Güneşin yüzüme vurmasıyla gözlerimi kırpıştırdım.Gözümü açtığımda karşımda gördüğüm çehreyle donakaldım.Dün ne olmuştu öyle?Başım çatlıyordu.Araf ile dipdibe yatıyorduk.Başım göğsü hizasındaydı.Kollarıyla belimi sarmıştı.O da uyuyordu.Ah kirpikleri gür ve uzundu.Gözleri kapalı olsa bile çok güzel görünüyorlardı.
Bakışlarım dudağındaki yaraya kaydı.Bunu ona Doruk yapmıştı.Ama sebebini söylememişti.Bu konuyu Doruk'a sormayı aklımın bir köşesine not ettim.
Aniden gelen hapşırma hissiyle kendimi tutmaya çalıştım fakat beceremedim.Yüksek sesle 'Hapşuu!'diye hapşırdım.Hotgirller genelde 'ıps'diye sessiz bir şekilde hapşırırdı bu benim için geçerli değildi sanırım.Doruk ben hapşırdığımda çıkan sesle sürekli dalga geçip gülerdi.
Belimden çekilen ellerle Araf'a baktım.Uyanır uyanmaz karşısında beni görünce hemen ellerini çekip kendini yataktan atmıştı.Evet,atmıştı.Parkeye sert inişinin sesi geldiğinde gözlerimi kapatıp hasarı tahmin etmeye çalıştım.
Gerizekalıydı bu çocuk.
'Se-sen napıyorsun benim dibimde?Ah,götüm kırıldı sanırım.'diyerek bir eli poposunda duran Araf'ı görmemle kahkalara boğuldum.
'Salak.Ben mi dedim gece boyunca sımsıkı sar beni.Hem dibime giren de sensin.Ben sadece göğsüne uzandım aaa bi baktım uyuyakalmışım.'dedim toparlamaya çalışarak.
Araf öksürerek ayağa kalkmaya çalıştı.'Ne sarması lan.Öyle bir şey olmamıştır.Şey oldu ya yanlış.OF!'diyerek ayağına takılan battaniyeyi tekmeledi bütün hıncını ondan almak istermiş gibi.
Araf utanmış mıydı?Sanmam ama yine de tatlı gözüküyordu.
Ben otuz iki diş sırıtıp Araf'ı izlerken kapının tıklanmasıyla sustum.
'Araf uyandın mı?Bir şey konuşmamız lazım.'diyen Poyraz'ın sesiyle Araf ile birbirimize baktık.Beni burada görmemesi gerekiyordu.Böyle bir şey istemiyordum.
Hemen Araf'ın yanına gidip 'Saklanmam lazım.'dedim fısıldayarak.
'Müsait değilim şimdi.Sen git geleceğim ben senin yanına.'dedi Araf bağırarak.
'Ne müsaitliği lan.Aç işte şu kapıyı.'dedi ve kapının kulpunu çevirdi.
Gözlerimi kapatarak Araf'ın arkasına saklandım.Ellerimle tshörtünün uçlarını tutuyordum.
Ama kapı açılmadı.Araf kilitlemişti demek ki.
Poyraz açamayınca sinirlenip daha hızlı tıklatmaya başladı.'La bak aç şu kapıyı.Kıracağım elimde kalacak.'dedi.
Araf'ın arkasından çıkıp yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledim.Girip kapıyı kapattım.Ve diğer odada olanlara dikkat kesildim.
Anahtar sesinden Araf'ın kapıyı açtığını anladım.
'Müsait değilmiş.Lan insan abisini yarım saat kapısında diker mi?'
'Tamam uzatma sen de.Ne,ne oldu bu karın sancın?'
'Elimde kalacaksın ama o gün bugün değil.'sesini toparlamaya çalıştı.Yapacağı konuşma için hazır değildi sanırım.
'Annem tedavi almak için bir ay kliniğe yatış yaptı dün.Sana ulaşmaya çalıştım fakat telefonlarını açmadın.'
'Tamam.İyi.'
'Tahmin ettiğim kadar tepki vermedin.'
'İnsan bilmediği şeyin hasretini çekmez değil mi abi?Bizim diğer insanların karşılıksız sahip olduğu gibi anne ve baba lüksümüz yok.Hatta bazılarında sahte anne baba figürleri olsa bile var ama yine de bunla bile tatmin olmuyorlar.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Fiksi UmumNeva Akyel ve Araf Korel.İki savcı babanın çocukları.Dışarıdan ne kadar mükemmel aile olarak gözükseler de iki ailenin de geçmişleri ve gelecekleri karanlık.Saklanan sırlar,söylenmeyen sözler.Ya yıllarca üstü örtülü sırlar birden açığa çıkarsa?Daha...