Sunghoon, annesi ve kız kardeşi bizi görmesine rağmen onlara aldırış etmeden beni odası olduğunu varsaydığım yere götürüp kapıyı hızla kapatmıştı. Ne düşünmüşlerdi ya da daha önce böyle bir şeye şahit olmuşlar mıydı bilmiyorum ama kimse gelip bir şey dememişti. Demek ki ailesi de Sunghoon'un normal bir çocuk olmadığının oldukça farkındalardı. Çocuk, eve hiçbir şey demeden tanımadıkları bir kız getiriyordu ve yine onlara bile bakmadan kızı odasına atıyordu.
Oldukça şüpheli.
"Hep eve birilerini getirir misin, böyle?"
"Ne alaka, Haerin?"
Ellerimi belime yerleştirirken alayla kaşlarımı kaldırdım, boş konuşmazsam olmazdı.
"Ailen en ufak bir tepki bile vermedi!"
"Çünkü geleceğini biliyorlardı."
"Beni tanımıyorlar ki!"
"Tanımadıklarını da nereden çıkardın?"
Pekala, buna verecek herhangi bir cevabım yoktu. Onların beni tanıdığını söylüyordu ama ben onları tanımıyordum. Hiç karşılaşmadığımız halde beni biliyor olmaları garip değil miydi?
"Nasıl tanıyabilirler?"
"Ah, pekala... Sen başka bir okuldayken senin hareketlerini izlemek benim için oldukça zordu, birçok zaman sana yetişemiyordum. Yanına gelebilmek için okul değiştirmek istediğimde sebebini öğrenmekte ısrar ettiler, ben de senden bahsetmek zorunda kaldım."
"Ne yani, öylece 'Haerin diye bir kız var, onun her adımını takip etmem lazım.' mı dedin?"
"Hayır... Böyle şeyler sesli söylenmez, Haerin-shi. Seni aşkından öldüğüm kız olarak biliyorlar, bu sayede okul değiştirebildim. Annemle babam biraz romantik insanlardır."
Bu çocuk az önce bana öyle şeyler sesli söylenmez mi demişti? İlk tanışmamızda bunu yüzüme söyleyen kendisiydi be!
"Biraz öylelermiş."
Aynı mahallede olmamıza rağmen zaten en başından beri aynı okulda olmamamız saçmaymış gerçi. Daha uzaktaki bir okula gitme sebebi neydi acaba? Uzak bir okul daha erken kalkmayı gerektirirdi, yolda vakit kaybederdiniz. Özetle iğrenç bir durumdu.
Jiho ve Jaeyun'un benimle aynı okulda olduğu gerçeği kafama dank ettiğinde Sunghoon'un neden başka bir okulda olduğunu az çok anlamıştım. Aralarında nasıl bir tatsızlık yaşanmışsa onlarla aynı okula olmaya bile tenezzül etmemiş olmalıydı.
Etraftaki küçük dağınıklığını toplayan Sunghoon'a baktım. Bir anda toplamaya başlamasa odada herhangi bir düzensizlik olduğunu fark etmemiştim bile. Odasının dağınık hali bile benimkinin toplu halinden iyiydi. Görünüşe göre Sunghoon en az dışarıdan göründüğü kadar düzenli biriydi.
Bilmediğim bir yerde ayakta dikilirken kendimi oldukça savunmasız hissediyordum. Kenarlara bir yerlere geçmek daha güvenli görünüyordu. O yüzden köşede gördüğüm bir pufa ilerleyip dikkatlice oturdum. İçine gömülüp kendimi rezil edecek bir hareket yaparım sanmıştım ancak öyle olmamıştı. Puf göründüğünden daha sertti ama rahatsız edici de değildi, esneme payı vardı.
"E, ne yapacağız?"
Beni buraya resmen sürükleyerek getirmişti ve düzgün bir açıklama yapmamıştı. Söylediğine göre Seonho ortaya çıkana kadar eve gitmemeliydim, o zamana kadar burada mı kalacaktım? Sunghoon beni onun pis işlerinden böyle mi koruyacaktı, beni böyle kapatarak? Abimin ortalıkta olmamasından sonra beni de evde göremezlerse annem ve babam kafayı yerdi, en kötü ihtimalle gece olmadan onlara haber vermek zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Docile Damozel
FanfictionKendi hayatınızı yönetemediğinizde etrafınız onu kullanmak isteyenlerle çevrilir.