Saman Sarısı | Texting

S.S. - 56.Bölüm

Merhaba,

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah. Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?

Keyifli okumalar.

🍓🍰

5 Ay Sonra.

Ensemde biriken terleri elimde olan selpak ile sildikten sonra kalemi tekrardan elime aldım. Sınava bir buçuk ay kalmıştı ve gittikçe stres oranım çoğalıyordu.

Annem ve Rüzgar beni ne kadar rahatlatmaya çalışıyor olsalarda olmuyordu, elimde değildi. Baraj kalkmıştı aslında işimin geçen senelerde sınava girenlerden daha kolay olduğunu biliyordum ama yine de istediğim fakülteyi tutturmak istiyordum.

Annemle uzun uzun hangi üniversiteyi yazacağım hakkında konuşmuştuk. Aklımdan yalan yok Ankara Üniversitesi geçiyordu ama şimdi İstanbul Üniversitesini de düşünmüyor değildim.

Hukuk Fakültesinin bulunduğu en iyi iki üniversitesi olarak geçiyorlardı. Bir yanım Ankara'ya gitmek, İstanbul'dan biraz uzaklaşmak istese bile annem ve Emir'e olacak olan özlemim çok olacaktı.

İstanbul da kalmakta istiyordum bu yüzden. Kafam çok karışıktı. İkisini de tercihlerime yazacaktım artık hangisi tutarsa ona gidecektim.

Bu beş ayda fazla bir şey değişmemişti aslında küçük detaylar olmuştu. Mesela Mine'nin ailesi şehir dışında okumasına izin vermişti, bu habere en çok sevinen hiç şüphesiz Oktay olmuştu.

Azra'nın azmi sayesinde Kuzey derslerine daha çok vakit harcamaya başlamıştı ve bu son beş ayda baya notlarını düzeltmişti.

Rüzgar ve Ege de durumlar farklı değildi, Rüzgar sınava girmeyeceğinden elinden geldiğince bana, bir araya geldiğimizde diğerlerine yardımcı oluyordu. Ege desen orada bir liseye geçiş yapmadan önce notlarını düzeltmeye çalışıyordu.

Babalarını görmemiştim daha. Ama Rüzgar'dan duyduğuma göre kalacakları evi bile ayarlamıştı adam.

Dershaneye tam gaz devam ediyorduk, haftada üç defa gitmeye çalışıyordum ancak Emir'in beni özlediğine dair olan serzenişleri yüzünden Pazar günlerini evde geçiriyordum.

Ve bugün de o Pazar günlerinden biriydi.

Yılbaşı için çokça plan yapmıştık birlikte geçirmek için ama Oktay'ın annesi rahatsızlandığından o bize katılamamıştı bizde onsuz olmaz diyerek hiçbir şey yapmamıştık, ailelerimiz ile oturmuştuk tüm gece.

Odamın kapısı açıldığında kapı kulpuna zorla uzanan Emir'i gördüm. Sandalyemi geriye itip kalemi bıraktım. Paytak adımlarla yanıma geldiğinde kucağıma aldım onu.

Merakla ne diyeceğini bekledim. İşaret dilini gittikçe daha iyi ezberlediğinden daha da hızlı anlatıyordu söylemek istediğini.

"Doktora seninle gidecekmişim, annemin toplantısı varmış."

Başımı salladım. "Tamam ablacığım, önce senin odana gidelim üstünü değiştirelim sonra bende değiştiririm çıkarız."

Heyecanla başını salladığında onu kucağıma alarak ayağa kalktım. Odadan çıktığımızda onun odasına girdik. Emir kendini yatağına bırakırken dolabını açtım. Siyah bir eşofman altı ile turuncu, kollarında siyah şerit olan tişörtünü çıkardım. Emir'in üzerini değiştirdikten sonra onu annemin yanına yollayıp odama geçtim.