S.S. - 74.Bölüm

2.5K 114 39
                                    

Merhaba,

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah. Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?

Keyifli okumalar.

🍓🍰

Hep birlikte yaptığımız kahvaltı sonrası hesabı bölüşmüş ve kalkmıştık. Yaman kara kara nereye gidebileceğimizi düşünürken Ceren ile onu bekliyorduk sabırsızca.

"Yaman artık seçsen mi nereye gideceğimizi?"

"Sabırsızlanmayın, bir yer buldum bile."

Arabayı park hâlinden alarak yola çıktığımızda nereye gideceğimizi merakla bekliyordum. Yaman'dı bu, grubun şebeği olmak ile birlikte ne yapacağını asla kestiremiyorduk.

Süprizlerle dolu biriydi, rüh hâli hemen değişebiliyor ve üzgün bir ortamı neşelendirebiliyordu. Belki de bu yüzdendi küçükken Rüzgar ve Ege'nin en büyük destekçisi oluşu.

Arabada çalan şarkılara eşlik ederek geçen dakikalardan sonra park etmişti nihayet. Etrafı incelerken arabadan indim. Renkli ışıklandırmalar olan bir bahçeydi. Ceren'in koluna girerek yürümeye başladım.

Biraz daha ilerlediğimizde aslında buranın bir açık hava sineması olduğunu fark etmiştik. "Yaman burası çok güzel."

"Ceren'e katılıyorum, huzur verici."

"Burada sabah-akşam Yeşilçam filmleri oynatılıyor. Burası aklıma gelince hemen sizi getireyim dedim."

"İyi yapmışsın vallaha."

"Hadi siz geçin oturun bir yere, ben mısırları alıp geleyim."

Yaman yanımızdan ayrılırken bizde yan yana dizilmiş ahşap renkli, üzerinde gri minderler olan bahçe koltuklarına geçip oturduk. İleriye koyulmuş olan projeksiyon perdesine baktım hemen, hangi film oynatılacağını merak ediyordum. Neşeli Günler. Oyuncu kadrosunun oldukça iyi olduğu en güzel yeşilçam filmlerinden.

Yaman yanımıza geldiğinde ikimize de mısırlarımızı uzattı ve ortamıza oturdu. "Son tatil günlerimizin tadını çıkarmamız gerekiyor. Madem sadece üçümüz kaldık İstanbul da."

Ceren'in cümlesi ile hak verdim ona. "Haklısın, herkes gitti diye niye yasa bürünelim ki zaten? Sonuçta hepsi de keyiflerinden değil okulları için gittiler."

"Aynen öyle."

Aklıma Rüzgar'ın yeniden düşmesi ile telefonumu çıkardım cebimden ve mesajlaşmamıza girdim.

Siz: N'apıyorsunuz Çağrı'm?

Çağrı'm: Yaman ile mesajlaşıyordum güzelim. Hâlâ onunla birlikteymişsiniz.

Göz ucu ile Yaman'a baktım. Hakikaten de Rüzgar ile yazışıyordu.

Siz:  Evet açık hava sinemasına getirdi bizi. Filmin başlamasını bekliyoruz. Beklerken sana yazayım dedim.

Çağrı'm: Güzelce eğlenin hep birlikte. Ama bak elini kaptırma sakın Yaman'a. Elini kaptırdığında kolunu da kaptırırsın ve seni dört yıl boyunca rahat bırakmaz.

Saman Sarısı | Texting  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin