"Bu da ne?"
"Bir Kawasaki Vulcan S, benim güzelim."
O, az önce önümüzdeki motosiklete güzelim mi dedi yoksa bende sağırlık mı başladı?
"Motosikletlere ilgi duyan birine benzemiyorsun normalde."
"Herkes dışarıdan göründüğü gibi olsaydı en normal hayat seninki olurdu, haksız mıyım?"
Haksız olduğunu söyleyemezdim, kimse dışarıdan göründüğü gibi değildi. Herkesin başkalarından sakladığı özel hayatları vardı, gerçi benimki şu an Sunghoon denen bir illet tarafından baltalanıyordu ama çok uzun sürmeyecekti. Bu işi bugün bitirecektim, her şeyi anneme anlatarak.
"Bunu sürebilir misin?"
"Buraya nasıl geldik sanıyorsun?"
Ona dehşetle baktım. Suratımın halini gören Sunghoon kafasını geriye atıp kahkahayı bastı.
"Şaka yapıyorum, taksiyle getirmiştim seni. Baygın birini motosiklete bindirmek gibi bir hata yapmam."
"Ödümü kopardın!"
Sonunda gülmeyi bıraktığında bana çantamı uzattı.
"Kitaplarını kafede unutmuştun, onları geri koydum."
Çantamı alırken konuştum.
"Hm, teşekkürler?"
Düşünceli bir şekilde önümdeki araca bakıyordum. Buram buram emniyetsizlik kokuyordu. Hayatım boyunca motosikletlere binmekten korkmuştum çünkü çok tehlikelilerdi.
"Kask var mı?"
Sorumu sorar sormaz önüme uzatılan kask şaşırmama sebep olmuştu. Bu hızlı bir cevap olmuştu.
Kaskı yavaşça elinden alırken birkaç soru daha sordum, güvenli olduğundan emin olmak istiyordum.
"İyi sürebilir misin?"
"Yarış motosikletçileri kadar olmasam da iyiyimdir."
"Hız tutkunu musun?"
"Pek sayılmaz, çok da risk sevdiğim söylenemez."
"Ehliyetin var mı?"
"Niye beni sorguluyorsun, gidelim hadi."
"Niye cevap vermekten kaçınıyorsun?! Ehliyetin var mı, Sunghoon?"
"Henüz reşit değilim, o yüzden sorunu tekrarlamamanı tavsiye ediyorum."
Ehliyeti yoktu, tabii ki olamazdı. İstese bile alamazdı, alabilmesi için en azından birkaç ay daha büyük olması lazımdı.
"Motosikletlere binmeyi tercih etmiyorum, hele ki ehliyeti olmayan biri sürüyorsa binmem söz konusu bile olamaz."
Kafasına kaskını geçirmeden önce bana alaylı bir bakış attı.
"Nasıl gitmeyi düşünüyorsun, o zaman?"
"Taksiyle geldiğimizi söyledin! Taksiyle dönebilirim."
Cevabıma güldüğünde ona gergince baktım, bu kadar komik olan neydi?
"Yanında yeterli nakit olduğunu sanmıyorum."
"Ne kadar tutabilir ki? Sonuçta sen ödeyebilmişsin..."
***
Buraya gelişimizde taksimetrenin 48.200 ₩ tuttuğunu öğrenince tıpış tıpış motosiklette Sunghoon'un arkasına yerleşmiştim.
Aptal çocuk bu kadar parayı bir hiç için harcamıştı resmen. O kadar parayı sırf eve gitmek için harcayamazdım, zaten şu an yanımda onun yarısı kadar bile bir miktar yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Docile Damozel
FanfictionKendi hayatınızı yönetemediğinizde etrafınız onu kullanmak isteyenlerle çevrilir.