Elde olmayan nedenlerle uzun bir ara verdik.
Bu zaman aralığında aramıza yeni katılan herkes çok hoş geldi.
20 Mart'ta Egoş 29. yaşına bastı ve Sırmoş'tan aldığı güzel hediyeyi de şuracığa bırakıyorum.
Bu bölüm, 2 aylık süreçte yazmam için bana güç veren meriyya ve sirmanurr ikilisine hediyemdir 🤍Keyifli okumalar 🌸
Bölüm Şarkısı; Can Ozan - Sar Bu Şehri
〖 •••••••••••••••••• 📸 •••••••••••••••••• 〗Yunan mitolojisine göre; insan, doğar doğmaz adlarına 'Moiralar' denilen ve kader yumağının sahibesi olan beyaz entarili üç tanrıça tarafından sarmalanırmış. Göklerin karşı konulamaz efendisi olan Zeus'un dahi karşılarında boyun eğmek zorunda kaldığı bu mübarek tanrıçaların isimleri; Lachesis, Clotho ve Atropos'muş. Doğumla beraber ömür ipliğini bükmeye başlayan Lachesis yıldız falını simgeleyen bir asa, kaderin emriyle ipliği düğümleyen ve sanki bu dünyaya dert çekmeye gelmişiz gibi karmaşalar yaratan Clotho Ate'nin kitabını, günü geldiğinde ipliği kesmekle görevli olan Atropos ise sağ elinde bir makas taşırmış. Kaçınılmaz sonun tanrıçası olarak bilinen Atropos makasını ipliğe vurduğu an ise insanın kalbinden son nefesi geçer ve Tanrıçaların görevi bitermiş. Bizim lügatımızda takdir-i ilahi yani...
Ya bu makaslı Atropos hanım, artık benim iplikle uğraşmaya dahi tenezzül etmiyordu, ya da bu aralar aşk acısı falan çektiği için ipimi kesmeyi unutmuştu. Hayır yani bu kadar facianın arasında ısrarla yaşamaya devam ediyor olmamın başka bir açıklaması olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
49
General FictionHiçbir adamın zehirli tenine, tutkudan başını döndürecek kadar uzun dokunmamıştım bile... Ama şu an başı dönen bendim. Bir şarkının notalarını kusan parmakları kadınlığımın duvarlarına dokunduğunda, bataklığa dönmüş bahçemde toprağa bir tohum düşmüş...