Hiçbir adamın zehirli tenine, tutkudan başını döndürecek kadar uzun dokunmamıştım bile... Ama şu an başı dönen bendim. Bir şarkının notalarını kusan parmakları kadınlığımın duvarlarına dokunduğunda, bataklığa dönmüş bahçemde toprağa bir tohum düşmüş...
Bu bölüm, başıma silah dayanarak 2 günde tamamlanmıştır.😂 Keyifli okumalar 🌸
Bölümlere ait fotolar için; Çiçek'e ve Cero'ya kalplerce 🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
〖 •••••••••••••••••• 📸 •••••••••••••••••• 〗
Üzerime, bir yağmur kokusu siniyor...
Üzerime, şu an yağmayan bir yağmurun kokusu siniyor...
Üzerime, şu an kesinlikle ve kesinlikle yağmayan ama bir şimşek gibi gözlerime doğru Gür'leyen bir yağmurun kokusu siniyor...
Dudağının, dudak kıvrımıma saplanan temasını sonlandıran şey, parlak granit üzerine saçılan cam parçalarının bıraktığı o tok ses olmuştu.
Sabitlenen kirpiklerimi gürültünün kaynağına çevirdiğimde Merve, nasıl göründüğümüzü dahi bilmeyerek gerçekleştirdiğim silahlı saldırım sonucu iki eliyle çoktan teslim olmuş, kaderin hepimize biçeceği yazgıyı bekliyor gibiydi.
"Siz?" dedi, ela harelerini bir lazer ışını gibi üzerimizde gezdirerek. "Siz öpüşüyor muydunuz?"
"Evet!"
"Hayır!"
Üç harfli yaratık, keyifli sırıtışını yüzünde büyüterek arkasına doğru yayılırken, ben oturduğum sandalyeden ayağa fırladım.
"Bununla öpüşebileceğimi nasıl düşünürsün Merve?" Cümlede bahsi geçen "bu", içinde bulunduğu andan öylesine keyifliydi ki, elinde eksik olan tek şey patlamış mısırdı.
"Dudaklarınız birbirinin üzerinde olduğu için düşünmüş olabilir miyim, kuşum?"
"Ne?!" diye bağırdım, yüzümü buruşturup. "Benim dudağım asla bununkinin üzerinde olamaz!" Evet, hâlâ asla demeye devam ediyorum... "Yani, en fazla 5'te 1'i falandır. O sayılmaz!"
"Ha, 5'te 1'se tamam ya. Kusura bakma bebeğim." dedi Merve ve kırılma sesi yüzünden sahne önündeki kalabalığın odağı üzerimize düştü.
"Merviş, canısı iyi misin?" Kırılan alt tarafı bir bardaktı ama Pınar şu an FBI titizliğiyle Merve'yi kontrol ediyordu. Hayır, sorun şu ki; bizim tarafa doğru başını çevirirse, içinde uyanmaya pek hevesli olan yılan, rimelli kirpiklerini aralayacaktı.
"İyiyim Pino. Bardak elimden düştü sadece. Hadi gidelim, kırık dolu burası."
Kesinlikle haklı... Kırık dökük olan çok fazla şey var ama kurcalamamak, elimde kalan bir avuç zihin sağlığım için daha doğru gibi geliyor.
