Yan tarafa doğru döndüm.Burnuma yanık bir koku geldi.Bu neyin kokusuydu böyle?Gözlerimi açtığımda gördüğüm manzarayla yerimde zıpladım.
Bir odanın içindeydim,oda siyahlarla kaplıydı.Nevresime kadar her şey siyahtı.
Ben kaçırılmış mıydım?
O yaralı yüzlü adam beni bulmuş muydu?
Yorganı üstümden hızlıca atıp ayaklandım.Odada kimse yoktu.Kapıyı açarak koridoru kolaçan ettim.Giderken masanın üstünde gördüğüm gemi maketini elime almıştım.
Sağdaki kapıdan çıkan birini gördüğümde hızlıca maketi kaldırdım.Kapıdan çıkan kız da beni görünce elini beline doğru attı.
Benim yaşlarımda gözüküyordu.Arkasından silah çıkarınca gözlerimi kocaman açtım.
İkimiz de birbirimizin etrafında dönmeye başladık.
'Sana zarar vermek istemiyorum.Lütfen sakin ol.'dediğinde şaşırmıştım.
Elindeki silahı yavaşça indirdiği an tekmeleyerek diğer tarafa attım.Hızlıca saçından tutup kendime doğru çevirdim ve boğazına gemi maketini dayadım.Baya sivri bir şeydi bu maket.
Kız ne yapacağını şaşırmıştı.'Diğerleri nerede?Beni bekliyor demi o piç.'diye bağırdım.
Nefes nefese 'Aşağıdalar.'deyip eliyle merdivenleri işaret etti.
'Sakın yanlış bir hareket yapayım deme.'sesim çok tehtid eder gibiydi.Kendimle gurur duydum.
Kız itiraz edecek gibi olduğunda saçlarını doladığım elimi daha sert sardım.Kızın ağzından bir inleme çıktı.
Yavaşça merdivenleri inerken iki kişiyi şaşkın bir şekilde bana baktığını gördüm.
Beni görür görmez biri kız biri erkek olmak üzere ikisi de bellerinin arkasındaki silahlarını alıp bana doğrulttular.
Son basamaktan da inip arkama duvarı aldım ve silah tutanlara 'Sakın bir şey yapayım demeyin,arkadaşınıza veda edersiniz.'dedim.Çok gergindim.
Bu evden tek parça halinde çıkmamın hiçbir yolu yoktu.
Acaba Araf neredeydi?Onu da kaçırmışlar mıdır?
Ben bunları düşünürken silah tutan erkeğin bana doğru yaklaştığını görüp bağırdım.
'Sana olduğun yerde kal dedim!Bana o piçi getirin de hesabımı kapatayım.'avazım çıktığı kadar bağırıyordum.
'Burada öyle biri yok.'diye karşılık verdi çocuk.
'O yaralı yüzlü piç beni kaçırmadı mı?'
'Sen her şeyi yanlış anlamışsın.Bak sandığın gibi bir durum yok.Biz se-'ben konuşan çocuğu dinlerken boğazına gemi maketi dayadığım kız karnıma tekme atarak geriye doğru yalpalamama sebep oldu.Ani bir şekilde yaptığı için kendimi savunurken elimdeki maketi geriye doğru düşerken kızın boğazına sürtmüştüm.
Ben dizlerimin üzerinde yere düştüğümde gelen çığlık sesiyle kafamı kaldırdım.
Boğazını yardığım kız eliyle boğazını tutarken acı acı çığlık atıyordu.Silah doğrultan kız arkadaşını hızlıca kendi taraflarına çekti.İkisi de silahlarının emniyetlerini açıp bana doğrulttular.
Şimdi boku yemiştim.Dizlerimin üstünde yerdeyken ellerimi havaya kaldırdım.Erkek olan sinirle bana doğru yaklaşırken arkamdan gelen 'Geri bas yoksa sikerim belanı.'diyen sesin beni kurtaracağını yedi düvel söylese bile inanmazdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
General FictionNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...