Hiçbir adamın zehirli tenine, tutkudan başını döndürecek kadar uzun dokunmamıştım bile... Ama şu an başı dönen bendim. Bir şarkının notalarını kusan parmakları kadınlığımın duvarlarına dokunduğunda, bataklığa dönmüş bahçemde toprağa bir tohum düşmüş...
Biz geldikkkk.👋🏻 İkinci kısım vatana millete hayırlı olsun. Evet, biraz uzadı. Ama bir sorun, neden uzadı. Çünkü 49'un bugüne kadar ki en uzun bölümü karşınızda. Aslında ikiye bölsem mi diye düşündüm ama kıyamadım. Bu nedenle de geciktim. 18 bin kelime sizi bekliyor. Bu bölüm baştan sona Ege içermektedir. Dolayısıyla, Duru'yu pek bulamayacaksınız. Çünkü tanışmadığınız tek karakter o olduğu için ona önem verdim. Tüm soru işaretleriniz bir sonraki bölümde silinecek, bunu da not düşmek isterim. Hadi başlayalım. Karşınızda, Ege Gür. Nam-ı diğer 49.
Keyifli okumalar 🌸
Bölüm Şarkısı; Yüksek Sadakat - Aşk Durdukça
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
〖 •••••••••••••••••• 📸 •••••••••••••••••• 〗
3 yıl sonra. 3 Ağustos 2023 🍯
Merhaba.
Bunca zaman sonra tanışmak için ne kadar yavan bir kelime, değil mi? Ama siz bilmeseniz de ona yıllar önce söylediğim ilk kelime buydu. Yıllar önce diyorsam, omzuna çarptığım o gün değil hedefim. Daha öncesi. Çok daha öncesi. Anlatmam gereken, duymayı istediğiniz ne de çok şey var, biliyorum da işte, nerden başlamam gerektiği konusunda ufak bir sıkıntı çekiyorum.
Aslında tüm hikaye 2016 yılına veda ettiğimiz o gece başlamıştı. Şaşırdınız di mi? Evet, 2016. Ablamın ısrar kıyametiyle yılbaşı için Londra'dan gelmek zorunda kalmıştım. Yine de gelmezdim ya, ev sahibimi arayıp eğer gelmezsem kiramı iki katına çıkarması konusunda anlaşınca e haliyle eşşek gibi gelmiştim. Çünkü param yoktu. Bunu, beni tanıyan insanlara söylediğimde kahkahalarla gülüyorlar. Niye mi? Gür Taşımacılık ve Lojistik bilmem nesinin biricik veliahtının nasıl parası olmazmış? Olmaz. Eğer 15 yaşına bastığınız günden itibaren cebinize, hatta midenize giren tüm parayı siz kazanıyorsanız olmaz. Dudağınıza silinmeyecek bir iz bırakan babanıza, öteki tarafa gittiğinde bile unutamayacağı izler hediye ederseniz avucunuzda kendi alın terinizle kazandığınız üç beş kuruştan başka hiçbir şeyiniz olmaz. Ama en azından ağzınızın misler gibi tadı olur.
Yani diyeceğim o ki; o yılbaşı fazladan 50 Euro daha veremeyecek kadar sefalet içerisinde olduğum için tıpış tıpış Türkiye'ye gelmiştim ve beni özlemle kucaklayacağını sandığım ablam ayağımın tozuyla elime bir isim, bir de adres verdiği gibi beni hiç tanımadığım küçük bir kızın yanına, İstanbul'a yollamıştı.
