Sunghoon'un sırasının yanında dikiliyordum ama şu an o sırada oturup benimle tartışmakta olan kişi Gaeun'dı. Gaeun bana kızgındı ve küs bir arkadaşın yapacağı en normal şeyi yaparak yerini değiştirmişti. Sunghoon'un yerine oturma sebebi ise sınıfta hiç boş sıra olmamasıydı.
"Sevgilinin yerine oturdum, işte böylece senin yanına oturabilir!"
"Gaeun saçmalıyorsun şu an, gerçekten unuttum diyorum sana!"
O gece onu aradığımda telefonu açmamıştı tabii ki. O saatte uyumakla meşguldü ve telefonu sessizdeydi çünkü Gaeun uykuyu çok severdi. Rahatsız edilmemek için bütün cihazların sesini kapatıp yatardı. En azından sabah görmesi için ona mesaj atmıştım ama sabahleyin bana verdiği yanıt korkunçtu.
Haerin:
GAEUN!!!
SANA ANLATACAKTIM GERÇEKTEN
KAFAM ÇOK YOĞUNDU TAMAMEN AKLIMDAN ÇIKMIŞ
ÖZÜR DİLERİMM
LÜTFEN BENİ AFFET >~<
01.28Gaeun:
Sizi tanıyor muyum?
07.42Haerin:
gaeun saçmalama
anlatıcam bugün söz veriyorumGaeun:
Eminim
Seni kesinlikle tanımıyorum
Bana bi daha yazmaSonra da beni engellemişti. Gaeun daha önce bana hiç küsmemişti ama ne kadar pis bir şekilde küsebildiğine şahit olmuştum. Ona kendinizi affettirmek imkansız gibi bir şeydi, çok kindardı.
Gaeun'ı beni dinlemesi için ikna etmeye çalışırken yanımda birinin dikildiğini hissettim. Kafamı çevirdiğimde Sunghoon'la karşılaşmıştım, bu şaşırtıcı değildi çünkü onun sırasındaydık.
"Neler oluyor?"
Gaeun samimiyetten beş yüz kilometre uzak bir gülümsemeyle Sunghoon'a döndü.
"Size mutluluklar, anlaşılan Haerin'in hem sana hem de bana aynı anda ayıracak vakti yok!"
"Peki bunun benim sıramla ne ilgisi var."
"Artık benim sıram."
"Sana verdiğimi hatırlamıyorum?"
"Kendiminkini sana verdim ve seninkini aldım, hadi ikile bacak adam!"
Bacak adam? İstemsizce gözüm Sunghoon'un bacaklarına kaydığında onu ayaklarından başına kadar süzdüm, gerçekten uzun bacaklara sahipti. Gaeun'ın ona hitap etme şekli o kadar saçmaydı ki kahkahayı bastım, resmen sinirlendiği için ağzına geleni sayıyordu.
"Sen gülmeye devam et, Haerin-shi."
"Ah, hadi ama Gaeun! Beni dinlemiyorsun bile-"
"Ben, seni dinlemek için hazırken niye benimle konuşmadın peki? Benden uzaklaştığının farkında değil misin?"
Bir anda içinde biriktirdiklerini söylediğinde diyecek söz bulamadım.
"Gaeun... Ben..."
"Sıranıza gidin sizinle işim yok artık."
Onu biraz yalnız bıraksam iyi olacaktı, zaten şu an beni dinlemek gibi bir niyeti yoktu. O sakinleştikten sonra bu problemimizi çözmeliyim.
İç çekip yerime gidip oturdum. Sunghoon'un da arkamdan geldiğini sanmıştım ama hâlâ aynı yerde dikiliyordu. Gaeun ona ters ters baktı.
"Ne duruyorsun orada?!"
"Kalkmanı bekliyorum ki sırama geçebileyim."
"Burası artık benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Docile Damozel
FanfictionKendi hayatınızı yönetemediğinizde etrafınız onu kullanmak isteyenlerle çevrilir.