22.BÖLÜM: "TEST"

567 22 17
                                    

Korku ve endişe tüm bedenimi sarmaladı. Aklıma gelen fikir tüm bedenimi üşütüttü, soğuk bana hücum etti.

Camı açıp soğuk havanın yüzüme sertçe çarpışını hissettim. Düşüncelerim beni korkutuyordu. Bir bebeğe sahip olmaya hazır mıydım? Daha evli bile değilken yaptığımız bir şeyin sonucunda bir bebeği dünyaya getirmeye hazır mıydım? Eğer bir bebeğim varsa Ömer'in tepkisi ne olacaktı?

Kollarımı ovuşturup derin, titrek bir nefes aldım ve camı kapatıp hemen odadan ayrıldım. Alt kata hızla inerken evin dışına çıktım ve Yekta'ya baktım. "Hastaneye gidelim." dedim boğuk bir sesle. Hamile olma ihtimalim bile parmaklarımı uyuşturdu.

Kaşlarını çatık bana baktı, ardından hemen yanıma geldi ve soluk yüzüme baktı. "Hasta mısın?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım.

Kulağına doğru yükseldim ve fısıldadım. "Test yaptırmam gerekiyor."

Yeşil gözlerini kıstı. "Ne testi?" Yutkunup ona baktığımda dudakları şaşkınlıkla aralandı. "Ciddi misin sen?"

"Ciddiyim, Yekta. Ömer'i arar mısın, hastaneye gideceğimizi söyle ama o bilmesin ve gelmesin."

"Sen hastaneye giderken onu nasıl durduracağım?"

"Bilmiyorum..." Nefesimi verdim. "Acil gittiğimizi falan söyle, sonradan gelse de sorun değil. Sonuçları benden önce görmesin, yeterli."

"Tamam, halledeceğim. Kimliğini falan al sonra da arabaya bin."

Dediğini yapıp gerekli olan şeyleri sırt çantama koydum ve üzerime montumu alıp evden tekrar çıktım ve onun arabasına bindim. Ömer evde değildi, nerede olduğunu bilmiyordum ama evde değildi ve bu beni ilk defa mutlu etti. Yekta benim ardımdan arabaya bindi ve hızla sürmeye başladı.

"Ömer'in 4 bir yanını saran keskin nişancıları arkadan indirdiğimizde bile bu kadar heyecanlanmamıştım lan!" dediğinde ona bakmadan kendimi gülümsemeye zorladım.

"Korkuyorum ben." dedim birden. İçim sürekli bunu haykırıyordu, apaçık korkuyordum.

"Ne için korkuyorsun?"

"Bir bebek... Ona iyi bakabilir miyim?"

"Daha dur," diye mırıldandı. "Belki yoktur."

Ona baktım başımı sallayıp. "Doğru, belki gerçekten yoktur."

"Ama eğer varsa dayı mı oluyorum?" İşte buna gülmeden edememiştim. Tatlı heyecanı hoşuma bile gitmişti sanki.

Bir sürü sorum vardı kendime fakat varlığı kesinleşmeden bu soruları açığa çıkarmayacaktım.

Hastanenin önüne geldiğimizde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ya gerçekten bir bebeğe sahipsem? O zaman ne yapacaktım?

❄️

Doktor bana gülümseyerek bakarken ben ona dümdüz bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Elindeki kâğıdı masasına bıraktı ve yanımdaki Yekta'ya da gülümsedi.

Artık gülme ve söyle kadın, kafayı yemek üzereyim.

"Tebrikler," dedi bana bakıp. "Hamilesiniz."

Neydi bu omuzlarıma binen yük, kalbime dokunan heyecan ve korku karışımı duydu? Dudaklarım neden uyuşmuştu? Neden bir anda üşümüştün?

Daha fazla orada duramadan koşarak hastaneden çıktığımda insanların bana olan garip bakışlarını görüyor fakat tepki veremiyordum. Yüzümü yalayan soğuk gözyaşlarımla birleşmiş ve soluğumu kesmişti. Elimi boğazıma bastırıp yüzümü gökyüzüne doğru çevirdim.

KÜL RENGİ İNTİKAM [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin