Tabii ki o beni görmemişti.Gözlerimi büyüterek bakışlarımı Emir'e çevirdim.Emir düz bir şekilde ringe doğru bakıyordu.Şaşırmamıştı,tepki de vermemişti.Biliyordu.Bildiği için beni buraya getirmişti.
Ama neyi görmemi istiyordu ki?
'Bunu izlemek için mi buradayız?'dedim sinirli bir şekilde Emir'e doğru.Sesimi duyurmam için kulağına yapışmak zorunda olmam da canımı sıkmaya başlamıştı artık.
Sürekli üzerine doğru eğilmek zorunda kalıyordum.Zaten dip dibeydik.
'Araf'ı gerçek anlamda tanıdığını sanmıyorum Neva.Tanısan yanında olmazdın.Bunu bir iyilik gibi düşün.'dedi suratıma bakmadan hala platforma dikkatli bir şekilde bakıyordu.
Herkes kendi arasında kime para yatıracağını fısıldarken ortam sessizleşmişti.
Araf cidden iyi miydi ringte?Yoksa şov amaçlı mıydı bilmiyorum.Araf'ın kafasında hep tilkiler dönüyordu.İşine yarayarak birilerinin görmesi için ağzı burnu kırılsa dahi o maçı kazanmaya çalışacaktı.
Eski Araf öyle yapardı yani.
Yanımda oturan Emir sertçe alkışlayarak ayağa kalktı.Ona alnında üçüncü gözü çıkmış gibi bakıyordum.Napıyordu bu şimdi?
'Beyler bütün paralar Araf Korel'e.Karga geri döndü yuvasına.'diye bağırdı.Üç saniyelik bir sessizlikten sonra herkes deli gibi 'ARAF!ARAF!KARGA!'diye delicesine tezahürat yapmaya başlamışlardı.
Ringe baktığımda Araf'ın bakışlarının bende olduğunu görmüştüm.Beni nasıl fark etmişti?Ah tabii ki Emir'in ufak çaplı gösterisinden sonra buraya bakmıştı.
Ağzının içinde bana bakarak 'Senin ne işin var burada?'diye bir şeyler söyledi fakat tam anlayamadım.
Napacağımı bilemedim bende diğerleri tezahürat yaparken yavaş yavaş yerimde alkışlıyordum.
Maç başlamıştı.
Rakibi Mahir denen adam da pek dişliydi.İlk tur berabere bitirdiler.Araf yediği son yumrukla deliye dönmüştü.Süre bitsede hala adamı yumruklamaya devam ediyordu yerde.
Adamlar zar zor üstünden almıştı.
Araf'ın vücudundaki morlukları herkes görebiliyordu.Göğüs kafesinde yeni bir morluk vardı.Karnında ise önceden oluşan morluklar vardı.Araf ne karıştırıyordu ya da ne haltlar yiyordu çok merak ediyordum.
İkinci tur başlangıcında Araf hızlı başlamıştı.Üst üste yop-cha-giler atarak rakibine doğru yumruklar sallıyordu.Mahir denen adamda boş durmuyordu.Araf'ın sert vuruşlarından kaçarak sertçe bir döner tekmeyle Araf'ı yere sermişti.Üstüne çıkarak art arda yumruklar atıyordu suratına ve karnına.
Araf'ın acıyla kıvrandığını gördüğüm an daha iyi görebilmek için ayağa kalkmıştım.Her karnına atılan yumrukta yüzü kasılıyordu.
Hayır Araf pes edemezsin.Başladığın işi bitir.
Sürenin bitmesiyle gözler Araf'a döndü.Yerden kalkması gerekiyordu.
Hadi Araf! diye çığlıklar atıyordum.
Araf'ın ayağa kalkabildiğini gördüğümde ise gülerek çığlık atmaya devam ettim.Zıplayarak Emir'e sarıldım.
O da heyecanlanmıştı.Bağırmasa bile yine de ayakta her detayı görmek için sürekli yerini değiştiriyordu.
Benim sarılmamla o da kollarını bana doladı.
'Napsak hep mi gelsek buraya Nevacığım?Şu pozisyonda olacaksak sen her sevindiğinde ben koşa koşa gelirim.'dedi sırıtarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
General FictionNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...