "Çok mu hoşuna gitti?"

"Çok." Yanına oturdum ve elimi koluna dokundurdum. "Nasılsın sen?"

"İyiyim." Uzanıp yanağından öptüğümde bakışlarının yavaşça karardığını fark etmiştim.

"Sonra, alıştın iyice, diyorsun." diye homurdandığında kıkırdadım ve ayağa kalktım. Elimle kolumu ovuşturup ona uzunca baktım.

"Alışıyorsun ama."

"Alışırım tabii," Nefes verdi. "Sen karşımda böyle kırmızı dudaklarında duruyorsun, birde gülüyorsun. Gülüşünden öpmemek için kendimi nasıl tuttuğumu bilemezsin."

"Sen sapıksın." diye güldüm. "Ben seni böyle bilmezdim, Ömer bey."

"Yaa, nasıl bilirdiniz, Aren hanım?"

Keyifle ona bakıp omzumu silktim. "Sürekli beni öpmeye çalışacağını bilmiyordum yani. Bilseydim seni hiç öpmezdim." Külliyen yalan, valla yalan.

"Bak bir daha öpüyor muyum seni?" Gözlerini benden ayırdı ve sargısı yapılmış yaralarına baktı. "Sen bir daha, öp, diye yalvarsan bile öpmeyeceğim."

Güldüm. "Var mısın iddiasına?"

"Neyin iddiasına?"

"Eğer beni 1 hafta boyunca hiç öpmezsen sen kazanırsın."

Bana dehşetle baktı. "Seni öpersem de sen mi kazanacaksın? Kızım, asıl sapık sensin."

"Sen bilirsin."

"Tamam, kabul. Karşılığında ne alınacak?"

Afalladım. "Ne istiyorsun?"

"Bunu sonra düşüneceğim."

Başımı salladım. "Ben de öyle, anlaştık."

"Anlaştık."

❄️

Gök gürlediğinde dişlerimi sıkıp önümdeki şeye odaklanmaya devam ettim. Dişlerimi sıkmam, korkmamdan değil, Ömer'in korkmasıydı. Yatakta yanında uzanıp önümdeki bilgisayarla düşmanlarımız hakkında bilgiler edinmeye çalışırken, yanımda yatan bedeninin kasıldığını fark ettim.

Gözlerimi kısa bir anlığına yumdum ve geri açtığımda Ömer'in yüzünün bana çevrilmiş olduğunu anlamıştım. "Bir şey mi yaşadın?" diye sordum usulca. Bir süre yalnızca gözlerime baktı, sonrasında derin bir nefes alıp başını göğsüme yasladı ve kolunu belime sardı. Dizlerimin üzerindeki bilgisayarı yanımdaki çekmeceli dolaba koydum ve elimi belime sarılı olan koluna sardım.

KÜL RENGİ İNTİKAM [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin