Merhaba,
Hikâyenin dört farklı kitap kapağı var ve hangisini seçeceğime karar veremedim. Şimdilik mevcut kapak kalsın, bence güzel görünüyor.
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Havanın günler sonra güneşli olmasını fırsat bilerek üzerime düşük omuzlu, beyaz, balon kol bir elbise giydim. Üzerime kot ceketimi giydikten sonra saçlarımı serbest bıraktım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyerek telefonumu, kulaklıklarımı ve cüzdanımı alıp odamdan çıktım.
Evden çıktıktan sonra kulaklıklarımı takarak durağa doğru yürümeye başladım. Bir saman sarısı ve bir duman karası. Anladım ama zor oldu. Artık eski hayatıma dönüşüm yok. Ben deniz olsam da sen Ankara'sın.
Nedense Bilinmeyen, bu şarkının sözleri ile mesaj yazdığından beri sözler daha anlamlı gelmeye başlamıştı.
Durakta binmem gereken minibüsü fark ettiğimde koşarak son anda yetişmiştim. Ücreti ödedikten sonra dolu olduğu için kapıya yakın durup direkten destek aldım. Buluşacağımız yer okulun iki sokak yukarısındaydı ve bizim eve yirmi dakikalık yürüme mesafesindeydi. Toplu taşıma kullanmak işime geliyordu.
Minibüsten indikten sonra telefonumu elime aldım. Bilinmeyen'e mesaj atsam hiç fena olmazdı. Dün antrenmanı olduğu için telefonunu eline alamamıştı. Bu yüzden mesajlaşmamıştık.
Siz: Selam!
Anında çevrimiçi olmuştu. Bu huyu hoşuma gitmeye başlamıştı.
Bilinmeyen: Nasılsın Gamze'm?
Siz: Enerjik, çünkü hava çok güzel.
Bilinmeyen: Nihayet mevsimine göre bir hava var bugün.
Siz: Değil mi ya?
Siz: İçim içime sığmıyor böyle havalarda.
Siz: Dışarıya çıkmak iyi geldi.
Bilinmeyen: Nerelerdesin bakalım?
Siz: Kuzey, bizi yeni sevgilisi ve arkadaşlarıyla tanıştıracak.
Siz: Bulaşacağımız kafeye gidiyorum.
Bilinmeyen: İyi eğlenceler.
Siz: Görüşürüz.
Telefonu cebime koyduktan sonra kulaklıklarımı çıkardım ve önündeki kafe kapısını ittirdim. Gözlerimi etrafa gezdirirken Kuzey kendini belli etti. Yanında sadece tanımadığım bir kız vardı; Azra olmalıydı.
Yanlarına gittiğimde Azra ile tanıştım. Aramızda kısa bir sohbet geçti ve geri kalanları beklemeye koyulduk. Oldukça tatlı bir kızdı. Açık tenli, siyah saçlı ve kahveyle siyah karışımı gözleriyle dikkat çekici bir güzelliği vardı.
On beş dakikanın ardından herkes gelmişti ve aramızda süren sessizlik oldukça sinir bozucuydu. Kuzey bu kadar ciddiyetten gına gelmiş olacak ki sessizliğini bozdu. "Tanışalım, ben Kuzey. Bunlar arkadaşlarım; Oktay, Mine ve Ebrar."
"Beni tanıyorsunuz zaten, arkadaşlarım Rüzgar, Yaman ve Ceren," diyerek Azra kendi arkadaşlarını tanıttı. Klasik memnun olduk faslından sonra garsona içecek siparişlerimizi verdik.
İçecekler geldikten sonra sohbet etmeye başladık. Tabii bu süre zarfında herkesin özelliklerini de gözlemleme fırsatım oldu. Yaman, Kuzey gibi espritüeldi ve uzun boyluydu. Ceren de oldukça güzel ve kibar bir kızdı. Mine gibi açık tenli ve kızıldı, ancak Mine'ye göre saçları daha açık kızıl tonundaydı ve uzaktan pek belli olmayan çilleri vardı. Rüzgar ise genellikle sessizdi ve gereksiz muhabbetlere katılmıyordu. Uzun boylu, kumral tenli ve yeşil gözlüydü; kemikli yüz hatlarına sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting
Ficção GeralGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...