Arabayı sürmeye devam ediyordum.Sorusunu hiç duymamış gibi yapmak daha mantıklıydı sanırım.
Araf böyle düşünmüyor olmalı ki bana doğru eğilip 'Neva anlatmanı bekliyorum.'dedi sabrının taştığını belli ederek.
Arabayı daha hızlı kullanmaya başladım ve 'Sizin eve sürüyorum.'dedim.
Kafasıyla onayladı.
Yaklaşık yirmi dakika sonra evlerine geldik.
Hızlıca park ettim ve arabadan çıktım.Önümde yürüyen Araf'ın peşinden gidiyordum.
Kapıyı hizmetçiler açtı ve eve girdik.Araf arkasını dönüp bana baktıktan sonra 'Odama geçelim.'dedi.
Merdivenlerden de onu takip ettim.
Sessizce ikimiz de odasına girdik.Kapıyı kapatır kapatmaz üstündeki gömleği sanki çok da kendisini sıkıyormuş gibi hemencecik düğmelerini açmıştı.Zaten alttan üç düğmesi kapalıydı.
Düğmeleri açtıktan sonra gömleği çıkarttı ve gardırobuna doğru yürüdü.Araf'ın odasındaki her şey siyah ve lacivertti.
Oda beni boğuyordu.
Dolabın kapağı açılınca içine göz attım.Tek tek dizilmiş askılarda birsürü gömlek,tshört ve ceketler vardı.Araf çok titiz bir insandı.Dolabın en sonunda askılarda olan iki elbisemi gördüm.
İster istemez gülümsemiştim.Demek ki atmamıştı.Elbiselerimi saklamıştı.Araf siyah tshört alıp onu giyerken benim neye odaklandığıma baktı.Elbiselerimi görünce kasılmış gibi ikisini de askılardan aldı ve yatağın üzerine bıraktı.
'Merak etme ikisini de temizlettim.Geri alabilirsin.'dedi.
Nereye götürecektim ki onları.Götürecek bir evim yoktu.Oraya gitmek istemiyordum.Annemle babamın kavgası hala kulaklarımda çınlıyordu.
'Eve gitmeyeceğim.'
'Anlamadım?'
'Bir müddet eve gitmeyeceğim.İstemiyorum.Anladın mı?'dedim sinirle.
İkimizde yatağın üstünde yan yana oturuyorduk.Dışarıdaki rüzgarla perdeler uçuşuyordu.
'Annenle baban okuldaki olayları duyup sana çok mu kızdı?Sen ondan bu kadar sinirliydin partiden beri.'dedi her şeyi anlamış gibi kafasını sallayıp.
Histerik bir şekilde güldüm.'Olaydan falan haberleri yok.Ben sinirliyim.Evet ben sinirliyim.Ama niye biliyor musun?Çünkü bugün annemle babamın yıllardır birbirlerini aldattığını öğrendim.'
'Bunun ne kadar iğrenç bir şey olduğunu biliyor musun Araf?Biz her gün aynı masada yemek yiyoruz.Düşünsene o halleri,tavırları hepsi zorunluluktan.Hepsi sahte.Sırf benim haberim olmasın diye.Bugün Yunus beni bıraktıktan sonra öğrendim her şeyi.İçeri girdiğimde kavga ediyorlardı.'
Ağlamamı durduramadım.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Düşününce bile midem bulanıyordu.Annenle babanız her gün aynı evde yaşıyordu fakat ikisinin de aklında başkaları vardı.Buna benim için katlanıyorlardı.
'Neva.Tamam da bunda senin hiçbir suçun yok.İki yetişkin insan birbirlerini sevmiyorlarmış artık.Sen bir şey yapamazsın.Bak güzelim senin alakan olmayan konuları düzeltmeye çalışma.Çünkü düzeltemezsin.Bu konu seni aşar.'
'Sen neyden bahsediyorsun ya!Alakam olmayan konu ne burada.O adam ve kadın benim annem babam.Kendi sevgisizlikleriyle beni sahte bir mutlu aile tablosuyla pışpışladılar,büyüttüler.Ben bugün her şeyi fark ediyorum.'
'Ya bir kez olsun Araf bir kez olsun beni destekle.Aynı fikirde olalım.Tabii sen nereden bileceksin sahte mutlu aile tablosunu.'dedim sinirle ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
General FictionNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...