S.S. - 25. Bölüm

5.3K 179 83
                                    

Merhaba,

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bol bol yorum yapmayı unutmazsınız, olur mu?

Keyifli okumalar.

🍓🍰

Siz: Çok sıkıldım. Elim sakat olduğu için hiçbir iş yapmıyorum ama bu da çok sıkıcı.

Siz: Ne yapacağımı da bilmiyorum. Odaya geldim, yapacak bir şey bulamadım.

Siz: Uyuyayım dedim, gözlerimi açtığımda gece yarısı olmuş. Herkes uyumuş.

Siz: Sen uyanıksındır umarım...

Siz: Nerelerdesin?

Bilinmeyen: Geldim Gamze'm. Telefonla konuşuyordum, şimdi gördüm mesajlarını.

Bilinmeyen: Hm hm... Film ya da dizi izlesene uykun gelene kadar. Ya da müzik dinleyebilirsin.

Siz: Kulaklıklarımı evde unuttum.

Bilinmeyen: Buraya gelene kadar ne yaptın peki? Müziksiz yolculuk yapmak sana göre değil.

Siz: Rüzgar'la yan yana oturuyordum. Kulaklığının tekini bana uzattı. Ona ortak çıktım. : )

Siz: Sana çok alakasız bir şey diyeyim mi? Ama gülme, bak. Dalga geçmek yok.

Bilinmeyen: Söyle Gamze'm, niye dalga geçeyim seninle?

Siz: Çünkü saat gecenin bir yarısı ve benim canım çikolata çekiyor. Kampın kafesi çoktan kapandı.

Evet, hocalarımız kafenin saat on birde kapandığını söylemişti ve saat on ikiye yaklaşıyordu.

Siz: Çikolata krizine mi girdim ben Bilinmeyen?

Bilinmeyen: Yok canım. Ne alaka? Olur böyle şeyler.

Siz: Dalga geçiyorsun değil mi benimle? Yazıklar olsun, kalbim kırıldı.

Bilinmeyen: Ne dalga geçmesi Gamze'm, ben seninle dalga geçer miyim hiç?

Sohbetten çıktım ve bildirim panelini aşağıya çektim.

Bilinmeyen: Aha! Gitti kız. Ben sana kendimi nasıl affettireceğimi biliyorum. Beş dakika sonra kapıya çık.

Son mesajıyla kaşlarımı çattım. Ne yapacaktı acaba? Çok merak ediyordum. Ağrı kesici içtikten sonra elimin ağrısı biraz hafiflemişti. Bu gezi elim yüzünden kısıtlanmıştı ve yapabileceğim şeyler sınırlanmıştı, günümün yarısını uyuyarak geçirmiştim.

Bilinmeyen: Gamze'm, kapıya çık.

Siz: Ne yaptın acaba, çok merak ediyorum.

Ayağa kalkıp kapıyı açtım ve etrafa bakındım. Karaltıyı görünce gülümsedim.

Siz: Sensin değil mi?

Bilinmeyen: Yüzümün seçilmeyeceği bir yer bulmak zor oldu.

Siz: Deli.

Ona daha dikkatli baktığımda elindeki sargı dikkatimi çekti.

Siz: Eline ne oldu?

Bilinmeyen: Hiç.

Siz: Yemedim ama neyse.

Bilinmeyen: Başını eğsene.

Başımı eğdiğimde ufak bir kutu gördüm. Eğilip aldım. Son kez ona baktığımda başıyla içeri işaret etti. El sallayıp içeri girdim. Yatağa oturduğumda kutuyu açtım. İçinden bir çikolata ve bir kitap çıktı. Kitabın üzerinde bir not vardı:

Kitabı vermek uzun zamandır aklımdaydı, çikolata işin bahanesi oldu. Çikolatayı yerken kitabı oku. Sevdiğin yerlerin altını çiz, kavuştuğumuzda birlikte yeniden okuyacağız. Sana söz.

Gülümseyerek kitabı kutuya koyup telefonumu aldım.

Siz: Sana inanamıyorum. Çikolatayı nereden buldun?

Bilinmeyen: Ufak bir kız çocuğu için hazırlıklıydım diyelim.

Siz: Kız çocuğu demezsek şimdi...

Bilinmeyen: Ama o kız çocuğu benim kalbimde sevdasını büyüttü, kız çocuğu demem gerekiyor.

Siz: Sen var ya...

Bilinmeyen: Ben var ya?

Siz: Hiç.

Bilinmeyen: Kaçmasana kızım.

Siz: Az önce kız çocuğuyduk, şimdi kızım olduk. Oh ne âlâ.

Bilinmeyen: Takılma detaylara, söyle.

Siz: Sen kaşındın, söylüyorum ama sonra "insafsız, kalp var bende" deme.

Bilinmeyen: Bilemiyorum, korkmaya başladım.

Siz: Çok tatlısın.

Sohbetten çıkıp bildirim paneline baktım, alt dudağımı ısırarak beklemeye başladım.

Bilinmeyen: Ha? Yanlış okumuyorum değil mi?

Bilinmeyen: Şakaysa kötü olur. Utanıp çevrimdışı olduğuna göre yanlış okumamışım.

Bilinmeyen: Ah be Gamze'm, sen bir de kendini benim gözümden görsen.

Telefonu kucağıma bırakıp kitabı elime aldım. Kürk Mantolu Madonna. Bu kitabı hep almak istemiştim ama bir türlü fırsat bulamamıştım. Odanın içerisindeki hafif ışık sayesinde okumaya başladım. Bir cümle dikkatimi çekti, fosforlu kalemi açıp cümlenin altını çizdim:

"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."

Esneyip kalemin kapağını kapattım. Kitabı, Bilinmeyen'in notunu koyarak kapattım. Çikolata paketini de sabah atmak üzere çantama yerleştirip başımı yastığa koydum. Sonrası derin bir uykuydu.

@gamzebrarcevik: İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@gamzebrarcevik: İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı... #TBT

2.662 beğeni 1.227 yorum

@mineyigit: Sabahattin Ali'den alıntı yapmana mı yoksa sana mı düşeyim?

@yamankaraca: Bunu demekten asla bıkmayacağım; Elem tere fiş kem gözlere şiş 🧿

@kuzeyozer: Gülüşünde takılı kaldım kankss

@oktayaksel: Mükemmel görünüyorsun civciv 🐣

🍓🍰

Bölüm sonu.

Nasıl buldunuz yirmi beşinci bölümümüzü? Bilinmeyen ve Gamze'miz arasında tatlı bir sürpriz yaşandı, kalpleri fethetmedi mi?

Gamze Ebrar'ın paylaşımı ise Kürk Mantolu Madonna'dan bir alıntıydı. Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın!

💌

Saman Sarısı | Texting  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin