İlerideki kalabalığa bakarken nefesimin hızlandığını hissedebiliyordum. Tanımadığım birçok yüz vardı ve ben onların arasına girmek üzereydim. Kimseyi tanımadığım bir partiye giriş yapacaktım, bu benim için deliceydi.
Geri dönmek için geç değil.
Evet, dönebilirsin Haerin. Bu insanların arasında ne yapacaksın ki? Sana ne yapacaklarını bilemezsin, bu mekana da ilk kez geldin zaten. Jiho'yu da Jaeyun'u da tanımıyorsun, ne halt etmeye geldin ki?
Ama kart oyunları...
Sunghoon öğrenir öğrenmez seninle oynayacağını söyledi, buraya gelmek zorunda değildin.
Ama Sunghoon'un öğrenmesi zaman alacak, şu an oraya gidersem bir sürü oyun oynayabilirim, adı üstünde oyun gecesi.
İçimdeki sesle kavga ederek doğruyu bulmaya çalışıyordum ve bir şekilde konu Sunghoon'a gelmişti. Sanki yine gün boyu onu görmemişim gibi şimdi de zihnimde dolanması çok bunaltıcıydı.
Evden gizlice çıktığım halde sürekli arkamı kolaçan etmiştim, Sunghoon'un beni izliyor olabileceğinden endişelenmiştim ama neyse ki onu görmedim.
Telefonum titreyince gelen bildirime merakla baktım.
Sunghoon:
Bir sorun var mı?Evet, sorun tam olarak sensin.
Haerin:
hayır
dizi izliyorum huzurla
yazıp huzurumu bozmaSunghoon:
Gerçekten kalbimi kırıyorsun :')
Bölüm bitince biraz ders çalış
Sınavlara az kaldıHaerin:
tamam anne!Sunghoon:
Seni düşündüğümden diyorumMesajına cevap vermeyip telefonumu cebime attım. İçeriye girecektim, eğer ortam sarmazsa çıkardım, bu kadar basit. Kimse beni zorla içeride tutacak değil ya!
Mekana giriş yaptığımda pek de dikkat çektiğim söylenemezdi. Herkes kendi oyununa ya da sohbetine dalmış, etrafta ne olduğuna pek de bakmıyordu.
Bilardo masasının oradan bir ses duyunca refleks olarak kafamı oraya çevirdim. Birkaç oğlan bilardo oynuyordu ve bir tanesi topu ucundan kaçırdığı için abartılı bir şekilde bağırmıştı. O tarafa gitmek isterdim ama bilardo oynamayı bilmediğim için şimdilik pas geçeceğim.
Dolu bardakların olduğu bir masanın yanından geçerken bir bardak alıp almama konusunda kısa süreli bir kararsızlığa düştüm ama geçen gün yaşadığım olayı hatırlayınca içeceklerin alkollü olma ihtimalini değerlendirip almadım. Risk almaya hiç gerek yoktu, hele ki tanıdık kimsenin olmadığı bir ortamda imkanı yok.
Geniş bir çember içinde birilerine hararetle bir şeyler anlatmaya çalışan kişileri gördüğümde oynadıkları oyunun ne olduğunu anında çözdüm, tabu oynadıkları barizdi.
Başka hangi oyunların olduğuna bakmak için kafamı çevirmeye yeltendiğimde tabu oynayanların arasında Jaeyun'un da olduğunu gördüm.
Belki bir selam versem fena olmaz ha!
Aslında bir samimiyetimiz yok ama sonuçta buraya beni davet eden o, yani Jiho'nun davet ettiğini söyledi gerçi ama yine de benimle gelip konuşan kişi oydu. Ayrıca burada tanıdığım kimse yokken bir oyuna dahil olmaya çalışmaya çekinmiyor değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Docile Damozel
FanfictionKendi hayatınızı yönetemediğinizde etrafınız onu kullanmak isteyenlerle çevrilir.