YOL

3 1 0
                                    

Uyandığımda hala arabadaydık.Gözlerimi kırpıştırdıktan sonra etrafa baktım fakat akşam olmuştu.Pek bir şey görünmüyordu etrafta.Yer yer dükkanlar vardı geri kalan yol boştu.


Araf'a baktığımda kısık sesle müzik dinleyip cam kenarında olan elinde de sigara vardı.Uyandığımı fark etmemişti.Sigarayı tekrardan dudaklarının üzerine yerleştirdiğinde derin bir şekilde dumanını içine çekti.

Kısık gözlerle bana dönüp 'Uyanmışsın.'dedi.Sesi kalın ve boğuk geliyordu.Sanırım onun da uykusu geliyordu.

'Nereye gidiyoruz?''

'Mersin'e gidiyoruz.'

Şaşırmıştım. 'Ne Mersin'i be?Tamam annemden kaçacağız dedik de abartmaya da gerek yok demi Araf.' sesim kendimi de ikna etmek istiyor gibi çıkıyordu.Annemin yapacaklarından korkuyordum.Son cümleyi söylemeseydim şimdiye kadar polisler tarafından bulunmuş olurduk fakat yarasına basmıştım.


Hafifçe tebessüm edip 'Güneş Hanım'dan kaçmıyoruz hayatım.İş için gidiyoruz.'.Araf ilk defa bana her şeyi tek tek açıklıyordu.

'Tanerle ilgili bir şey mi?'panik olup elimi koyacak yer bulamadım.Araf da korkumu fark etmişti.Ah aptal Neva,Araf'ın yanında bari  dikkatli ol.

Arabayı yol kenarına ani frenle park etti.Birazcık öne fırladım.

'Napıyorsun sen be manyak!'ben bunları söylerken Araf çoktan kapısını açıp dışarı çıkmıştı.

Ne yapacak diye beklerken benim kapıma gelip kapımı açtı ve 'İn.'dedi gergin sesiyle.

Şu an daha da korkmaya başladım.Yolun kenarında durmuştuk.Hava kapkaranlıktı ve yol ıssızdı.

Korku dolu bakışlarla geriye  arabaya baktım ve tekrardan arabanın farlarının önünde duran Araf'a çevirdim.

'Ne yaptığını sanıyorsun sen?Niye Mersin'e gidiyoruz?Ben hastaneden sonra gidecektim Doruk'un evine ya.Aptal gibi uyuyakalmışım ve seninle Mersin'e geliyorum.'

'Sana sadece bir şey soracağım.Lütfen dürüstçe cevap vermeni istiyorum.'

Söylediği şeyle yavaşça yutkundum.Gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı.Hayır,hayır öğrenmiş olamazdı.Bunu başkasından öğrenmiş olamazdı.

Benim gözlerimin dolmasıyla Araf gözlerini yavaşça kapatıp açtı sakinleşmek için.Gergin olduğunu sımsıkı olan yumruk yaptığı elinden anlayabiliyordum.

'Taner sana ne yaptı?Niye Taner'in peşindesin?Taner'den niye bu kadar korkuyorsun?'

Yavaş yavaş nefes almaya çalıştım.Nefes alamıyordum.Benden cevap bekleyen Araf'a bakıp 'Be-ben korkmuyorum.'diyebildim.Sadece bu kadarını diyebilmiştim.

Araf sinirle kafasını yan çevirip sessizce küfür etti.

Üzerime doğru yürümeye başlayıp 'Bu piç heriften niye korkuyorsun Neva!Sana bir soru soruyorum fakat sen gözyaşların hariç cevap bile veremiyorsun!'.Gecenin bu saatinde zaten etrafta kimse olmadığı için sessiz olan yok Araf'ın bağırmasıyla daha da ürkütücü olmuştu.

Araf'tan kaçmak için geri geri yürürken arabanın kaputuna yaslanınca sona geldiğimi anladım.Araf da tam dibimde durmuştu.

Hala cevap bekliyordu.

Yere doğru bakıp 'Korkmuyorum.'dedim fısıltıyla.

'Ne!'diye bağırdı daha da dibime doğru gelip.Burunlarımız birbirine değiyordu.Geri çekilmeye çalışıyordum fakat gidecek hiçbir yer yoktu.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin