FOTOĞRAFTAKİ MAYA KOREL
Poyraz Korel.Araf'ın kendisinden 6 yaş büyük ağabeyisiydi.24 yaşındaydı.Kendisi de annesi gibi avukattı.Poyrazla iyi anlaşırdım.Tabii ki bu o üniversite okumak için yurt dışına gitmeden önceydi.Arada sırada eve uğradığını biliyordum.Ama bunca yıl görüşme fırsatımız olmamıştı.2 yıl önce Araf akıl hastanesine girdiği gün en son evlerine gitmiştim.Arafla sevgililiğimizi bitirmek için.Şimdi gergindim.Araf'ın da gerildiğini hissediyordum.Ulaşmayalım diye sanki olabildiğince yavaş gidiyordu.Evde kendisini ne beklediğini bilmiyordu.Yola bakarken bana doğru 'Mercanla işi ne ara pişirdin?Az yavaş be kızım erkek bırakmadın.'dedi alayla.Dediği şeye gözlerimi devirip ha ha diye bir ses çıkardım.'Mercanla sevgili değilim.Takıldık bi ara sadece.'dedim omuz silkip.Yola bakıyordum.Bu konuları konuşurken Araf'ın gözlerinin içine bakmak istemiyordum.Çünkü bana karşı olan saf nefretini görecektim.'Anlaşılan sana değer veriyor.Orospu çocuğu beni öldürmediğine göre.'dedi sesindeki tınıyla bütün nefretini kusuyordu.'Sana karşı ilk defa dürüst olacağım Araf.'dediğimde kaşlarını çatarak dikiz aynasından bana baktı.Merak etmişti.Araf'ın gözlerinde bir duygu görmüştüm.Rahat ölebilirdim.'Biliyorsun her zaman ilgiye muhtaçtım.Ve ilgenilmeyi de seviyordum.Ama hayatım boyunca bir tek kişiden değer görmek istedim.Bir kişi.O kişi beni sevsin,beni her şeyin üstünde tutsun istedim.O da sendin.'dedim ciddi bir şekilde.Kafasını bana doğru çevirdi.Gerçekliği ölçer gibiydi.Gülerek kafasını salladı.Hala kendinde değildi.Bunu hareketlerinden fark ediyordum.'Yanlış adam seçmişsin o zaman güzelim.'dedi umursamazca.Araf için azıcık umudum varsa da bu cümleden sonra kalmamıştı.Onu ilk akıl hastanesinde gördüğümde acaba dedim acaba yeniden bir araya gelebilir miyiz.Onu yaptığı her şeye rağmen affederdim.Biliyordum.Ama o affedilmek istemiyordu.Daha da nefret etmemi istiyordu.Aradan derin bir sessizlik geçti.Bıçak gibiydi.Biri ağzını açsa o bıçak derin bir iz bırakacaktı.Nihayet eve varmıştık.Evleri gayet lüks üç katlı bir villaydı.Araf ara sıra buraya annesini görmek için uğrardı.Geri kalan zamanlarında kendi evindeydi.Arabadan inip evin karşısında durdum.Çekiniyordum.İçeridekilerin vereceği tepkiden korkuyordum.Poyraz'ın nasıl bu kadar erken haberi olabilirdi onu da bilmiyordum.Araf gayet rahat tavırlarla ellerini eşofmanının ceplerine sokup kapının önünde durdu.Zile bastı.Açılmasını beklerken göz ucuyla bana baktı.'Elinden geldiğince rol yap.'dedi.Şu an çok kötü görünüyordum sanırım.Ruhsal olarak zaten bitmiştim adam az kalsın beni boğarak öldürecekti.Saçım başım da koşuşturmadan dağılmıştı.Ben bunları düşünürken kapıda Poyraz'ı görmemle kaşlarım havaya kalktı.Yakışıklıydı.Araf'a benziyordu esmerlik konusunda ama fazla bir benzerlikleri de yok gibiydi.Gülümseyerek 'Buyrunuz efendim.'dedi ve geçmemiz için yol verdi.Aralarındaki en büyük fark Poyraz o kadar samimi ve hoş sohbet biriydi ki onu bu yüzden seviyordum.Çok canayakın davranırdı.Araf'a sarılıp 'Hoşgeldin kardeşim.'dedi gülümseyerek.Araf da kafasıyla cevaplar gibi salladı 'Tamam tamam cezaevinden çıkmadım sen ne mıçmıç bir adamsın çek artık ellerini benden lan.'deyip geri çekildi.Araf hala salaktı.Onda hemfikiriz.Sıra bana gelince kollarını kocaman açtı Poyraz.Şirince gülümseyip ona sarıldım.Onu özlemiştim.O benim Araf hakkındaki dert ortağımdı.Başımızı kurtarandı.Bana da abilik yapmıştı.Araftan fırsat buldukça.'Küçük cadı seni de özlemişim.'dedi yanağımdan öperek.Geri çekilip gülümsedim 'Ben de seni.'dedim.Araf'ın arkamdan bizi izlediğini biliyordum.Çünkü bakışları sırtımı delecek gibiydi.Geri çekildiğimde Poyraz kaşlarını çatarak boynuma baktı.'Bunu kim yaptı?'dedi dokunmak için elini uzatırken irkilerek geri çekildim.Elini indirdi ve benden yanıt bekler gibi bana baktı.Yalan söylemek istemiyordum.Doğruyu da söylemek istemiyordum.Ben ne cevap vereceğimi düşünürken merdivenlerden Maya Hanım'ın indiğini gördüm.Sorudan kaçmak için o kadar tatlı bir şekilde Maya Hanım diyerek kadının yanına gittim ki herkesin şaşırdığına emindim.Maya Hanım beni görür görmez gülümsedi.'Neredesin sen güzel kızım bakayım.'dedi.Temastan hoşlanmazdı.Araf hariç kimseyle temas ettiğini fazla görmemiştim.Arkamda duran Araf'ı görmesiyle kadının yüzü o kadar parıldadı ki gözlerim dolmuştu.Araf ile aralarında bir bağ vardı.İkisi de birbirleri için çok önemlilerdi.Mercan'ın Araf'ın annesi hakkında dediklerini önceden de birkaç kişiden duymuştum fakat doğru mu bilmiyordum.Maya Hanım bu yaşta görüp görebileceğiniz kadınlardan en güzellerinden biriydi.Mavi gözler ve simsiyah saçlar.Araf ve Poyraz'ın niye böyle olduğuna şaşmamalı insan.Hadi gelin yemeğe diyerek masaya doğru yürüdü.Araf ile sadece göz teması kurması dikkatimden kaçmamıştı.Poyraz'a bakıp 'Ben gidiyorum.'dedim.'Saçmalama Neva.Gel otur ,yemeğini ye konuşacak şeylerimiz var.'dedi ısrarla.İstemeye istemeye de olsa yürüdüm masaya.Masada Celal Bey'i görmemle şok yaşadım.Fazla eve gelmezdi.Gelse de bu aile yemeğini ilk defa görüyordum.Celal Bey beni görür görmez gülümseyip 'Hoşgeldin Nevacım.Otur kızım.Nasılsın görüşmeyeli?Dur sen sormadan ben sana söyleyeyim baban da döndü bugün.Baba kız gecesi yaparsınız bugün.'deyip kendi kendine güldü.'Teşekkürler.'demekle yetinip gülümsedim yapmacık bir şekilde.O da cevap beklemeden zaten çoktan yemeğine dönmüştü.Poyraz'ın yanına oturdum.Araf ise tam karşımdaydı.Çatalı elinde yemekleri evirip çeviriyordu sadece.İnsan evinde de mutsuz olabilirdi.Ailesi olsa da orayı gerçek bir ev gibi hissetmeyebilirdi.Bence önemli olan bir çatının altında toplanıp oraya ev demek değildi.Önemli olan beraber olduğumuz kişilerdi.Mutlu olduğumuz kişilerle bulunduğumuz herhangi bir yer bizim için ev olabilirdi.Bunları düşünürken benim de hiç aç olmadığımı fark ettim.Çatalımı alıp tabaktaki bonfile eti yiyecekmiş gibi yapmaya başladım.Celal Bey ile Araf hiç konuşmamıştı geldiğinden beri.Adam oğluyla göz teması bile kurmamıştı.Acelesi var gibi peçeteyle ağzını silip 'Benim işim var.Bilirsin iş beklemez hayatım.Görüşmek üzere.'dedi bana doğru ve kapıya doğru gitti.Celal Bey gider gitmez ortamdaki oksijen arttı gibi geldi bana.Adamda o kadar boğucu bir hava vardı ki.Yanındayken nefes almayı bile unutuyordunuz.Araf'a baktığımda bana baktığını gördüm.Aynı şeyleri düşündüğümüzü biliyordum.Gözlerinden bunu görüyordum.O kadar yorgun duruyordu ki.Gözlerinin altı kızarmıştı.Adamların birkaç yumruğunu da savuşturamamıştı anlaşılan.Hizmetçilerden bir gelip Maya Hanım'ın elini tuttu ve 'Uyku saatiniz efendim.'dedi.Maya Hanım da sanki rüyadan irkilmiş gibi oldu.Aldığı ilaçlardan ötürü günün çoğunda uyuyordu.Yatakta uyumasa bile ayakta uyuyordu.Her türlü bir bilinç kayması oluşuyordu.Kendinde olmadan merdivenlerden çıkarıldı.Masada biz bize kalmıştık.Araf nihayet elindeki çatalı indirdi.Ve annesiyle babasının sandalyesine bakıp 'Home sweet home.'dedi alaylı tınıyla.Çaktırmasam da üzülmüştüm.Bu evde büyümek bile insanın için karartırdı.Araf'ın bazen neden böyle olduğunu sorgulamıyordum.Sanki böyle olmak zorundaymış gibi hissediyordum.'Ee bana müsaade o zaman gençler.Herkes Araf Korel'in geri döndüğünü öğrensin.'dedi ayağa kalkıp sandalyesini düzeltirken.Poyraz 'Hop hop daha konuya girmedik.'dedi ciddileşmişti.O da ayağa kalktı.'Ne konusu yarrağım ya.Daha yeni hastaneden çıktım yetmedi ölümden döndüm sen hala bi afra tafralar konuşacağız konuşacağız.'dedi sinirle Araf.Biraz katılıyordum.Neydi bu kadar aciliyeti olan şey?Poyraz ikimizin yüzüne bakıp yutkundu ve cebinden bir not kağıdı çıkarttı.Bize doğru tuttuğunda en altta büyük harflerle yazılmış 'BETRESH' kelimesini gördüğümde bütün kanım çekilmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
General FictionNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...