14: profesyonel patenci

1K 102 136
                                    

Vitrindeki pahalı oldukları kadar şık olan elbiselere bakarken bir çığlık duydum. Benzetmem kulağa garip gelebilir ama bu sanki neşeli bir çığlıktı. Birileri oldukça güzel vakit geçiriyor gibiydi, merak edip o tarafa yöneldim.

Buz pistinde onlarca kişi kayıyordu ve çığlığın kaynağı hemen belli olmuştu. Birkaç genç kız zorlanarak da olsa kaymaya çalışıp birbirlerini itekliyorlardı. Hem korktukları hem de eğlendikleri için de bağrışıyorlardı.

Abimin dediklerinden sonra ebeveynlerimi aramaktansa alışveriş merkezine gitmeyi tercih etmiştim çünkü kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Yoksa abimin ne haltlar yediği konusunda düşünmekten kafayı yiyebilirdim.

Buz pateni yapanları izlemek, vitrindeki hareketsiz mankenleri incelemekten daha keyifli gözüktüğü için pistin yakınına gelip milleti izlemeye başladım. Hepsi çok eğleniyor gibiydi, ben de kaymak istedim ama tek başıma o kadar da eğlenceli olacağını sanmıyordum.

Olduğum tarafa doğru kayan birini gördüğümde refleks olarak o tarafa döndüm. Pistin dışındaydım ama yine de bana çarpacakmış gibi irkilmiştim. Bu kişi neredeyse korkuluklara geldiğinde kim olduğunu seçebildim. Beni görüp tanıdığı için buraya yönelmişti muhtemelen. Yüzündeki kocaman gülümsemesi ve şaşkınlığını belirten gözleriyle karşılaştım.

"Ah, Haerin! Kaymaya mı geldin?"

"Şey, hayır... Ben-"

"Yalnız mısın? Hadi, gel bize katıl!"

"Gidiyordum aslında. Yine de teşekkürler, Jiho."

Daha fazla ısrar etmemesi için arkamı dönmüştüm ki sesinden üzgün olduğunu anlayıp durma ihtiyacı hissettim.

"Yuna arkadaşıyla kayıyor, benimle ilgilenmiyorlar. Tek başına kaymak güzel değil, kısa süreliğine de olsa bana eşlik edemez misin?"

Böyle söylersen vicdanım rahat bir şekilde burayı terk edemem ki ama...

Heyecanla cevabımı beklediğini gördüğümde bıkkınlıkla nefesimi verdim. Benden hoşlandığını söyleyen bir çocukla buz pateni yapmayı istemezdim tabii ki, bu ona umut vermek olurdu ama şu an oldukça mutsuz görünüyordu ve ben de paten yapmak istiyordum. İçimde verdiğim iç savaşın sonunda kendimi pistte buldum.

"Daha önce hiç kaydın mı?"

Hafifçe titreyen bacaklarımı belli etmemeye çalışarak hızla kafamı yukarı aşağı salladım.

"Birkaç kez gelmiştim."

"Hm, o zaman neden bu kadar gergin görünüyorsun?"

Titrediğimi fark etti mi, ama nasıl olur? Gözle görünür bir şekilde titrediğimi sanmıyorum.

"Ben iyiyim."

"Tanrım... Her an düşebilecekmişsin gibi tetikte bekliyorsun. Kasıntı durup titriyorsun."

Beni analiz etmeyi bırakır mısın? Bu ince bıçakların üzerinde durmak ne kadar gerici biliyor musun sen?!

"Elimde değil..."

Kenarda durup öylece tutunmak çok da güzel değildi, kabul ediyorum. Ben de ortalara yönelip özgürce kaymak isterdim ama oldukça tehlikeli duruyordu. Ya düşersem..?

"Sana korkmamayı öğretebilirim."

Korkmamak öğrenilebilecek bir şey mi tanrı aşkına?

"Ne? Saçm-"

Bir anda ellerimi korkuluklarda çektiğinde sanki uçurumdan düşüyormuşum gibi bir ürpertiyle doldum ve adeta küçük dilimi yuttum. Jiho bir eliyle beni kolumdan tutmuştu ve diğeriyle de hafifçe sırtımdan destek oluyordu.

Docile DamozelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin