24.BÖLÜM: "YANIK İZİ VE ACILAR"

544 22 10
                                    

Bu bölüm sana ithaf aşkım bebeğim güzelim MelikeMeneke7

Ruhum korku doluydu. Korku her yere bir yılan gibi kıvrılarak yayılıyordu, nefesimi tutup başımı Ömer'in göğsünden kaldırdım ve ona baktım.

Unuttuğumu zannettiğini düşünüyordum, "İddia," diye fısıldadığımda gözleri kısıldı.

"Ne fena kadınsın sen." dedi hafif bir sitemle. Parmaklarını saçlarımdan geçirip belimden tuttuğu gibi beni yatağa oturttu. Durgun gözlerle ona bakarken ellerini göğsüne kavuşturdu ve bana sorarcasına baktı. "Tamam, ne istiyorsun?"

Dudaklarım aralandı. "Yanık izi." dedim sadece. Yüzü kasıldı bir anda, ellerini göğsünden çekti ve bana sert bakışlarla baktı.

"Bunu söylemek istemediğimi söylemiştim." dediğinde başımı salladım.

"Biliyorum ama öğrenmek istiyorum."

Bir anda tişörtünü çıkarmasıyla duraksadım. Boğazıma baskı yapan bir şey vardı, kanım fokurduyor gibi hissediyordum. Kurşun izinin hemen yanında olan yanık izine baktım.

"Baban yaptı." dedi. O an soluğum kesildi, gözlerim hızla göğsünden ayrılıp onun gözlerine çevrildi. Dehşet ve adını bile bilmediğim bir duygu göğsümü körükledi. Çıkmaza girmişmiştim.

Anında kuruyan dudaklarım arasından, "Ne?" sorusu döküldüğünde bana yaklaştı ve yüzünü yüzüme doğru eğdi.

"Sana sormaman gerektiğini söylemiştim, Aren."

"Bu nasıl olabilir? Neden yaptı bunu?" Bunu yapması için sağlam bir gerekçesi olması gerekiyordu fakat bu bile yeterli olmazdı açıklanmasına. Benim babam, neden işkence çektirir gibi Ömer'in göğsünü yakmıştı?

Yüzünü yüzümden uzaklaştırdı ve geriye doğru gidip sırtını duvara yasladı. Elindeki tişörtünü üzerinde oturduğum yatağa fırlattı ve bana kıstığı gözleriyle bakmaya başladı. "Ona sormadan hareket ettiğim için beni bir sandalyeye bağladı ve kızgın bıçağı göğsüme bastırdı."

Duyduğum acımasız sözler doğrudan kalbimi hedef aldı. Bedenim kasılmıştı. Dolu gözlerle onu izliyordum. O ise sanki bu anı çoktan unutmuş gibi omuz silkti.

"O zamanlar bu hareketine asla anlam veremedim," Dudaklarını sımsıkı birbirine kapattı. "ama sonra anladım ki, birini senin yaptığın kafesin içinde tutman için senden korkması gerekiyormuş. Akıllanman için." Histerik bir gülüş sergiledi, anladığını söylüyordu fakat hâlâ canını sıkıyordu bu durum.

"Sen ne yaptın?"

Bir anda sırtını duvardan çekti ve bana doğru hızlı adımlarla geldi. Nefesi yüzümü yalarken, "O kafesi kırdım çünkü ben evcilleştirebileceği bir kuş değilim. Benim üzerimde hüküm sürmesine asla izin vermem." diye fısıldadı sertçe. Gözlerinde ateş vardı, yakıcı, tüm ruhumu yakacak kadar sıcak bir ateş vardı. "Yollarımızı ayırdım sonsuza dek." Elini enseme attı ve kulağımın altına uzunca dudaklarını bastırdığında göğsümden yukarıya tırmanan o hissi yok saymaya çalıştım. Geriye çekildi ve bana gülümseyerek bakarak saçlarımı okşadı uzun uzun. "Ama sen bunları sakın düşünme. Sen yalnızca kendini ve bebeğimizi düşün."

Zorla gülümsedim fakat zihnim babamın yaptıklarından ayrılmıyordu bir türlü.

"Burada ne kadar kalacağız?" diye sordum yatağa uzanıp yorganı üzeri̇me örterken. Yorganı örtmeme yardım ettikten sonra saçlarımı öptü ve yanıma uzandı.

KÜL RENGİ İNTİKAM [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin