13• Sana 1 Kala

7.7K 602 645
                                    

Her şey çok güzel gidiyor ancak bu gizli okuyucularla başım belada.
Verilen emeğe en azından bir oy verip geçerseniz, çok sevinirim.
Keyifli okumalar 🌸

Bölüm Şarkısı;
Tuna Kiremitçi & Sena Şener - Birden Geldin Aklıma



Bölüm Şarkısı; Tuna Kiremitçi & Sena Şener - Birden Geldin Aklıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


〖 •••••••••••••••••• 📸 •••••••••••••••••• 〗

Kelebek olan ben değildim, ruhumdu. Ben sadece, o kelebeğin uçmasına engel olan bir kozadan ibarettim. 3 günlük, zehir dolu bir nefese hayat diyeceğine, ininden hiç çıkmasın daha iyiydi. Zaten bir kere ölmüştü. Benim ona bir ölümü daha yaşatmaya ne hakkım vardı zaten.

Ama koza bir yerde çatladı...

İçinde saklanan kelebek, kanatlarında taşıdığı renklerini gün ışığına kavuşturmak için çırpınıyor. Öleceğini bile bile saklandığı kuytularından göğe uzanmaya nasıl da hazır. Durduramıyorum! Sert duvarlarla ördüğüm kabuk, bir el tarafından un ufak ediliyor.

Ben, ruhumun aydınlığa kanat çırpışına engel olamıyorum...

Ağaçlık yollardan bir adamın eteklerine sıkı sıkı tutunarak geçmiştim. Tutunmaya çalıştığım şey belki de ruhuydu, bilmiyorum. Ama içimde bir şeyler bana karşı bağımsızlığını ilan ederken, bu isyana dur diyecek gücü ilk kez kendimde bulamıyordum. Burnumun ucunu sızlatan bir yağmurun, beni bencilce tüm karanlığımdan temizlemesini diliyordum ve tüm bu içimden yükselen dilek haklarıma, haftanın dedikodu bombasını öğrenmiş Necla teyze gibi elimi ağzıma kapatmış, hayretle bakınıyordum. Kendimi kaybettim a dostlar. Hükümsüzdür!

Motorsikletin sesi pansiyonun önüne gelmemizle kesildiğinde, yeni bir sesin gürültüsü yankılanmaya başladı. Kalbim.

Beline sardığım ellerimin düğümünü çözdüm ve önümden ayağa kalkmasına izin verdim. Asla göz göze gelmedik, hatta birbirimize bakmamak için bilhassa mücadele veriyorduk. Hayır, neyin artisliğini yapıyorum, o da belli değil... Kendisininkinden sonra başımdaki kaskı ve zorla üzerime giydirttiği ceketi çıkardı. Aralık dudağının arasından savurduğu nefesi alev alev yanan yüzümün ısısını daha da harlamaya yeminli gibiydi. Kelimelerimizin hükümsüzlüğündense hâlâ vazgeçmemiştik.

Zaten biz, en çok sessizliğimizle birbirimize karışıyorduk.

"Biraz konuşalım mı?" dedim nihayet. Neyi konuşacaktık onu da bilmiyorum da, Allah ne verdiyse taktiğini uygulayacaktım artık.

49Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin