ÖNEMLİ!!! LÜFEN OKUYUN.
Selam. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Değinmek istediğim bir konu var. Bazılarınız Alparslan ile olmalarını isterken, bazılarınız da Atalay'ı istiyor. Öncelikle kim Dilara'yı hakedecekse Dilara onunla olacak. Aynısı erkekler içinde geçerli. Beni üzen tek konu ise, eğer Atalay ile olmazlarsa kitabı bırakacak olmaları. Elimde olmadan bu duruma gerçekten çok üzüldüm. Ama aklımda olan kişilerle devam edeceğim. Atalay, her zaman doğru bildiği yanlışa doğru dedi. Küçüklüğünden beri Dilara'yı çok sevse bile başka biri ile tanıştığında veya konuştuğunda ilk uzaklaştığı kişi Dilara'ydı. Dilara'nın, Atalay'a açılamamasının ilk sebebi Atalay'ın her yaşanılan olay da ilk ondan vazgeçmesi. Bir de beni kendisinden uzaklaştırır korkusu olduğu için sustu. Sustu, ancak hareketleri ile, Derya'ya kadar bunu Atalay'a göstermeye çalıştı. Göremeyen kişi sadece Atalay'dı. Onca insan görürken, Dilara'nın babası bile her şeyi farkındayken bir tek Atalay'ın göremeyişi Dilara'nın hiç kapanmayan yarası. Ben, Atalay'ı da seviyorum. Ancak ben hiçbir zaman şu şunla olacak kesinliğini vermedim. Nötr kaldım. İler de zaten hepimiz ne olacağını göreceğiz. Şunu söylemeliyim ki, aklınıza gelmeyecek şeyler olacak. Dilara'nın savrulacağı yolları ilerleyen zamanlar da hep birlikte görüp okuyacağız. Önümüzde büyük bir serüven var. Kitabı okuyup, okumamak sizin kararınız. Saygı duyarım. Okumak zorunda da değilsiniz zaten. Buraya kadar üşenmeden okuduğunuz için teşekkür ederim. Artık bölüme geçebiliriz.
Kıyamadığım için bölümü yayınladım.
550 Oy, 150 Yorum
Çok öptüm!
*
" Böyle işte, " diyerek sessizleştiğimde ağlamaktan tıkanan burnumu içime çektim. Kızlar sessiz bir şekilde bir noktaya dalmış olanları düşünürken ben de öylece duruyordum. Gün boyu bu konuyu hiç konuşmamıştık ama akşam olunca kızlar sormuş ve ben de anlatmaya başlamıştım.
" Ağabeyimin böyle olmasının mantıklı bir açıklaması olamaz. Yani, ben anlayamıyorum Dilara. Ağabeyim diye onu savunmayacağım çünkü söylediklerinin savunulacak bir yanı yok ama ben gerçekten anlamıyorum. Evet, şu an güven problemleri var ama sana bu şekilde kabaca davranması mantıklı değil, istemediğini daha sakin bir dille söyleseydi bir ihtimal anlayabilirdim ama çok öfkeliydi diyorsun, " dedi düşünceli çıkan sesiyle. Asena derin bir nefes verdiğinde elimde bulunan bardaktan bir yudum su aldım.
" Haklı. Yani, Atalay ağabey son günlerde bir değişik, " dedi ve halıya bakan gözlerini bana çevirdi.
" Konuşsan mı? Belki mantıklı bir açıklaması vardır, " dediğinde başımı salladım. Ben de konuşmayı düşünüyordum. Böyle içim rahat etmeyecekti. Bardağı komodinin üzerine bırakıp yatağın kenarında duran telefonumu elime aldım.
Kişiler kısmına girip adını bulduğumda son kez kızlara baktım.
İkisi de hadi der gibi bana bakarken bir anda ismine tıklamamla telefonu kulağıma götürdüm.
Çaldı, çaldı. Ama açan olmadı. Tam kapatacağım sırada telefondan duyduğum sesle gözlerimi yumup başımı eğdim.
" Alo? "
" Papatya uçurumun da bekliyorum, " diyerek telefonu kapattım. Kızlar bana tedirgince baktığında yüzüme rahatsız hissettiğimi her halinden belli eden bir tebessüm kondurdum.
" Seni kıracak şeyler söylerse acıma sakın, " diyen Feyza ile başımı salladım. Atalay'la olan bu muhabbetten sonra ağabeyine sinirliydi. Evet, beni sevmek zorunda değildi ancak herkesin tek sinir olduğu nokta bana olan tavrıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
Literatura FemininaAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...