12: ne gördüğümü biliyorum

955 97 45
                                    

Zor da olsa Sunghoon'u beni eve bırakması için ikna edebilmiştim, tabii onun şartlarına uyma koşuluyla.

Eve girdikten sonra beş dakika içinde Sunghoon'u arayıp bir sorun olmadığını söylemem gerekiyordu, aksi takdirde eve zorla girecekti. Bunu yaparken bütün mahalleyi ayağa kaldıracağından emindim o yüzden abimi beş dakika dolmadan önce başımdan savıp Sunghoon'a haber vermeliydim.

Abim zaten evde olmadığımı biliyordu, pencereden girmekle uğraşamazdım. Olabilecek en sessiz şekilde anahtarlarımı çıkarıp ön kapıyı açtım. Kapıyı kapar kapamaz abimin odamdan çıkıp kirişe yaslandığını gördüm.

"Gelmeseydin, zahmet oldu."

"Sessiz ol!"

Normal seviyede konuşuyordu ama gecenin bu saati için yüksek çıkan bir sesti, annem ve babamı uyandırabilirdi. Fısıldayarak konuşsa ölür müydü sanki?!

"Neredeydin?"

Sunghoon ile hazırladığımız yalanı hızla gözden geçirip derin bir nefes verdim. Onu inandırabilirdim, inandırmak zorundaydım.

"Gaeun yine kriz geçirmiş, onu sakinleştirmelerine yardım etmem için annesi beni çağırdı."

"Gaeun kim?"

"Hah! En yakın arkadaşım, tabii sen bilmiyorsun."

Kaşlarını çatıp şaşkınlıkla biraz kekeledi.

"Bi-biliyorum, annem arada bahsediyordu."

Bilmediğin aşikar, bu da benim daha kolay yalan söylememe fırsat tanıyor.

"O zaman sana onun krizlerinden de bahsetmiştir-"

"Tabii ki bahsetti."

"Güzel, o zaman hallettik mi?"

Çatık kaşlarıyla hafifçe başını salladı. Yine de işimiz bitmemişti, bu kaçamağımdan anneme ya da babama bahsetmeyeceğinden emin olmalıydım. Söylediği an yalanımın ortaya çıktığı an olurdu.

"Lütfen onlara bundan bahsetme-"

"Nedenmiş o?"

Titrek bir nefes verip ona yalvarırcasına baktım.

"Her ne kadar Gaeun benim biricik dostum olsa da saat çok geçti, bana kızacakları aşikar. Bir daha bu kadar geç evden çıkmayacağım lütfen aramızda kalsın..."

Biraz daha yalvarırsam gerçekten ağlamaya başlayacağım. Bu herife karşı bu kadar alçalmak zorunda kaldığıma inanamıyorum.

"Ah, Haerin..."

Yaslandığı yerden ayrılıp bana doğru birkaç adım attığında korkup biraz geri gittim. Ürktüğümü görünce durdu ve temkinli bir şekilde konuştu.

"Özür dilerim, hâlâ onların etkisi altında olduğunu unutuyo-"

"Kapa çeneni!"

Sinirle bağırdığımda gözlerini yumup iç çekti. Birkaç tıkırtı duyuldu ve annem odasından çıkıp koridorda tartışmakta olan bize baktı. Babam da arkasından gelip merak ve şaşkınlıkla bize baktı.

"Ne yapıyorsunuz siz bu saatte?"

Abimle birbirimize baktık, abim ötmeden önce uygun bir yalan bulmam gerekiyordu ama annem benden önce davranmıştı. Beni girişte üzerimde bir ceket ve dışarıya uygun kıyafetlerle görünce kaşlarını çatmıştı.

"Dışarı mı çıkıyordun?"

"Evet!"

Aklıma gelen tek yalanın kendi başımı yakacak olması kötüydü ama ağzımdan çıkmıştı bir kere.

Docile DamozelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin