────────────
❝ Anlaşılan akıllı olduğun kadar da yaramaz bir kızsın. ❞
────────────
♡
Daha önce hiç geçmediğim sokaklarda sağa sola giderek izimi kaybettirmeye çalışıyordum. Yine bilmediğim bir sokağa girdiğimde ilk gördüğüm dükkana girip arkamdan kapıyı kapadım. Etrafa kısa bir bakış attım, burası bir kitapçıydı.
Kitapçının vitrini içeriyi çok net gösterdiği ve dışarıdan görünmek istemediğim için hızla dükkanın iç kesimlerine doğru ilerledim. Etrafta sakince kitap karıştıran insanlar hızlı hareketlerim yüzünden bana anlamsız bakışlar atmıştı, aralarında bazı yargılayan bakışlar da görmüştüm ama şu an bir önemi yoktu. Peşimdeki kişi beni bulamadığı sürece bana ağır küfürler bile etseler gıkımı çıkarmazdım.
Rastgele bir kitabı alıp karıştırmaya başladım, bir yandan da göz ucuyla dışarıya bakıyordum. Onun geçip gittiğini görsem ferahlayacaktım.
Haftalardır, belki de aylardır, beni takip ediyordu. Asla gelip benimle konuşmuyordu, sadece izliyordu.
Sınıfta da asla konuşmuyordu, sesini daha önce hiç duymamış olabilirdim, pek anımsamıyorum. O sınıfın sessiz çocuğuydu, kendi halinde takılıp gitmesi gerekiyordu, beni takip etmesi değil. Ona kötü bir şey yapmamıştım, neden beni bunca zamandır takip ediyordu? İlk fırsatta benden kurtulacak mıydı? Derdi neydi?
Yaklaşık 3-4 dakika aynı kitaba bakar gibi yaparak oyalanmıştım ama o dükkanın önünden geçmemişti. Acaba girdiğim sokağı göremeyip farklı bir tarafa mı sapmıştı? Bu kadar sokak boyunca izimi asla kaybetmedikten sonra böyle bir yerde bana yetişememiş miydi?
Galiba geçip gitmişti ve görememiştim, sonuçta aynı anda hem kitaba hem de dışarıya bakmak imkansızdı.
Deminden beri baktığım kitabın ne adını ne yazarını ne de ne hakkında olduğunu bilmiyordum. Yerine geri koymadan önce kitabı kapatıp adını öğrenmek için kapağına baktım.
Grinin Elli Tonu.
Hayır, sen masum bir kızsın Haerin, böyle kitaplar okumazsın. İnsanlar senin sapık olduğunu düşünecek, hemen o kitabı bırak ve oradan uzaklaş!
Kitaba gözlerimi dikmiş bir şekilde hâlâ elimde tutarken biri benimle konuşmaya başladı.
"Bunca zamandır seninle ilgileniyorum ama böyle kitapları sevdiğini bilmiyordum, göründüğün kadar masum değilsin galiba Haerin-shi."
Sesi kesinlikle tanıdık değildi ama adımı biliyordu. Merakla karışık bir endişeyle sesin geldiği tarafa baktım.
Sınıfın sessiz çocuğu, deminden beri köşe bucak kaçtığım kişi, yani Park Sunghoon tam da karşımda duruyordu ve daha önce hiç duymadığım sesiyle upuzun bir cümle kurmuştu.
Kalbim göğüs kafesimi zorluyordu. Düzgün nefes alamıyordum. Yaşadığım şokla elimdeki kitabı düşürmüştüm ama bunu umursamayıp Sunghoon'a bakmaya devam ettim.
Uzun zamandır benimle mi ilgileniyormuş? Öyle söyledi değil mi? Sanırım beni takip etmesinden bahsediyor. Bunu nasıl bu kadar rahat söyleyebilir, bunun suç olduğunu bilmiyor mu?
"İlgilenmek derken?"
Sunghoon eğilip yerdeki kitabı aldı ve doğrulurken gülümseyerek bana baktı.
"Seni takip ettiğimi bildiğini biliyorum, saklayacak bir şeyim yok."
Güçlükle yutkundum. Bu çocuk ne dediğinin farkında mıydı?
"Bunun bir suç olduğunun da farkındasın, değil mi?"
Beni takip ettiğini bildiğimin farkındaymış ama ona rağmen bunca zaman beni rahat bırakmamıştı. Nasıl böyle bir şeye devam edip beni diken üstünde oturtabilirdi?
"Evet, ama sen akıllı bir kızsın."
Suratına onu anlamadığımı belli ederek baktım. Akıllı bir kız olduğum için bunun bir suç olduğunu biliyorum zaten, ne demeye çalışıyorsun?
"Yani?"
"Akıllı kızlar uslu durur."
Bu bir tehdit miydi bilmiyorum ama Sunghoon başka bir şey demeden elindeki kitabı kenara bir yere bırakıp yüzündeki gülümsemesini bozmadan kitapçıdan çıkıp gitmişti.
Arkasından aval aval bakarken içimi bir korku kapladı. Bilerek karşıma çıkıp beni izlediğini itiraf etmişti ve adeta tehdit edercesine bana aptal olmamamı söylemişti.
Derdinin ne olduğunu ve bana veya sevdiklerime neler yapabileceğini kestiremediğim için polise gitmek kesinlikle aptallık olurdu. Sanırım Sunghoon'un demeye çalıştığı şey de buydu.
Beni bilmiyorsun, tanımıyorsun, ne yapabileceğimi tahmin bile edemezsin. Akıllı ol ve sana yapabileceklerimden kork.
Kesinlikle bunu ima etmişti ve hiç şüphem yok ki o gerçekten sorunlu biriydi. Eğer onu kızdırırsam hayatımı mahvederdi ve neredeyse tamamen eminim ki bunu hiç çekinmeden yapardı.
© yunkune
on wattpad
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Docile Damozel
FanfictionKendi hayatınızı yönetemediğinizde etrafınız onu kullanmak isteyenlerle çevrilir.