Merhaba,
Nasılsınız? Arayı fazla açmayarak bir bölümü daha yayınlıyorum.
Reklamlar; Diğer kurgularım olan Gelincik Çiçeği ve Yıldızların Altında'ya beklerim sizi. Profilimden ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Rüzgar'a sarılmış bir şekilde dururken Neslihan hocanın sesini duydum. "Rüzgar Çağrı Arslan ve Mert Soyhan, derhal müdürün odasına!"
Mert müdürün odasına doğru yürürken Rüzgar'a sarılmayı o gidene kadar bırakmadım. Gözden kaybolduğunda geri çekildim. "Bende geleceğim sizinle. Sonuçta ilk önce bana laubali olan oydu."
"Ben hallederim Gamze'm," dedi ve son kez bakarak müdürün odasına ilerledi.
Hepimiz peşinden giderek müdürün odasının önünde durduk. Hatta Ege de gelmişti yanımıza ve başını omzuma yaslamış bekliyordu.
Kapının yanında durduğumdan içeriden gelen bağırmaları duyuyordum. "Bu kaçıncı kavgan oldu Rüzgar? Kaçıncı oldu buraya gelişin? Dört yıldır bıkmadın mı buraya gelmekten?"
Sessizlik oldu sonra. "Kaç defa daha uyaracağım seni? Bu sefer hemen kurtulamazsın ama, raporunun olması da kurtarmayacak seni. Uzaklaştırma alacaksın ve bu siciline işleyecek. Yaptıklarının cezasını çek!"
Yutkundum korkuyla. Ne demek uzaklaştırma cezası ya?
Odanın kapısı açıldığında ilk önce Mert çıktı. Sırıtarak bizlere baktığında Ege hareketlenmişti ki omuzlarından tutarak engelledim. "Def ol git şuradan," dedim dişlerimin arasından sinirle.
"Yeniden görüşeceğiz."
Ellerini ceplerine koyarak yürümeye başladığında eski yerime geçtim. Çok sürmeden Rüzgar da odadan çıktığında hepimiz cember oluşturduk etrafında.
"Ne kadar uzaklaştırma aldın abi?"
"Bir hafta."
"Siciline işleyeceği için üniversiteye girişinde problem olacaktır biliyorsun değil mi?" diye sordu Mine. Rüzgar başını sallayarak cevap verdiğinde eli çekti dikkatimi. Daha önce benim yüzümden yanan elinde yer yer soyulmalar vardı ve akan kan kuruyup kalmıştı.
"Ders başlayalı olmuş baya, yok yazılmışızdır zaten. Boşverin dersi gidelim kantine."
Herkes Yaman'ın fikrini onayladıktan sonra kantine gitmek için hareketlenmişti. Rüzgar'ı kolundan tutarak durdurdum.
"Çağrı, elinin hâli çok kötü. Pansumanını yapalım ilk önce."
"Evde yaparım Gamze'm. Zaten okulda görülmek istenilmiyorum şu anda müdür tarafından."
"Olsun, iki dakika revire gidip pansumanını yapalım sonra birlikte gideriz."
Çoğul kullanmam ile kaşlarını çattı. "Sen nereye?"
"Seninle geleceğim, yalnız bırakmam seni. Hem devamsızlıklarım var hâlâ. Bir günlükten bir şey olmaz."
İtiraz edeceği sırada elimi dudaklarına kapattım. "İtiraz yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting
General FictionGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...