Selaaamm
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3
İyi okumalar...
*
' Anne, ben gelmek istemiyorum, ' annem elinde ki ütüyü, ütü masasının üzerine bırakıp bana döndü. Kaşları çatılmıştı.
' O ne demek Dilara? ' Yutkundum. Boğazımdan gitmeyen yumru içime otururken titreyen ellerimi saklamak amacıyla kollarımı göğüsümde birleştirdim. ' İstemiyorum işte. '
Duraksadı.
' Ayten teyzen seni özellikle çağırdı. İstememe gibi bir şansın yok Dilara, ' sakin kalmaya çalışarak ağzımın içinde dilimi ısırmaya başladım. Çıldıracaktım çünkü bugün Atalay'ın sözü vardı ve beni zorla götürmeye çalışıyorlardı. Annem ütüyü prize takmak için eğildiğinde konuştum.
' Hastalandı de, bir şey de ama beni oraya zorla götürme anne, ' annemin prize uzanan eli havada kaldı. Başı bana dönerken bakışlarımı kaçırmadan yüzüne baktım. Sonra eğildiği yerden doğruldu ve gözlerini kısıp beni inceledi.
' Neden? ' Dedi bana doğru yaklaşıp, ' neden gelmek istemiyorsun? ' Omuz silktim.
' Kalabalığı sevmediğimi biliyorsun. ' Dedim koltuğa oturarak. Ancak annemin bu söylediğimi bir neden olarak görmediğini gayet iyi biliyordum.
' Sen Atalayı mı sevi- ' ayağı kalkıp sözünü kestim.
' Yok öyle bir şey. ' Var öyle bir şey anne.
' Dilara- ' sesimin yükselmemesine dikkat ederek konuştum. ' Yok, dedim. ' Yalan söylediğim için özür dilerim.
' Pekala, ' dedi ütünün kablosunu prize takıp. ' Gelmemen için bir sebep yok. Elbiseni getir, ütüleyeyim. ' Dolan gözlerimi annemden gizlemeye çalışarak arkamı döndüm ve başımı salladım. Merdivenleri acele etmeden yavaş yavaş çıkıp odama girdim.
Gitmek istemiyordum. O anlara şahitlik yapmak istemiyordum. Sevdiğim adamın parmağında o alyansı görmek istemiyordum. Ben, bugünü yaşamak istemiyordum. Neden kimse yok olduğumu görmüyordu? Neden herkes, herkesi görürken bana kördü? Bu gözler neden hep bana kördü? İçim acıyordu. Kalbimin her bir yanı alev alev yanıyordu.
Annemin yatağın üzerine çıkardığı elbiseyi alıp tekrar merdivenlerden yavaş yavaş aşağı indim. Sanki yavaş inersem bir problem çıkacaktı ve oraya gitmeyecektim. Son basamağı da inip annemin yanına ilerledim. Elbiseyi uzatıp hiçbir şey demeden geri odama çıktığımda kapının arkasına çöküp dizlerimi kendimi doğru çektim.
Yok olmak istiyordum. Tam şu an, şu dakika, şu saniye yok olup gitmek istiyordum. Hani böyle olur ya, üzerinize ağırlık çöker yerinizden kalkamazsınız. Aynı ağırlığı kalbimin ve omuzlarımın üzerinde hissediyordum.
Başımı kapıya yaslayıp göz yaşlarımın şakağımdan aşağı süzülmesine izin verdim. Kalbimin Atalay'a attığını fark ettiğim günden beri yüzüm nerdeyse hiç gülmemişti. Yüzüm gülmemişti ama ümitlerim vardı. Bir yıl öncesine kadar çok güzel ümitlerim vardı. Sever diyordum, bir ihtimalimiz olur belki olur diyordum. Şimdi ise sevdiğim adamın sözüne gidiyordum. Ben yanılmıştım ümitlerim ise yok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
ChickLitAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...