Araf'ın ağzından;
Neva karşımda yerde ağlarken birdenbire bayılmıştı.Kafasını yere düşmeden yakaladım ve onu kendine getirmeye çalıştım.
'Neva..Neva!Beni duyuyor musun güzelim?Aç gözlerini hadi.'Neva hala tepki vermiyordu.
Elimi bacaklarının altından geçirip kucağıma aldım ve bizi izleyen kalabalığın içinden geçmeye çalıştım.
'Siktirin gidin lan!Şov bitti.Hadi dağılın.'diye bağırıyordum yolu açmak için.
Bi gözümde hala gözleri kapalı olan Nevadaydı.
Dışarı çıktığımda birinin ismimi bağırdını duydum.Baktığımda bu kişinin Ender olduğunu gördüm.
Bu çocukta acil olan her şeyde bir anda karşınıza çıkardı.
Aferin lan.
'Gel benim arabamla gidelim.'diyen Ender'in yanına doğru saptım.
Neva'yı yolcu koltuğuna aldıktan sonra bende binip başını dizlerime koydum.
Ender tam arabayı sürecekken arabanın önüne Doruk'un çıkmasıyla gergin sinirlerim daha çok geriliyordu.
'La hadi hadi sür şu amına koyduğumun arabanı.Müdürü de bekleyelim isterseniz.'diye tısladım.
Doruk biner binmez arkasını döndü ve Neva'ya baktı.
Bakışlarını bana döndürüp 'Ona bir şey olursa bunu sana ödetirim.'dedi elini sallayarak.
Tehtidi karşısında sadece üst dudağım yukarı kıvrıldı.
Beni tehtid ediyordu.
Bu çocuk karşısında nasıl bir manyak olduğunu bilmiyordu.
'Unutma bak bu sözünü.Sana hatırlatırım.'dedim ve havada olan eline sert bir bakış attım.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Hastaneye geleli 2 saat oluyordu.Neva'yı odaya alıp serum vermişlerdi fakat kendine daha gelmemişti.Doktor şok geçirdiğini söylüyordu fakat olum niye uyanmıyordu bu kız.
Odada volta atan Doruk'a karşı ters bir bakış attım.Ender evraklarla uğraşmaya alt kata inmişti.
'Siktirtme belanı olum otur bi zaten gerginim.Götünü eşek arısı sokmuş gibi dolanıyon ortalıkta.'dedim.
Yavaş adımlarla yanıma gelip 'Yok yok ben dayanamıyorum abicim gelsene sen bi benimle dışarı.Konuşmamız gerekiyor.'diyen Doruk'a tek kaşımı kaldırdım.
'Ne konuşacağız?'
'Gel işte ha.Ebenin amına kadar sorma bir şeyi de.'
Yok valla bu çocuk temiz bir dayak istiyordu.
Uyuyan Neva'ya bir bakış atıp ayağa kalktım ve Doruk'un peşinden odadan çıktım.
Yangın merdivenlerinin olduğu koridora girdik.Koridor boş ve sessizdi.
Doruk bi şeyi söyleyip söylememe konusunda kararsız gibiydi.
Duvara yaslanıp ağzındaki baklayı çıkarmasını bekledim.
'Bak sana tek bir soru soracağım sen de dürüstçe cevap ver.'
Dediği şeyle gözlerimi kısıp kafamı salladım.
'O güzel ağzını çalıştır ama artık sıkıldım ben Doruk.'dedim sinirle.
'Neva'nın dedikleri doğru mu?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
General FictionNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...