24: arkadaş

675 79 59
                                    

(Sunghoon)

Haerin içeriye girip kapıyı kapadığında gülümsedim. Bugün kendimi iyi hissediyordum. Haerin sonunda nasıl tanıştığımızı anlamıştı, aramıza çektiği setlerin kalktığını hissedebiliyordum. Az önceki haline bakılırsa beni eskisi gibi takıntılı biri olarak görmediğini düşünüyorum. Beni biraz daha iyi anladığına eminim, onu tanıdıktan sonra onu nasıl öylece bir başına bırakabilirdim ki zaten?

İyi günümde olduğum için herkesle geçinebilirmişim gibi gelmişti. Tabii bu listeye herkesi de alacak kadar koca yürekli biri değilim ama Jaeyun'u bile özledim şu an. Eskisi gibi yakın olmayı, birlikte takılmayı ve sohbet etmeyi mumla arar oldum.

Her ne kadar aramızı bozan kişi o olsa da gerçekten gidip onunla konuşma isteğiyle doldum. Uzun zamandır sessiz çocuk olarak kalmak, kendi halinde takılmaktan çok bunaldım. Ben bu değildim, popüler olmasam da sosyal bir tiptim. Kızlarla iyi anlaşma huyum değişmemiş olsa da bütün arkadaşlarımı kaybetmiş olmak kötüydü ve bunların hepsinin sorumlusu Jaeyun'du. Benim yerime Jiho'nun tarafını seçmesi beni yapayalnız olmaya mahkum etmişti. Öyle yapmasaydı en azından şu an bir dostum olabilirdi.

Pekala, eski mevzuları açıp yaramı deşmeye gerek yok. Jaeyun'u affedebilecek kadar keyfim yerinde, fırsatını bulmuşken onunla konuşmalıyım. Bir daha bu kadar alçalabileceğimi sanmıyorum, suçsuz olduğum halde ilk adımı benim atacak olmamdan bahsediyorum. Bugün kesinlikle yüce gönüllüyüm, Jaeyun böyle biri olduğum için şükretmeli. Bu sayede benimle tekrar arkadaş olma şerefine erişebilecek.

***

Avınızın bir sonraki hareketini bilmek her zaman size zaman kazandırır. Mesela ben Jaeyun'un eninde sonunda eve geleceğini bildiğim için evinin önünde pusu kurmuş bir şekilde bekliyorum. Gelmesi saatler sürecek olsa bile gelmek zorunda, sonuçta onun evi...

Pekala, bu kesinlikle geri zekalıca bir tahmin. Hatta muhtemelen zaman kaybı ama ne yapabilirim ki? Onunla uzun zamandır görüşmüyorum, alışkanlıkları değiştiği için onu eskisi kadar iyi tanımıyorum. Nerede olduğunu bilemem, evinin orada beklemekten başka çarem yok.

"Çalıların arasında n'apıyorsun, Sunghoon?"

Ah, Jaeyun! Geldiğini görmemiştim, sen de gizlice yanaşmada usta olmalısın. Sanırım bu, basketbol oynamanın getirilerinden biri olsa gerek.

"Gururumu ayaklar altına alıyordum."

"Bana daha çok burnunu düşürmüşsün gibi geldi."

"En azından burnumu yerden almayacak kadar kibirli değilim, gördüğün gibi."

Kaşlarını kaldırıp muzip bir ifade takındı. Sonra neden benimle evinin orada karşılaştığını anlamaya çalışırcasına gözlerini kısarak bana baktı.

"Neden buradasın?"

Gülümsedim ve flörtöz bir tavırla hafifçe kafamı yana yatırıp öne doğru eğildim.

"Seni özledim~"

Tiksinircesine yüzünü buruşturup kafasını çevirdi.

"İğrençsin, Sunghoon."

"Bana bilmediğim bir şey söyle."

Deyip güldüm. Onu harbiden de özlemiştim. Şu an aniden gelen ona sarılma isteğimi bastırmaya çalışıyordum ama oldukça zordu.

"Sana sarılabilir miyim?"

"Tipim değilsin, çok yaklaşma bana-"

"Bunu evet olarak alıyorum."

Docile DamozelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin