Merhaba,
Nasılsınız? İyisinizdir inşallah. Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Sarmaş dolaş biraz daha kafede oturduktan sonra ince bir kitap almış ve onu okumaya başlamıştık. Ardından o kitap bitene kadar bir tane daha kahve almıştık.
Şiir kitabının içinde olan şiirleri biraz Rüzgar okuyor sonra bana veriyordu. Bende birkaç tanesini okuyor ona veriyordum.
Şiir kitabını bitirmemizin ardından kitabı yerine koymuş ve kafeden ayrılmıştık. Rüzgar bugün arabayla gelmediği için otobüse binmiştik. Yol boyunca Rüzgar'ı benimle kapıya kadar gelmesine gerek olmadığına ikna etmekle uğraşmıştım ve en sonunda başarmıştım.
Onunla vedalaşıp durakta otobüsten indim. Ellerimi montumun ceplerine koyarken yokuşu çıktım ve seri adımlarla apartmana ilerledim.
Apartmana girip yukarıya çıktığımda anahtarlarım ile kapıyı açıp içeriye girdim. Montumu ve ayakkabılarımı çıkarırken kulağıma paytak adım sesleri gelmişti.
Emir sanırım yine civciv panduflarını giyinmişti. O pandufların altında her adımda ses çıkaran yapışkanlardan vardı o yüzden de evin içerisinde, Emir o pandufları giyindiğinde, onun nerelerde dolaştığını duyabilirdiniz.
Dizlerimin üzerine çökerek gelmesini bekledim. Sesi gittikçe yaklaştığında ve yüksek çıkmaya başladığında koştuğunu anlamam uzun sürmemişti.
Kendini kollarıma attığında sıkıca sarıldım ona. "Bal böceğim, iyileştin mi sen bakalım?" dedim saçlarını öperken. Fazla geri çekilmeyip hevesle başını salladı.
Yeniden öpüp kucağımda onunla birlikte ayağa kalktım.
"Gece korkuttun bizi, affedilmek istiyorsan ablaya bir şey vermelisin."
Şakasına söylediğim cümleyi ciddiye almış olmalı ki dudaklarını büzüp işaret parmağını çenesine götürdü ve düşünmeye başladı. Yanaklarını mıncırmak içimden gelse de kendimi tuttum ve ne yapacağını bekledim.
Aklına bir şey gelmiş olmalı ki yüzü gülmeye başlamıştı. Ellerini yanaklarıma koyup bana yaklaştı ve burnumun ucunu öptü. Daha fazla dayanamayarak yanaklarını mıncırmaya başladım.
Gülerek benden kurtulmaya çalıştığında sıkıca sarıldım. Birlikte salona göz attığımızda annemin orada olmayışı ile yatak odasına ilerledim.
İçeriye girdiğimizde annemi yatağı toparlarken gördüm. Sanırım Emir bütün gün yataktan çıkmamıştı. Emir'le
kaş göz yaparak yatağa atladık. Daha doğrusu ben kendimi yatağa bıraktım o da tırmanmaya çalıştı.Annem bize onaylamazcasına bakarken kolundan tutup onu da yatağa oturttum.
Üçümüz birden gülmeye başladığımızda annem geriye yaslanmış bizi de yanına çekmişti. Ben sağ tarafına, Emir de sol tarafına geçtiğinde ikimizde annemin göğsüne yattık.
"Gamze'm, seninle şu erkek arkadaş mevzusunu konuşalım mi anneciğim ?"
"Ne konuşacağız ki?"
"Bilmem, sen ne konuşacağımızı seç. Mesela sadece erkek arkadaşının ismini falan biliyorum."
"Nasıl tanıştığımızı anlatsam bence bana kızarsın, anneciğim," dedim şirinlik yapmaya çalışarak. Annem yememiş olacak ki burnumu parmakları arasına kıstırmış başımı iki yana sallamıştı.
"Anlat sen, ben kızıp kızmayacağıma karar veririm."
Kararsız kalsam da en baştan anlatmaya başladım. Rüzgar'ın bilinmeyen numara üzerinden benimle yazışması, ardından Kuzey ve Azra bir ilişkiye başladığı için benim Rüzgar ile tanışmam, devam eden yazışmalarımız, aylarca konuşmamız, konserde benim karşıma çıkması ve sonra birbirimize alışmamız.
"... Babaları ile araları pek iyi değil. Ondan habersiz Rüzgar'ın üniversite kaydını Amsterdam üniversitesine yaptırmış. Ege de onunla birlikte gidecek. Ağustos ayının başlarında gidecekler işte."
Rüzgar'ın gidecek olmasının düşüncesi ile gözlerim yeniden dolarken ağlamamak için kendimi sıktım. Çünkü konuşmanın en başından beri Emir dikkatle beni dinliyordu. Onun karşısında ağlamak istemiyordum, benim duygusal kardeşim annem veya beni ağlarken gördüğünde yanımızdan ayrılmıyordu ve kendisi de ağlamaya başlıyordu.
Annemin saçlarımı okşaması ile yerime daha çok yerleştim.
"Gamze'm, senin anlattığın ve geçen gün onunla görüştüğümde gördüğüm kadarıyla bu çocuk seni çok seviyor ve değer veriyor. Eğer ilişkiniz ve sizin birbirinize güveniniz güçlüyse o üniversite için gittiğinde bile devam edecek ilişkiniz."
"Onaylıyor musun yani ilişkimizi?"
"Neden onaylamayayım anneciğim ilişkinizi, sene başından beri senin üzerinde farklı bir enerji vardı. Ceyhun'dan beri üzerinden çekilmiş olan enerji yeniden gelmişti sana. Sebebini merak etsem de senin bana anlatmanı bekledim bunca zaman, biraz benim zorlamam ile şimdi anlatmış olsan da en sonunda anlattın. Seninle bir anlaşma yapacağız ama," dediğinde biraz geriye çekildim.
"Ne anlaşması bu?" diyerek direkt olarak son cümlesine odaklandım. Ceyhun'un lafını bile etmek istemiyordum artık. Annem o meseleyi başından sonuna kadar biliyordu ve bu yüzdendi belki de bende olan değişikliği fark edişi.
"Bu bir ay boyunca Rüzgar'ın gidişini fazla düşünmemeni istiyorum. Sınavına odaklan istiyorum, anlaştık mi?"
"Anlaştık. Zaten Rüzgar da benim bu konu hakkında düşünmemem için iki de bir her bu konu açıldığında ders çalışma konusunu açıyor. İşime gelir bu anlaşma, uyamayacağım bir anlaşma değil bu."
"Öyle mi küçük hanım," dediğinde başımı salladım. Annem bana daha da sıkı sarıldığında Emir huzursuzlanmış ve benim annemin beline sarılı olan kollarımı çözmüş ve benim üzerime çıkmıştı. Başını göğsüme koyduğunda saçlarını karıştırdım.
Bal böceği, beni annemden kıskanmıştı. Annem ile onun bu hallerine gülerken gözlerimi kapatıp bu huzurun keyfini çıkardım.
🍓🍰
Bölüm sonu.
Nasıl buldunuz altmış üçüncü bölümümüzü?
18K 😍
Yoğun tempoya alışamamak + yağmura yakalanmak = grip olmak.
Hazır evde kimse yokken, okula gitmemişken bölümü yazmaya çalıştım ve başardım! Bir diğer bölümü de hazırlayayıp taslakta bitirdikten sonra diğer kitaplarıma geçeceğim.
Sırasıyla önce Yıldızların Altında ardından Gelincik Çiçeği yayınlanacak çünkü Yıldızların Altında'nın bölümünün bitmesine birkaç yüz kelime kaldı ama Gelincik Çiçeği'nde daha üçte biri yazıldı.
Bu süre zarfında Saman Sarısı'na bölüm gelmeye devam edecek diğer iki kitaptan ayrı.
Rüzgar'ımızın gitmesine çok az kaldı... Göndermesem mi acaba? Bilemedim...
Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.
💌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting
General FictionGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...