Merhaba,
Nasılsınız? İyisinizdir inşallah. Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Kalemi test kitabının üzerine bırakıp ofladım. Bütün gün olanları düşündüğüm için bir türlü odaklanamıyordum. Okul bitene kadar nedense yeni tarihçi Emin hoca beni her defasında gördüğünde dik dik bakmıştı. Rüzgar'la yan yana olduğumda da resmen dik dik bakmakla yetinmemiş başını aşağı yukarı sallamakla devam etmişti.
Deli olmuştum, neden böyle baktığını sorduğumda ise bir yanıt alamamıştım.
Adam resmen geldiği ilk günden bana takmıştı. Bunu nasıl başardığım hakkında da bir fikrim yoktu.
Kulağıma ağlama sesi geldiğinde ayağa kalktım hemen ve odamdan çıktım. Emir'in odasına girdiğimde onu yatağında büzüşerek ağladığını gördüm. Annemde yanıma geldiğinde iki yandan yatağa oturduk.
"Emir'im, neden ağlıyorsun anneciğim?"
Emir ağlamaya devam ederken işaret dilini kullanmaya başladı. Ardından annemin kucağına çıkıp göğsüne yaslandı.
"Karnım çok ağrıyor."
Annem sakin kalarak elini Emir'in alnına koydu. Ardından yatağın yanında olan komodine uzandı ve içinden bir şeyler aldı. Ateş ölçeri gördüğümde Emir'i alarak yatağa yatırdım. Annem ateş ölçeri Emir'in koltuk altına koyduğunda Emir iyice huzursuzlanmıştı.
Kenardan Rüzgar ile lunaparka gittiğimizde kazandığımız Stitch peluşunu alıp Emir'e uzattım. "Ablacığım, karnının ağrısı çok kısa bir süre sonra geçecek. Azıcık sabretmen gerekiyor, tamam mı?"
Gözlerinden akmaya devam eden yaşlarına rağmen başını salladı. Dikkatini dağıtmaya devam ederek gözyaşlarını sildim ve peluşunu aldım. Peluşu oynatarak konuşmaya başladım. Emir gülmeye başladığında rahatlayarak devam ettim. Annem ateş ölçeri aldığında göz ucu ile baktım.
Yüksekti baya ateşi, neredeyse 39 dereceye yaklaşmıştı. Emir öksürmeye başladığında endişeyle döndüm ona.
"Gamze sen Emir'in üzerindekilerini çıkar, ben daha ince bir şeyler alayım."
Başımı sallayarak peluşu kenara koydum. Emir'i doğrulttuğumda üzerindeki hırkayı çıkardım. Tişörtünü ve eşofman altını da çıkardığımda bu sefer 'üşüdüm' diyerek ağlamaya başladı.
Annem elinde pijamalar ile geldiğinde Emir'e giydirdik hemen. Pijama şortlu, kısa koldu.
Dakikalar boyunca ateşini düşürmek için uğraşmıştık ama bir sonuç elde edememiştik. Son çare olarak hastaneye gelmiştik.
Koridorda yalnız oturuyordum. Acilden giriş yapmıştık ve Emir'i müdahale odasına almışlardı yüksek ateşten dolayı. Emir annemi bırakmadığı için o da yanındaydı.
Arkama yaslandığım sırada esnedim. Uykum bastırmıştı birden bire. Uykumun açılması için telefonumu elime aldım ve biraz onunla oyalandım. Müdahale odasının kapısı açıldığında ayağa kalktım hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting
General FictionGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...