26: rekabet

642 82 29
                                    

(Sunghoon)

"O zibidinin derdinin ne olduğunu söylememekte ısrar edecek misin, Jaeyun?"

"Ben bir şey bilmiyorum."

"Haerin neden Jiho'nun yanında? Ne yapıyorlar?"

"Neden ona sormak yerine elimi kolumu bağlayıp beni sorguladığını anlamıyorum."

"Çünkü sana sormak istiyorum."

"Çok inatçısın."

Haerin'i arasam da doğru düzgün bir şeyler öğreneceğimi sanmıyordum. Jiho eğer işine Jaeyun'u da karıştırdıysa mutlaka Haerin'in bilmediği bir şeyler dönüyor olmalıydı. Haerin'in canını sıkmadan bu meseleyle ilgilenmek istiyordum, bu yüzden sorgulamam gereken kişi Jaeyun'du.

Onu hırpaladıktan sonra bayıldığında çok endişelenmiştim ama uyandığından beri çok dinç bir şekilde sevgili dostunu korumakta ısrarcı olması sinirlerimi geriyordu.

"Haerin'e bir şey olursa seni affetmeyeceğimi biliyorsun, değil mi?"

Jaeyun sessizce bana bakmayı sürdürüp iç çekti. Tepkisine karşı kaşlarımı çattım.

"Ne var?"

"Haerin'e bir şey olursa bunun sebebi ben değil, sen olursun. Bunu biliyor olman lazım."

Ben mi?! Tek gayem onun mutluluğunu sağlamakken nasıl oluyor da bir anda zarar görmesine neden olacak kişi ben oluyorum? Her ne yapılıyorsa şu an sorumluları Jiho ve Jaeyun'dur. Benim bütün amacım da onlara engel olarak Haerin'in refahını sürdürmesine yardımcı olmak.

"Saçma sapan konuşma. Sizin aksinize ben Haerin'e değer veriyorum."

"İşte tam da bu yüzden ona bela getiriyorsun."

"Sadede gel."

Sırtı yaslanmakta olduğu duvardan biraz aşağı kaymış olduğu için dikleşmek adına birkaç hamle yaptı ama arkadan bağlı olan elleri ona hiç yardımcı olmuyordu. Öne eğik olan kafasını sağa yatırıp bakışlarını bana çevirdi.

"Jiho'nun en sevmediğim huyu seni rakibi olarak görmesi. Bu alışkanlığı çok sakıncalı çünkü sana karşı hiç kazanamadı, kazanamadıkça senden daha çok nefret etti. Son kavganızda seni adeta düşmanı belledi. Şimdi de seni yenebileceği bir şey bulduğunu düşünüyor..."

Devam etmeyip bakışlarını kaçırdığında neyden bahsettiğini çok net anlamıştım. Jiho'nun derdi bendim, hep ben olmuştum.

"Jeong Haerin."

"Çünkü onu seviyorsun-"

"Hayır, onun mutlu olmasını istiyorum!-"

"O senin kızın... Jiho da onu senden alarak seni bir konuda yenebilmek istiyor."

"Haerin kimseye ait değil, bu bir yarış değil. Bu zihniyeti yüzünden Haerin'e yanlış yapmasına göz yumamam."

"Ben Jiho'nun düşünce yapısından bahsediyorum sadece..."

Sadece lise öğrencileriydik, benden bu denli nefret etmesi akıl kârı değildi. Her şeyde ondan iyi olduğum falan yoktu, o sadece beni iyi olduğum şeylerde yenmeye odaklanan biriydi. Başka konularda benimle yarışmaya çalışsa zaten kazanırdı. Ancak o adeta yeteneğimin olduğu konularda beni yenmek için ant içmişti. Bu takıntısı beni ilgilendiriyor olsa bile Haerin'in hiçbir ilgisi yoktu.

"Ona fiziksel bir şey yapacağını sanmıyorum ama onu senden tamamen kopardıktan sonra muhtemelen Haerin'i bir kenara atacak. Ona duygusal açıdan zarar vermesi olası-"

Docile DamozelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin